5 Şubat 2024 Pazartesi

Zürih

Strasburg'dan saat 16.00'da otobüs ile Zürih'e doğru yola çıktık. Yorgun olduğumuz için bu otobüs yolculuğu çok iyi geldi açıkçası. Saat 19.30 civarında Zürih'e vardık. Otelimiz biraz şehir dışında kalıyordu ama tramvay olduğu için ulaşım konusunda hiç sıkıntı yaşamadık. Hemen hemen her şehirde yaptığımız gibi burada da akşam otele eşyalarımızı bıraktıktan sonra kendimizi hemen dışarı attık. Akşam hızlıca şehri keşfettik. Ertesi gün için planlarımızı yaptık. 

İlk izlenim olarak Zürih'in oldukça kaliteli bir şehir olduğunu düşündük. Yani mağazalar, restaurantlar, insanların kılık kıyafeti vb. dikkatimizi çekti. Köylerden sonra Zürih büyükşehir olarak bizi hemen içine çekti. Soğuk havaya rağmen sokaklar ve neredeyse tüm restaurantlar tıklım tıklım doluydu. Şehrin ortasından geçen nehir Zürih Gölü ile birleşerek şehre ayrı bir güzellik katıyor. Biz Zürih'i çok beğendik. Tabii şunu da söylemeden geçmeyelim Basel'den bildiğimiz üzere Zürih de inanılmaz pahalı bir şehir. Yaptığımız hesaplamalar sonucunda Zürih kart almaya karar verdik. Size de öneririz. 

Bizim gözümüzden Zürih;

1- Uetliberg Tepesi: Sanırım Zürih'te en etkilendiğimiz yer burası oldu. Tepeden muhteşem Zürih şehrini, Zürih Gölü'nü ve Alpler'i görebiliyorsunuz. Buraya ulaşım için merkez tren garından 10 dakikalık bir yolculuk yapmanız gerekiyor. 2. günümüzde erkenden kalkıp buraya gittik. Trenden inince kısa bir yürüyüş sonunda tepeye vardık. Manzara tek kelimeyle müthişti. Hele dağlar için ne desek boş. İsviçre'nin doğası hakkında bir fragman izlemiş olduk. Dağlarını, ovalarını, yeşilliklerini görmek için tekrar İsviçre planı yapmamızı sağlayan yer burası oldu:)



2- Altstadt: Şehrin eski bölgesi. Arnavut kaldırımlı ve biraz yokuşlu bir bölge. Birçok mağaza ile dolu sokaklarda dolaşmak inanılmaz keyifli. 

3- Bahnhofstrasse: Şehrin merkez caddesi diyebiliriz. Birçok mağaza ve restaurant yer alıyor. Oldukça da kalabalık. 

4- Zürich Gölü: Bahnhofstrasse'den yürümeye devam ettiğinizde göle ulaşıyorsunuz. Göl çevresinde dolaşmak inanılmaz keyifli. Havanın güneşli olduğu cumartesi günü inanılmaz kalabalıktı. Tüm şehir sokaklara inmişti. Sanırız Zürih'i bu kadar güzel yapan etkilerden biri bu göl. 


5- İsviçre Ulusal Müzesi: Okuduğumuz yazılarda bu müze çok övülmüştü. Biz de merak ettik açıkçası. Gerçekten harikaydı. Çok etkilendik yani ulusal müze nasıl olmalı derseniz işte böyle olmalı deriz. Ayrıca çok büyük olduğunu söylemeliyiz. Sindire sindire gezmek isterseniz uzun bir zaman ayırmanız gerekecektir. Bizim zamanımız olmadığı için biraz hızlı gezmek durumunda kaldık. Bu arada Zürih karta ücretsiz.


6- Kunsthaus Müzesi: Burası da harika bir sanat müzesi. Hem binaya bayıldık hem de eserlere. Birçok önemli sanatçının eserlerini görebiliyorsunuz. Eğer sanat müzelerine meraklıysanız bu müzeyi kaçırmamanızı öneririz. Zürih karta indirimli.

7- Rietberg Müzesi: Burası da Zürih'in diğer önemli müzelerinden biri. Eserlerin sayısına hayran kaldığımızı söylemeliyiz. Bu kadar eseri bir arada görmek bizi çok etkiledi. Özellikle Çin ve Afrika kökenli eseler çoğunluktaydı. Bahçesi de çok hoşumuza gitti. Zürih karta indirimli.



