16 Eylül 2022 Cuma

Buhara

Buhara Orta Asya'nın en eski yerleşim bölgelerinden olan ve günümüzde Özbekistan sınırları içinde bulunan tarihi şehir. Arkeolojik bulgular şehrin tarihinin en az 2500 yıl civarında olduğunu göstermiştir (Vikipedi).

Buhara da aynı Semerkand gibi harika bir şehir. Özbekistan gezinizde mutlaka uğramanızı önereceğimiz bir yer. Turistik mekan olarak Semerkan'dan daha fazla görülecek yerinin olduğunu söylememiz mümkün.

1- İsmail Samani Türbesi: 10. yüzyılda inşa edilmiş bir türbedir. Türbe erken İslam mimarisinin ikonik örneklerinden biri olarak kabul edilir ve Orta Asya mimarisinin en eski mezar binası olarak bilir. Yaklaşık olarak 900'den 1000'e kadar hüküm süren güçlü ve etkili İslami Samani aile hanedanının mezar alanı olarak inşa edilmiştir (Vikipedi). 

Mimari olarak çok güzel bir türbe. Görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.  Hem dışı hem de içi inanılmaz güzeldi.

2- Miri- Arab Medresesi, Kalan Minare, Kalyan Cami: Burası Buhara'nın en önemli turistik bölgelerinin başında geliyor. 3 önemli yapı aynı bölgede yer alıyor. Gerçekten harika bir yer. İnsan bakmaya doyamıyor. Hem sabah hem akşam görüntüsü çok güzel. Yapıların içine de girebiliyorsunuz. Burada da geniş avlular sizi karşılıyor.

Miri- Arab Medresesi: Miri Arab Medresesi'nin yapımı Yemen'deki Şeyh Abdullah Yamani'ye aftedilir. Şeyh Abdullah Yamani, Mir-i Arab olarak da adlandırılan Ubeydullah Han ve oğlu Abdul-Aziz-Han'ın manevi akıl hocası olarak kabul edilirdi (Vikipedi).


Kalan Minare: Kalan Minaresi, halk arasında Minara-i kalan (Büyük Minare için Farsça) olarak bilinir. Ayrıca, Ölüm Kulesi olarak da bilinir çünkü yüzyıllar boyunca suçlular minareden atılarak idam edildi. Minare, kentin tarihi merkezine hakim bir konumda yer almaktadır ve devasa dikey sütun şeklinde olan bu yapı külliyenin en ünlü kısmıdır (Vikipedi). 

Minareye yakından baktığınızda hayran kalıyorsunuz. Müthiş bir yapı. 



Kalan Cami: Kalan Cami, 1514 dolaylarında Buhara Hanlığı'nda inşa edildi. Semerkand'taki Bibi Hanım Cami ile aynı büyüklüktedir. Her ikisi de cami olmasına rağmen, mimari tarzlarda çok farklıdırlar. Caminin iç avlusunu çevreleyen galerilerin çatısında 208 sütun üzerine oturan 288 kubbe vardır (Vikipedi).


3- Ark Kalesi: Özbekistan'ın Buhara şehrinde, ilk olarak MS 5. yüzyılda inşa edilmiş ve işgal edilmiş büyük bir hisardır. Askeri bir yapı olmasının yanı sıra, kalenin tarihi boyunca, buhara'yı çevreleyen bölgede hakim olan çeşitli kraliyet ailesinin yaşadığı bir kasabayı kapsıyordu. Ark, 1920'de Rusya tarafından ele geçirilene kadar bir kale olarak kullanıldı. Günümüzde Ark, turistik bir cazibe merkezi ve tarihi kapsayan müzelere ev sahipliği yapmaktadır (Vikipedi). 

Gördüğümüz en değişik kalelerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle dış mimarisi çok enteresan, biz çok beğendik.


Kalenin iç kısmı daha önce görmüş olduğumuz kalelerin iç kısımlarına çok benziyor. Ancak dış mimarisi çok ilginç. Daha önce görmediğimiz bir yapı olduğunu söylemeliyiz. Kalenin içinde Ark Kalesi Cami bulunmaktadır. 

Kalede yer alan diğer yer Taht Salonu. Büyük bir avluyla karşılaşıyorsunuz. Bunun yanında müzeler de ziyarete açıktı.


Diğer dikkat çeken yer de Zindan. Orayı da pas geçmemek lazım. Giriş 20000 Som. 


4- Bolo Havuz Cami: Bolo Havuz Cami, Buhara Özbekistan'da tarihi bir camidir. 1712 yılında Registan semtindeki Ark Kalesi'nin karşı tarafında inşa edilmiş olup, tarihi şehrin diğer bölümleriyle birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır (Wikipedia). 

Kalenin hemen karşısında yer alan bu cami çok güzeldi. Mutlaka görmenizi öneririz. Harika bir mimarisi vardı.


5- Kukeldaş MedresesiMedrese 1568-1569 yılında inşa edilmiştir ve topluluğun en eski binasıdır (Vikipedi).



6- Chor Minor Cami: Chor Minor (Dört Minare), alternatif olarak Halife Niyaz-kul medresesi olarak bilinir, Özbekistan'ın Buhara şehrinde yer alan ve günümüzde mevcut bulunmayan yıkılmış bir medrese için inşa edilmiş tarihi bir binadır. Kültürel miras anıtı olarak korunmaktadır ve aynı zamanda Dünya Miras Alanı Buhara Tarihi Merkezi'nin bir parçasıdır. Farsçada anıtın adı, günümüzde de mevcut bulunan dört minaresine ithafen 'Dört Minare' anlamına gelmektedir (Vikipedi).

Güzel bir cami, görülmesi gereken yerlerden bir tanesi. Özellikle çatısına çıkabilmemiz çok güzeldi:) 

7- Hoca Gaukushon Ensemble: Burası şehrin en büyük komplekslerinden birisidir ve içinde cami, minare ve medrese bulunmaktadır. Geçmişte, burası şehrin en büyük ticaret meydanlarından birisidir. Kelime anlamı “boğaların öldürülmesi” dir. Çünkü, burada geçmişte bir mezbaha bulunmaktadır. 16.yüzyılda buradaki meydana: büyük bir medrese ve büyük minareli cami inşa edilmiştir. Gerek cami ve gerekse diğer yapıların parası ise, Djuibar Şeyhi Hoca Saad tarafından verilmiştir (https://www.gezi-yorum.net/etiket/buhara-gezi-anilari/).

Güzel ama diğer yerlere göre bayağı bakımsız bir yer. 


8- Shukhova Kulesi: Kalenin tam karşısında yer alan kuleye çıktık ancak çok gerekli mi derseniz hayır gerekli değil:) Türklere giriş 25000 Som. 


9- Leb-i Havuz Meydanı: Şehrin meşhur meydanı. Biz yorgunluğumuzu bu güzel yerde attık. Mutlaka karşınıza çıkacaktır.


10- Nasreddin Hoca Heykeli: Açıkçası bizim bildiğimiz Nasreddin Hoca'dan bayağı farklıydı ancak fotoğrafını çekmeden de geçemedik:)


11- Nadir Divan Bey Medresesi: Divan Bey, Buhara Hanlığı'nda handan hemen sonraki görevi yürütenlere verilen bir unvandır. Nadir Divan Bey, Ashtarkhanid (Janid) hanedanının (1599'da kurulan) en güçlü hanı İmam Kuli Han (1611-1642) döneminde bu pozisyonda kaldı. Janid Hanedanlığı altındaki devlette İslam geleneğine olan bağlılık, önde gelen Şeybuni hanlarının zamanına göre sönüktü. Hükümdarlığın bu önemli özelliği çok geçmeden dikkat çekici mimari eğilimle ifade edilmeye başladı. 1619'da Semerkant'ı neredeyse bağımsız olarak yöneten Yalantuş Bey, Şer-Dor Medresesi'nin inşasına başlamıştı. Zengin renkli kaplama ve güneş tasvirleri, kaplanlar ve antiloplar, İslam dünyasında benzersiz olan sanatsal ifadeye öncü bir yaklaşım sunmuştur. Üç yıl içinde Nadir Divan Bey, kendi devrimci yapısını (Nadir Divan Bey Medresesi) inşa ederek Yalantuş Bey'i izlemişti. Giriş kapısında 2 anka kuşu, 2 şekilsiz beyaz geyik ve "güneşte adam" yüzü tasvir edilmiştir (Vikipedi).

Görülmesi gereken önemli medreselerden biri de Nadir Divan Bey Medresesi. Oldukça güzel bir medreseydi. 


12- Nadir Divan Bey Tekkesi: Kukeldaş Medresesi'nin bir yanında Nadir Divan Bey Medresesi, diğer yanında ise Nadir Divan Bey Tekkesi (Hankah) yer alıyor. Her ikisi de Astrahanlar döneminde 1620’li yıllarda yapılmış. Tekke, Sufi tarikatlarında toplanma, ibadet etme ve zikretme yeri. Burası aynı zamanda manevi arınma ve karakter dönüşümünün de yaşandığı yer. Nadir Divan Bey tekkesinde, Nadir Divan Bey Medresesi'nin hocaları ve mollaları kalıyormuş (https://gokbenutkun.wordpress.com/2014/11/29/ipek-yolunun-incisi-buhara-ii/).


13- Şah-ı Nakşibendi Türbesi: Bahoutdin Mimari Merkezi Buhara, Özbekistan'da bulunan bir yapıdır. Şeyh Baha-ud-Din veya Bohoutdin Nakşibendi Tarikatının kurucusudur ve Buhara valilerinin manevi patronu olarak kabul edilirdi; 1389'da öldü. Bu nedenle mezarında sonradan inşa edilen nekropolü her zaman Özbekistan'da en saygın olanı ve ünü diğer İslam ülkelerine ulaşmıştır. Bu site, Kültür kategorisinde 18/01/08 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Geçici listesine eklenmiştir (Vikipedi).

Buhara denilince ilk akla gelen yerlerin başında geliyor. Mutlaka uğramanızı önereceğimiz bir yer. Büyük bir kompleks. Giriş 10000 Som. Şehrin biraz dışında yer alıyor ama çok uzak değil. Biz gittiğimizde bayağı kalabalıktı. Taksiyle geldik buraya ama daha sonra şoförümüz sağolsun tüm gün bizi turistik bir çok yere götürdü. Taksiye verdiğimiz ücret 150000 Som'du. 



14- Sitorai Mokhi Yazlık Sarayı: Saray, Buhara Emirliği’nin yazlık ikametgahı olarak kullanılmıştır. Yaz sıcağından etkilenmemek adına tamamen yaz aylarına özel olarak şehrin en soğuk yerine Buhara Emiri Nasrullah Han tarafından yaptırılmıştır (https://www.ytur.net/gezi-rehberi/buhara/sitori-i-mokhi-khosa-palace.html).
Görmenizi önereceğimiz yerlerin başında geliyor. Çok güzel bir yer. Mimarisi harika. Giriş 40000 Som.



15- Chor Bekir Antik Mezarları: Chor Bekir nekropol’e ayrıca “ölüler şehri” de denilmektedir. Burada ilk mezarlar: bin yıl önce ortaya çıkarılmıştır. Ama günümüzde binlerce kişi tarafından ziyaret edilen bu mekandaki binalar: 16. yüzyılda inşa edilmiştir (https://www.gezi-yorum.net/etiket/buhara-gezilecek-yerler/).
Görülmeye değer enteresan bir yer. Giriş 10000 Som. 



16- Namazgah Cami: Namazgah olarak tasarlanmış bir alanın mihrap kısmına ilave yapılmasıyla oluşturulmuş bir yapıdır. Namazgah olarak planlanması ve inşaası Aslan Han (Hicri 516 – Miladi 1119) tarafından tamamlanmıştır. (Kıble tarafından mihrap nişinin bulunduğu, etrafı duvarlarla çevrilmiş olan namazgahtır). Özgün kısımları ana duvarın bulunduğu yerler ve mihraptır. Bugünkü cami 16. yy.’da yapılmıştır. Bu cami tipik geç Timurlu üslubunda gerçekleştirilmiştir. Orta kısmı daha geniş, yanları daha dar dikdörtgen şemada bir yapıdır (https://www.kriyus.com/blog/2015/10/04/buhara-namazgah-cami/).


17-.....:

18- Magak-i Attari Camiİlk sinagogun inşasından önce Yahudiler camilerde Müslümanlarla yer paylaşmaktaydılar. Bu camiye Magak-i Attari denirdi, yani "çukurdaki cami". Bazıları Buhara Yahudileri ve Müslümanların aynı anda birbirlerine aynı yerde ibadet ettiklerini söylemektedir. Diğer kaynaklar Yahudilerin Müslümanlardan sonra ibadetlerine devam ettiğini belirtmektedir. Arap fethinden önce Magak-i Attari'nin yerinde bir çarşı vardı. İdoller, iksirler, baharatlar, attar (parfümler) ve diğer ürünler için kurulmuş olan bir pazardı. Bunun yanı sıra, eskiden bu yere yakın bir Ay Tapınağı (Mokh) vardı. Narshakhi, Buhara Tarihi adlı eserinde (yaklaşık 950), eski tapınağın adını "magok", yani "çukurdaki" olarak ifade etmiştir, yani o zaman bile yarısı etrafını çevreleyen toprak seviyesinin altına inşa edilen cami (Vikipedi).

İçerisinde halı müzesi var, çok küçük bir müze, hızlıca bakıp çıkabilirsiniz. Giriş 20000 Som. 




19- Hz. Eyüp Çeşmesi: Özbekistan'ın Buhara kentindeki Hz. Eyüp'ün asasını yere vurmasıyla açığa çıktığına inanılan ve şu anda Çeşme-i Eyüp olarak bilinen kuyu, 37 asırdır gizemini koruyor. Kuyunun bulunduğu mekan, yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor (https://www.trthaber.com/haber/dunya/asirlardir-sirrini-koruyan-kuyu-116870.html).

Burası da şehrin önemli noktalarından biri. Uğramamak olmazdı. Karşısında da Muhammed Al- Bukhari Müzesi bulunuyor.



20- Buhara Kapalı Çarşı: Merkezde yer alan kapalı çarşı keyifle gezdiğimiz yerlerden biriydi. Alışverişi seviyorsanız çok keyif alacaksınızdır. 



21- Abdulaziz Han Medresesi: Aziz Khan Medresesi, yine taç kapısı gösterişli değişik bir medrese. 17.yy’da yapılmış, İran, Çin ve Hindistan mimari özelliklerini barındırıyor (https://gezginimgezgin.com/buhara-gezi-rehberi/).


22- Uluğ Bey Medresesi: Abdülaziz Han Medresesi'nin karşısında yer alan medresedir. 


23- .... Pazarı: 

24- Çifte Medrese: Biri Buhara'nın kuruluşunun 2500. yılı olan 1997'de restore edilen, Buhara emiri Abdullah Han II (1557-1598) tarafından yaptırılan (1588-1590) 108 hücreli Abdullah Han Medresesi (https://kavrakoglu.com/ozbekistan-gezisi-26-buhara-4-medreseler-1/).

Diğeri ise Abdullah Han'ın annesi için 1566 yılında yaptırdığı Maderi Han Medresesi (https://kavrakoglu.com/ozbekistan-gezisi-26-buhara-4-medreseler-1/)



Buhara'dan Hive'ye çok enteresan bir tren yolculuğu ile ulaştık. İlk defa böyle bir yolculuk yaptık. Bütün koltuklar yatak olabiliyordu ancak sorun şu ki herkesle dip dibe bir şekilde yatmak zorundaydık. Temiz çarşaflar veriliyor, o konuda sorun yoktu ama pandemi döneminde bu kadar insan iç içe açıkçası bizi rahatsız etti ama yapacak bir şey yoktu, kaderimize razı olup, uyumaya çalıştık:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder