Vilnius, Litvanya'nın başkenti ve en büyük şehri. Çeşitli asırlarda yapılmış 1.500 kadar tarihi esere sahip Vilnius'un eski şehir bölümü Dünya Mirası listesine alınmıştır. Baltık Denizi'nden 312 km uzakta yer alan şehrin nüfusu 550.000'dir. 1579-1795 ve 1920-1939 yılları arasında Polonya'nın egemenliğinde kalmıştır. Şehir nüfusunun %57.8'i Litvan, %18.7'si Leh, %13.9'u Rus, %4'ü Beyaz Rus'tur. Vilnius 2009 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir (Vikipedi).
Bizim gözümüzden Vilnius;
1- Vilnius Old Town (Eski Şehir): Vilnius eski şehir, Kuzey Avrupa'nın yaşayan en büyük Orta Çağ kentlerinden biridir. 3.59 kilometrekare alan kaplamaktadır. Litvanya'nın başkenti Vilnius'un en eski bölümü yüzyıllar boyunca gelişti ve sürekli değişen bir kültürel etkiyle şekillendi. Avrupa'nın en büyük mimari stillerinin-gotik, rönesans, barok ve neoklasik- yan yana durduğu ve birbirlerini tamamladığı bir yerdi. 1994 yılında Vilnius Eski Şehri, evrensel değeri ve özgünlüğü ile UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edildi (Vikipedi).
Old Town bölgesi klasik 'Avrupa Old Town'ları gibi değil. Yeni şehirle çok güzel entegre olmuş oldukça büyük bir eski şehir diyebiliriz.
2- Vilnius Katedrali ve Meydanı: Katedral Meydanı, Litvanya'nın başkenti Vilnius'un merkezidir. Adını Neoklasik tarzda inşa edilmiş olan ünlü Vilnius Katedrali'nden alan meydan şehirdeki birçok önemli caddenin de kesişiminde bulunmaktadır. Yıl boyunca şenliklere, önemli ve ulusal günlerde yapılan askeri geçit törenlerine, dini ve resmi organizasyonlara, büyük konserlere ve yeni yıl kutlamalarına ev sahipliği yapan Katedral Meydanı kentin ve ülkenin en önemli sembollerinden bir tanesidir. Meydanın iki farklı noktasında hem yerel halk hem de şehri ziyarete gelen turistler için önemli sayılan iki anıt taş bulunmaktadır. Bunlardan ilki 'Baltık Yolu'dur. 1989 yılında üç Baltık cumhuriyeti olan Estonya, Litvanya ve Letonya'nın Sovyetler rejimine karşı başlattıkları bağımsızlık hareketinin ve bu ülkelerinin başkentlerinde yaşayan insanların bir araya gelerek yaptıkları Baltık Özgürlük Zinciri gösteresinin bir nişanesi olarak meydana konulan taşın insanlara uğur getirdiğine inanılmaktadır. Rivayete göre eğer bir kişi bu taşın üzerinde durup kendi etrafında üç kere dönerse tuttuğu dilek olur. Baltık Yolu'ndan sonra meydanı ziyaret edenlerin en çok ziyaret ettiği ikinci anıtsal taş ise 1999 yılında ressam Gytenis Umbrasas tarafından yapılan 'Sihirli Taş'tır. Taşın üzerinde Litvanca'da mucize anlamına gelen 'stebuklas' yazmaktadır. Kelimenin ilk ve sonra harfi de 'S' olduğu için kelime dairesel formatta yazılmış ve bu yolla sonsuz bir döngünün varlığına işaret edilmiştir. 2003 yılında yapılan yenileme çalışmaları sırasında taşın üzerinde bulunan detaylar parlak granit taşla değiştirilmiştir (Vikipedi).
Katedral oldukça görkemli ve güzel. İçi dışına göre çok daha sade. Biz çok beğendik. Meydan da kocaman. Şehri gezerken birçok kez önünden geçiyorsunuz.
3- Vilnius Çan Kulesi: Çan Kulesi bugünkü görünümüne 19. yüzyılın başlarında kavuşmuştur. Çan Kulesi 52 metre yüksekliğindedir (haç dahil 57 metre) ve Vilnius'un miras sembolüdür. Kulenin tepesinden görülen nefes kesen panoramik manzara, Katedralin çatısını süsleyen, biri Aziz Casimir'i tasvir eden üç heykeli içeriyor. Altı yüz yıl önce, Vilnius'taki en eski binalardan biri savunma kulesi olarak hizmet veriyordu ve şehir genişledikçe bir çan kulesine dönüştü (Vilnius Katedral Bazilikası, Aşağı ve Yukarı Kalelerin özellikle önemli bir unsuru, Vilnius'un sembolü haline geldi). 17. yüzyılda Eski Kent'in en eski ve en yüksek kulelerinden birine iki çanlı bir saat yerleştirildi. Büyük zil saati gösterirken, küçük zil bugüne kadar her çeyrek saatte bir çalıyor. Sovyet döneminde Çan Kulesi defalarca sular altında kaldığından, Katedral bir sığınak işlevi görmediğinden Çan Kulesi bir resim galerisi gibiydi ve sadece saatiyle ilişkilendiriliyordu (https://www.govilnius.lt/visit-vilnius/places/vilnius-cathedral-bell-tower).
Çan Kulesi meydanı güzelleştiren bir diğer yapı. Katedralle birlikte çok uyumlular. Tepesine çıktığınızda sizi güzel bir manzara karşılıyor. Şehre yukarıdan bakmak isterseniz güzel bir nokta olduğunu söyleyebiliriz.
4- İşgaller ve Özgürlük Savaşları Müzesi (KGB Müzesi): Müze, Litvanya'nın 50 yıllık Sovyet işgaline ait eserleri ve kayıtları göstermeye adanmıştır. Müze, Lukiskes Meydanı'nın karşısındaki eski KGB genel merkezinde yer alır ve gayri resmi olarak KGB Müzesi olarak alınır. Müze çoğunlukla Litvanya'nın Sovyetler Birliği tarafından 50 yıllık işgali, Sovyet karşıtı Litvanyalı partizanlar ve bu dönemde meydana gelen tutuklamalar, sürgünler ve infazların kurbanlarıyla ilgili belgeleri toplamaya ve sergilemeye adanmıştır (Wikipedia).
Riga'da da bulunan bu müzeye ne yazık ki girememiştik. Oradaki müzede grupla gezmek zorunluydu. Saati uymadığı için pas geçmek zorunda kaldık. Ancak burada böyle bir durum yoktu. O nedenle kaçırmak istemedik. Açıkçası bizi çok etkileyen bir müze olduğunu söylemeliyiz. Kaçırmamanızı öneririz.
5- Büyük Dük Sarayı: Litvanya Büyük Dükleri Sarayı, Litvanya'nın Vilnius şehrinde bir saraydır. Başlangıçta 15. yüzyılda Litvanya Büyük Dükalığı hükümdarları ve gelecekteki Polonya Kralları için inşa edilmiştir. Vilnius'un aşağı kalesinde bulunan saray, yıllar içinde gelişti ve 16. yüzyıl ve 17. yüzyılın ortalarında zenginleşti. Dört yüzyıl boyunca saray, Polonya-Litvanya Topluluğu'nun siyasi, idari ve kültürel merkeziydi. 1801'de yıkıldı. Orijinal binanın yerinde 2002 yılında yeni bir sarayın yapımına başlandı ve 2018 yılında tamamlanması 16 yıl sürdü. Saray, Rönesans tarzında yeniden inşa edildi (Wikipedia).
Şehirde ilk girdiğimiz yerlerden biri burasıydı. Biz çok beğendik. Uğramanızı öneririz.
6- Aziz Anne Kilisesi ve Bernardine Kilisesi: Aziz Anne Kilisesi, Vilnius'un Eski Kenti'nde, Vilnia Nehri'nin sağ kıyısında, 1495-1500 dolaylarında kurulmuş bir Roma Katolik kilisesidir. Hem gösterişli gotik hem de tuğla gotik tarzlarının öne çıkan bir örneğidir. St. Anne's, Vilnius'un Eski Kenti'nde bölgenin UNESCO Dünya Mirası alanları listesine dahil edilmesini sağlayan önemli bir simge yapıdır ve Litvanya'daki Gotik mimarinin en ilginç örneklerinden biridir. St. Francis ve St. Bernard Kilisesi (Bernardine Kilisesi olarak da bilinir), Litvanya'nın Vilnius Eski Kenti'nde bulunan bir Roma Katolik kilisesidir. St. Anne Kilisesi'nin yanında yer almaktadır. Assisili Aziz Francis ve Sienalı Bernardino'ya adanan bu yapı, Litvanya'daki Gotik mimarinin önemli bir örneğidir (Wikipedia).
Şehrin en önemli yapılarından biri. Hem dışı hem de içi oldukça güzeldi.
7- Pilies Caddesi: Şehrin en yoğun ve meşhur caddesi. Gezmesi son derece keyifli. Oldukça da kalabalık.
8- Gediminas Kulesi: Litvanya'nın en büyük şehri Vilnius'ta yer alan ve Vilnius'un simgesi haline gelen Gedimino Kulesi, Yukarı Kale olarak adlandırılan kaleden günümüze ulaşan son parçadır. Vilnius şehrinin ortasında hemen her yerden görülebilen kulenin geçmişi, 1400'lü yıllara kadar uzanmaktadır. Kule, tarihi dokusunun yanı sıra panoramik manzarasından ötürü de yoğun ziyaretçi çekmektedir. Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yer alan Gediminino Kulesi, 1409 yılında Litvanya Kralı Gediminas tarafından yaptırılmıştır. Yukarı Kale'nin bir parçası olmasına karşın, kalenin büyük bir kısmı günümüze kadar gelmeyi başaramamıştır. Ancak bazı bölümleri, yapılan kazılar ve yenilemeler sayesinde aslında uygun şekilde onarılmıştır. Gedimino Kulesi, günümüzdeki halini 1933 yılında Polonyalı mimar Jan Borowski tarafından almıştır. Aslına uygun şekilde yenilerek oluşturulan 3 katlı kule, Vilnius şehrinin panoramik görünümünü sunmaktadır (https://www.ytur.net/yurtdisi/litvanya/vilnius/gedimino-kalesi).
Kuleye çıkmadan olmazdı tabii ki:) Şehir manzarası çok güzel. İster yürüyerek ister teleferik ile çıkabilirsiniz. Biz teleferik ile çıktık, yürüyerek indik. Bu arada mesafe kısa, yürüyerek çıkmak çok yormaz.
9- Aziz Peter ve Paul Kilisesi: Şehirde çok fazla kilise var. Yol üstünde birçoğuna girip çıktık. Ancak en çok beğendiğimiz kilise bu oldu. Şehirden biraz dışarıda ama yürüyerek ulaşabilirsiniz. İçinde çok güzel heykeller var. Zamanınız varsa mutlaka uğramanızı öneririz.
10- Litvanya Ulusal Müzesi: Şehrin önemli bir müzesi olan ulusal müze bakımda olduğu için ne yazık ki gezemedik.
11- Şafak Kapıları (Gates of Dawn): Litvanya'nın en kalabalık şehri Vilnius'ta yer alan Şafak Kapısı, eski dönemlerde inşa edilen ve şehre girişi sağlayan bir kapıdır. Aynı zamanda bölgenin dini, tarihi ve kültürel anıtlarından birisidir. Şafak kapısı, özellikle Litvanya'da yaşayan Katoliklerin sıklıkla tercih ettiği önemli bir hac bölgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yer alan Şafak Kapısı, 1503-1522 yılları arasında Vilnius şehri savunma surlarının bir parçası olarak inşa edilmiştir. Surlar üzerinde toplamda 10 adet kapı bulunurken, 9 kapı 18. yüzyılda alınan kararlar sonucunda yıkılmış ve günümüze kadar sadece Şafak Kapısı ulaşabilmiştir. Başlangıçta bu kapılar, Medininkai'ye giden yolu açtıkları için Medininkai Kapıları olarak adlandırılmıştır. 16. yüzyıla gelindiğinde şehir kapıları, şehri saldırılardan korumak ve yolcuları kutsamak için tasarlanmış dini anlamları içermeye başlamıştır. Özellikle kapı üzerinde yer alan ve mucizevi güçlere sahip olduğu söylenen Meryem Ana sembolü, bu fikri daha da güçlendirmiştir. Yüzyıllar boyunca bu resim hem Katolik hem de Ortodoks sakinleri için bir saygı nesnesi olmuştur (https://www.ytur.net/yurtdisi/litvanya/vilnius/safak-kapisi-vilnius).
Her daim kalabalık olan kapıyı görmeden geçmek olmazdı. İlk seferinde kalabalıktan içeriye bile giremedik ancak şansımızı gene denedik tabii. Böylece meşhur tabloyu da gördük böylece.
Bu tarz ilginç bölgeleri başka ülkelerde de gördük. Çok beğendiğimiz ve keyif aldığımız yerler olduğunu söylemeliyiz. Ancak burası diğer ülkelerde gördüğümüz yerlerin bir 'tık' altında kaldı. Tabii görülmeli ama beklentimizi karşılamadı açıkçası.
15- Bernardine Bahçeleri: Şehirde yer alan güzel bir park. Tabii zamanımız çok olmadığı için fazla zaman geçiremedik ama baharın etkisiyle de renkler muhteşemdi.
16- Üç Haç Anıtı Tepesi: Şehirden gözüken bu tepeye isterseniz çıkabiliyorsunuz. Şehir manzarası için burası da güzel bir nokta. Ancak biz çıkmayı tercih etmedik çünkü hem Gediminas Kulesi'nden hem de Çan Kulesi'nden şehri tepeden görebildik.
17- Belediye Binası (Town Hall): Güzel bir bina ama müthiş etkileyici olduğunu söyleyemeyiz. Ama meydan çok güzel.
19- Literatai Caddesi: Literatai Caddesi, Litvanyalı ve yabancı turistler arasında oldukça popülerdir ve hiç şüphesiz Vilnius Eski Kenti'nde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Bu caddeye, 19. yüzyılın ilk yarısında orada yaşayan şair Adomas Mickevicius'un onuruna 'Literatai' adının verildiğine inanılıyor. 2008 yılında bir grup sanatçı, sokağı yeniden canlandırma ve yazarlarla ilgili sanat eserleriyle süsleme fikrini ortaya attı. Bu nedenle caddenin duvarları metal, ahşap ve cam heykellerin yanı sıra çeşitli yazarlara ithaf edilmiş plaket ve parçalarla süslendi. Modern Sanat Merkezi de Literatai Caddesi üzerinde yer almaktadır (https://www.govilnius.lt/visit-vilnius/places/literatai-street2).
Bu caddeye büyük bir hevesle gittik ancak ne yazık ki bizi çok etkilemedi. Tabii görmeden olmaz, gidip bir bakmak lazım ama beklentiniz çok olmasın:)
20- Arkeoloji Müzesi: Küçük ama güzel bir müze. İlginiz varsa görülebilir.
21- İllüzyon Müzesi: Daha önce farklı ülkelerde gittiğimiz illüzyon müzesine bu kez kızımız için gittik. Eğer ilginizi çekerse uğramanızı öneririz.
22- Pilininko Namas: Şehirde yer alan müzelerden bir tanesi. Küçük bir müze. Biz görmek istedik ve girdik ama mutlaka gidin diyemeyiz:)
23- Vilnius Üniversitesi: Gezilecek yerler listesinde yer aldığı için biz de bahçesine girdik ancak üniversitenin içine girmedik.
24- Paupio Turgus: Şehirde yer alan, çok güzel kapalı bir yemek alanı. Zamanınız olursa uğramanızı öneririz.
26- Frank Zappa Anıtı: Madem görülmesi gereken yerlerde yazıyor gidip bakalım dedik. Ancak gerek var mı derseniz bizce yok:)
27- Vilnius Yumurtası: Şehirde yer alan kocaman bir yumurta:)
28- TV Kulesi: Biz gitmedik ama görülmesi gereken yerler listesinde bulunan bir yer.
Şehirde güzel grafitilere de rastlayabiliyorsunuz;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder