Hurghada

Mısır bizim için görülmesi gereken yerlerin başında geliyordu. Ancak vize almanın biraz sıkıntılı olduğunu duyduğumuz için cesaret edememiştik. Ne zaman ki kapıda vize başladı, biz de hemen uçak biletlerimizi aldık. Planımızda olan tüm yerleri tek seferde görmek biraz zaman alabileceği için biz de Mısır turumuzu ikiye ayırmaya karar verdik. İlk turumuzu 'Hurghada- Aswan- Luxor' olarak planladık. 

Ülkeye giriş konusunda sanırım Mısır kadar kolay bir ülke görmedik. Kişi başı 25 Euro olan vize ücretini ödeyip, vizemizi aldık. Polis de hiçbir şey sormadan onayladı ve geçtik. Gece geç bir vakitte geldiğimiz için hemen otelimize gidip uyuduk. Sabah uyanır uyanmaz kendimizi plaja atmak istedik. Çünkü akşam üzeri Luxor'a otobüsümüz vardı. Otelimizin önerisi ile otele çok yakın olan 'Blue Beach'e gitmeye karar verdik (Hem zamanımızın az olması nedeniyle hem de çok sıcak olduğu için yürümek istemememiz nedeniyle uzak plajları tercih etmedik). Gittiğimiz plaj çok güzeldi. Müşteriler turist ağırlıklıydı. Ancak ne yazık ki mercan çok azdı. Gerçi ilk gün için bize yetti, sayıca fazla olmasa da renkli balıkları da gördük. 

Bu arada biz gitmeden hemen önce köpekbalığı saldırısı olmuştu. O nedenle hiç açılmadık zaten açılmanıza da izin verilmiyor. Rahat rahat yüzemedik yani, hep tetikte, kıyılarda veya toplulukla birlikte yüzdük. 

Hurghada'ya gezimizin son 2 gününü de ayırdık. Bir günümüzü Elysees Otel'e ait Dreams Beach'e gittik. Bayağı kalabalıktı. Ara ara dans gösterisi de yaptılar. Güzel bir gün geçirdik. 

Akşam da Marina bölgesinde gezindik. Marina bölgesi oldukça modern ve güzel. Daha turistik bir bölge diyebiliriz. Bir çok restaurant ve cafe var. Akşam yemeği için de birini tercih ettik. Memnun kaldık. Marina bölgesine çok yakın bir konumda bulunan 'El Mina Cami' dikkatinizi çekecektir. Görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. İçine girmedik, yalnızca dışarıdan fotoğrafını çektik. 

Son günümüzü de tekne turuna ayırdık. Otelimiz aracılığı ile 'Orange Bay' turu ayarladık. Aslında bir çok farklı yere giden turlar var ama biz 'Orange Bay'i tercih ettik. Tekne turuna 'bir kere şnorkel, öğle yemeği, plajda 2 saat ve su sporları' dahildi. Kızıldeniz hakkında yorum yapmaya gerek yok sanırım, olağanüstüydü. Mercanlar ve balıklar insanı kendisine hayran bırakıyor. Ama dediğimiz gibi köpekbalıkları yüzünden çok da rahat yüzemedik açıkçası. Hep tekneye yakın olduk ve kalabalıktan ayrılmadık. Görevliler de bu şekilde uyarılarda bulunuyorlar. Öğle yemeği bayağı güzeldi. 8-9 çeşitten oluşan açık büfe vardı. Bayıldık. İçecekler de ücretsiz. Gün boyu istediğiniz kadar içecek içebiliyorsunuz. Su sporlarına ilginiz varsa kısa da olsa bir tur attırıyorlar. 

Gelelim Orange Bay'e... İnanılmaz güzel bir deniz olduğunu söylemeliyiz. Mavinin birkaç tonunu görebiliyorsunuz. Ancak deniz çok sığ, boyunuza gelmesi için kumsaldan bayağı bir uzaklaşmanız gerekiyor. Yani açıkçası yüzme açısından biraz sıkıntılı bir plaj ama izlemesi de bir o kadar keyifli....

Son gecemizde de genellikle yerel halkın daha çok tercih ettiği 'Sherry Street'e gittik. Yemeğimizi de burada yedik. Daha sonra bir şeyler içmek için Marina'ya yürüdük. Kahvelerimizi içip, uçağımıza gitmeden biraz uyumak için otelimize döndük. 

Şunu da söylemeden geçmek istemeyiz; Hurghada, şehrin temizliği, trafiği, insanların hal ve tavırları, kurallara uyum vb. konularda Luxor ve Aswan'dan kesinlikle çok daha iyi bir şehir.