8- Fraumünster: Zürih'in siluetini oluşturan büyük ve önemli kiliselerinden biri. Açıkçası tüm kiliseler için şunu söyleyebiliriz; kiliseler dışarıdan oldukça etkileyici ancak içleri ne yazık ki bizi çok etkilemedi. İçleri oldukça sade. Ancak Fraumünster'in alt katında yer alan kalıntılar oldukça güzeldi. Daha önceleri de bu şekilde yıkıntılar gördük ancak bu kadar bozulmamışını görmek çok nadir olur sanırız. Bu arada kilise paralıydı.

9- Grossmünster: İsviçre'nin Zürih kentinde olan Romanesk tarzı bir Protestan kilisesidir. Koruyucu azizleri, Zürih şehrinin de koruyucu azizleri sayılan Felix ve Regula ile Exuperantius'tur. Zürih'teki (Fraumünster ve St. Peterskirche ile birlikte) üç büyük kiliseden birisidir. Limmat Nehri kıyılarında bulunur (Vikipedi). 

Kiliseye giriş ücretsizdi. Burası da sade bir kiliseydi. Dikkat çeken yerlerinden biri vitraylardı. Kulesi bakımdaydı. 



10- Peterskirche: Şehrin diğer önemli kilisesi. Diğerleri gibi sade bir kilise. Burayı gezerken bir anda org çalması da bizim için güzel bir anı oldu.  

11- Münsterhof: Şehirde en keyif aldığımız yerlerden biri bu meydan oldu. Sandalyelerin ve tasarımını çok beğendiğimiz bir çeşmenin de yer aldığı bu meydan kışın bu kadar güzelken yaz mevsimini düşünemiyoruz. Otelimize gitmeden mutlaka buraya gelip keyif yaptık.  


12- Lindenhof Tepesi: Şehrin merkezinde yer alan ve Zürih manzarasının keyfini çıkarabileceğiniz çok güzel bir tepe. Biz 3-4 kere uğradık bu tepeye, tabii buraya uğramamızın bir diğer nedeni de kızımızın parkta oynamayı sevmesiydi:)


13- Opera Salonu: Gölün yanında yer alan, kocaman bir meydanı olan, harika bir opera salonu. İçini de gezmek istedik ama tüm turlar dolu olduğu için giremedik ne yazık ki. 


14- Wasserkirche: Nehrin kenarında yer alan bu kiliseyi de hızlıca görüp çıktık. Burada da alt katında iyi korunmuş tarihi kalıntılar vardı. Kilisenin bulunduğu binanın üst katında da bir müze vardı. Orayı da gezmeden çıkmadık tabii.



15- Gestaltung Müzesi: Zürih karta ücretsiz olan bu müze de şehrin önemli müzelerinden biri. Bizim ziyaret etmeyi tercih ettiğimiz müzelerden biri oldu. 



16- Merkez Kütüphane: Rahatça girebildiğimiz bu kütüphaneyi de görmek istedik. Havanın güzel olmasına rağmen kütüphane her yaştan insanla doluydu.


17- Çin Bahçesi: Gölün kenarında yer alan Çin Bahçesi açıkçası bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Büyük bir yer beklerken küçük bir bahçeyle karşılaştık. Tek güzel yanı ücretsiz olmasıydı. Hızlıca bakıp çıktık. 


18- FIFA Müzesi: Bu müzeye girmeyi istedik aslında ancak Zürih karta indirimli olmasına rağmen gene de çok pahalı olduğu için vazgeçtik. Sadece giriş kısmına bakıp biraz fotoğraf çekip çıktık. 

19- Kunsthalle Müzesi: Oldukça küçük olan bu müze Zürih karta ücretsizdi. Biz de hızlıca gezip çıktık. 


20- .... Tepesi: Nostaljik bir tramvay ile çıkılan bu tepeyi de pas geçmemenizi öneririz. Güzel bir Zürih manzarasını izleyebiliyorsunuz. 


21- Enge Kilisesi: Güzel bir kiliseydi. Yolumuzun üzerinde olduğu için görmeden geçmek istemedik. 

22- The Circle: Havaalanına yakın olan bu iş merkezini de uçak beklerken hızlıca gezdik.

Şehirde gezerken çok hoşumuza giden bir detayı paylaşmak isteriz. Tek vagonlu bir tramvay şehirde turistik bir gezi yapıyor. Gördüğümüz kadarıyla bu geziye güzel bir peynir fondüsü de dahil. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder