5 Şubat 2024 Pazartesi

Basel

Alsace turumuzun ilk durağı Basel'di. Aslında uçak biletinin uygun olması da Basel'e gitmemizin bir diğer nedeni:)  

Ortasından nehir geçen yokuşlu bir kent Basel. Tertemiz, sakin ve huzurlu bir yer. 

Basel'e varışımız 19.00 civarlarını buldu. Bavullarımızı bırakıp hemen sokaklara attık kendimizi. Hareketli bir şehir bekliyorduk, sonuçta günlerden de cumartesiydi ancak şehir genel olarak sessiz ve sakindi. Biz de sokaklarında yürüyüp, ertesi gün için planlarımızı yapıp otelimize döndük. 

Bu arada önemli bir konu hakkında bilgi vermek isteriz; Basel'de 1 gece konaklama yapmanız durumunda oteliniz size 'Basel card' veriyor. Bu kart ile ulaşım ücretsiz ve bazı müzelere giriş indirimli. 

Bizim gözümüzden Basel;

1- Altstadt: Şehrin eski bölgesi. Tek kelimeyle bayıldık. Şehirle tarih ancak bu kadar güzel birleşebilir. Bu bölgeyi gezmek çok keyifliydi. Nehrin kenarında yer alan evleri izlemek nefisti. 


2- Marktplatz: Basel'in ana meydanı. Belediye Binası da bu meydanda yer alıyor. Güzel bir meydandı.  

3- Rathaus: Şehir merkezinde yer alan bu belediye binası kırmızı rengiyle hemen dikkat çekiyor. Dış cephesi çok çok güzel. Avlusu açık olduğu için girip gezebildik. Avlusu da dış cephesi gibi harikaydı.


4- Tinguely Çeşmesi: Basel, 1977'de Jean Tinguely'nin bir zamanlar eski şehir tiyatrosunun sahnesinin bulunduğu alanda devasa bir su havuzuna eğlenceli makine heykelleri yerleştirmesiyle yeni bir dönüm noktası elde etti (https://www.myswitzerland.com/en/experiences/tinguely-fountain/). 

Buraya gerçekten bayıldık. En değişik ve en yaratıcı çeşmelerden biri. Basel'e gelip de burayı görmemeniz imkansız. Yanında da tiyatro salonunu görebiliyorsunuz. 

5- Basel Katedrali: Münsterhügel'deki (Katedral Tepesi) Martinskirche, Basel'deki en eski bölge kilisesidir. Bir zamanlar dini törenlerin yapıldığı yer olan kilise, olağanüstü akustiği nedeniyle artık Basel'in en önemli konser kilisesi haline geldi (https://www.basel.com/en/attractions/martinskirche-02e8b585df). 

Şehrin en önemli kiliselerinin başında yer alıyor. Kulesine de çıkıp şehre tepeden bakabiliyorsunuz. Kilisenin bulunduğu meydan da çok güzel. 





6- Pfalz Gözlem Platformu: Basel Katedrali'nin hemen arkasında yer alan bu gölgede güzel bir Basel manzarası izleyebiliyorsunuz. Orada bulunan ağaçları da çok sevdik. 


7- Kunstmuseum: Güzel Sanatlar Müzesi şehrin önemli müzelerinden biri olduğu için kaçırmak istemedik. Çok güzel ve ilgi çekici bir müzeydi. 



8- Tarih Müzesi: Şehir merkezinde yer alan bu müze beklentimizin üzerinde çıktı açıkçası. Vaktiniz varsa uğramanızı öneririz. Keyif alacağınızı düşünüyoruz. 


9- Kunsthalle Müzesi: Şehrin diğer bir önemli müzesi. Biz beğendik açıkçası. Ancak 'zamanımız az' ya da 'yalnızca bir müze gezeceğiz' diyorsanız tercih etmeyebilirsiniz. 

10- Tinguely Müzesi: Aslında bu müzeye girmeyi istiyorduk ancak zamanımız yetmedi ne yazık ki. Şehrin önemli müzelerinden biri. 

11- Kağıt Fabrikası: Burayı çok sevdik. Kağıda dair ne varsa bu müzede bulabilirsiniz. Özellikle çocuğunuz var ise onun için de oldukça keyifli bir müze. Birtakım küçük hediyeler de veriliyor. Ayrıca küçük 'workshop'lar yapıyorlar. Müzenin girişinde de kocaman bir değirmen görüyorsunuz. Biz çok sevdik. 



12- Saint Elizabeth Kilisesi: Burası gördüğümüz en ilginç kiliselerin başında geliyor sanırım. Kilisenin içinde cafe görmek bizi oldukça şaşırttı. Bir göz atmanızı öneririz.


13- Messe Basel: Nehrin karşı tarafında yer alan, mimari olarak da oldukça ilgi çeken fuar binası. Biz de sırf burayı görmek için nehrin karşı tarafında geçtik. Vaktiniz yoksa çok da gerekli değil. 


14- St. Martin Kilisesi: Münsterhügel'deki (Katedral Tepesi) Martinskirche, Basel'deki en eski bölge kilisesidir. Bir zamanlar dini törenlerin yapıldığı yer olan kilise, olağanüstü akustiği nedeniyle artık Basel'in en önemli konser kilisesi haline geldi (https://www.basel.com/en/attractions/martinskirche-02e8b585df). 

15- SpalentorKulesi: 'Spalen Kapısı' olarak da bilinen Spalentor, 1356 yılında Basel'i saldırılardan korumak amacıyla inşa edilmiş. Spalentor'daki kapı, inşa edilen orijinal altı kapıdan geriye kalan üç kapıdan biridir (https://www.atlasobscura.com/places/spalentor-basel-switzerland).

Çok güzel bir kapı. 


16- Şehir Surları: Basel şehir surları, İsviçre'nin Basel kentinin orta kısmını çevreleyen, bugün yalnızca kısmen korunmuş bir duvar kompleksidir. İlk şehir duvarı piskopos Burkhard von Fenis döneminde 1080 civarında tamamlandı (Wikipedia). 

17- St. Alban Kulesi: Çok güzel bir kule, görmeden şehirden ayrılmak istemedik. 

18- Tren Garı: Yoğun ve çok güzel bir gar. Oldukça da işlevsel. Çok beğendik. 

19- Mittlere Köprüsü: Basel şehrinde Mittlere Brücke kadar şehrin sembolü haline gelen başka bir anıt neredeyse yok. 1226 yılında açılan bu yol, Konstanz Gölü ile Kuzey Denizi arasındaki en eski Ren geçiş noktalarından biridir. Mittlere Brücke başlangıçta yerel trafik için kullanılmış, Gotthard Geçidi üzerindeki güzergahın uluslararası bir ticaret yolu olarak geliştirilmesiyle birlikte, 14. yüzyılda uluslararası ticaret için Ren Nehri üzerinde bir geçiş noktası olarak önem kazanmıştır.  (https://www.basel.com/en/attractions/mittlere-bruecke-b37cf289fc). 

20- Predigerkirche (Preacher's Church): Basel Predigerkirche, ilk kez 1233 ile 1237 yılları arasında Dominik Tarikatı'nın manastır kilisesi olarak inşa edilmiş bir Katolik kilisesidir. 1262'den 1269'a kadar yenilenen kilise, Yukarı Ren'de Gotik tarzda tasarlanan ilk kiliselerden biri oldu.  (https://www.gpsmycity.com/attractions/predigerkirche-(preachers-church)-41103.html).

Kısa süren ama bize oldukça keyif veren Basel gezimizden sonra akşam trenle Mulhouse'a doğru yola çıktık. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder