Doha

Doha'ya gitme planımız yoktu açıkçası ancak iş nedeniyle gitme durumumuz olunca bu fırsatı kaçırmayıp şehri de gezelim dedik. Genel olarak söylemek gerekirse Katar halen gelişen bir yer. Malum paraları bol o nedenle her yer inşaat. Şehri iddialı hale getirmek için çabalıyorlar. Bir de FİFA 2022 için hazırlanıyorlar. Şehirde bazı metro hatları yeni açılmış mesela. Ancak Dubai ile karşılaştırmak gerekirse oraya göre bayağı bir geride ancak muhtemelen 20 yıl sonra falan şehir çok daha güzel bir hale gelecek.

Arkadaşımızın söylediğine göre nüfus 2 milyon küsur, bunların yalnızca 300 bin küsuru Arapmış, gerisi çalışmak için gelenler. Özellikle inanılmaz bir Hintli nüfus var. Dubai'de de oldukça fazlaydı. Arkadaşın söylediği kadarıyla tarihsel olarak da bu bölgelerin etkileşimleri uzun yıllardan beri devam ediyormuş. Mesafe de yakın olunca Hintli nüfus oldukça artmış. Tatil günü olan Cuma merkezde gezdiğinizde dediğimizi daha iyi anlayacaksınız.

Hemen hemen tüm şehirlerde olduğu gibi burada da bazı bölgeler sıkıntılı. Ama turistik alanlarda güvenlik anlamında bir sıkıntı yaşamadık.
Gene arkadaşın söylediği kadarıyla 'emir'e ait mülklerin fotoğrafının çekilmesi yasak. 'Kamu binaları da arada kaynayabilir ama önüne gidip tek binayı çekmeyin' dedi. Ayrıca burada özel mülk çok önemliymiş. 'İzinsiz girmeyin sakın' dedi. Biz de tüm söylenenleri yaptık. Çift olarak da çok sıkı fıkı yürümedik:) Bir de 'kadınların fotoğrafını çekmeyin, delinin birine denk gelirseniz hapishanede sürünürsünüz' dedi, tabi arkadaşımız on seneden fazladır burada ve fotoğraftan dolayı iki kişiyi hapishaneden çıkarmak için kefalet ödemiş, ondan bu kadar tedirgindi. Yani dikkat etmek lazım biraz ama o kadar da tedirgin olacak bir durum yok, iyi ve nazik bir halkı var.
İnsan profili iyi, dediğimiz gibi bazı bölgeler sıkıntılı ama onun dışında sorun yaşamadık. Ancak burası Dubai'ye göre daha 'Arap'. Dubai Avrupa şehri havasındaydı ancak Doha'da Arap ülkesinde olduğunuzu fazlasıyla hissediyorsunuz.

Aralık'da oradaydık. Hava güzeldi, ne çok sıcak ne çok soğuktu. Akşamları serin oluyordu, kazak giydik. Gündüz çok güzeldi.
Camilerin dışı oldukça güzel ancak içleri dikkat çekecek şekilde çok sade.
Ulaşım için metro çok rahat. Halk yeni yeni metroya alışıyor. O nedenle metrolarda görevliler var, çok yardımcı oluyorlar. Nereye girmek isterseniz söylerler ve bilet alma konusunda da hemen yardım ediyorlar. Bilet fiyatları da inanılmaz ucuz yeni açıldığı için, günlük bilet 6 Qar.
Müzeler ile yapılabilecek en iyi şey her müzede geçen 'museumpass' almak, her bir müzenin girişi 50 Qar ama bu biletle hepsi 100 Qar'a geliyor.
Şehirle ilgili verebileceğimiz son uyarı ise Cuma günleri neredeyse her yer kapalı, açılan yerlerde öğlen ikiden sonra akşama kadar açık kalıyor, ona göre planlamanızı yapmanızı öneririz.

Bizim gözümüzden Katar;

1- İslam Eserleri Müzesi: Katar'ın en önemli müzesi burası. Sahilde yer alan müze Wakif Souq'a oldukça yakın, Ulusal Müze'ye ise yaklaşık 20 dakika süren bir yürüyüş mesafesinde, Corniche'in başlangıç noktası. Müzenin camlarından ve avlularından meşhur gökdelen manzarasını da görebilirsiniz. Müze oldukça güzel, çok büyük değil, koleksiyonu hiç fena sayılmaz, eminiz zamanla Abudhabi'de ki Louvre gibi değerli eserler satın alıp, müzenin envanterine ekleyeceklerdir. Burası binasının güzelliği nedeniyle de kaçırmamanız gereken bir yer. Girerken biraz sıra olduğu için sabah ilk iş buraya gelinebilir ama çok uzun bir kuyruk değil. Girişi 50 Qar.

8 Aralık 2008'de ziyarete açılan müze, Doha’nın simgelerindendir. Doha Körfezi’nin güney ucunda Doha Limanı kıyısından 60m. ileride kurulan yapay bir ada üzerindedir. Katar kraliyet ailesinin 1980’lerden beri İspanya, Mısır, İran, Irak, Türkiye, Hindistan, Orta Asya’dan topladığı 7. yüzyılla 19. yüzyıl arasındaki el yazmaları, dokumalar, metal, cam ve seramik objelerden oluşan bir koleksiyon sergilenir (Vikipedi).

2- Mia Park ve Richard Serra 7 Anıtı: İslam Eserleri Müzesi'nin bulunduğu parkın adı Mia Park, müzeden çıkıp uca doğru yürüdüğünüzde bu güzel anıtı görebilirsiniz. Ayrıca bu uç kısımda çok da güzel bir cafe var, orada oturup meşhur gökdelen manzarasını izleyebilirsiniz. Hatta izleyin kaçırmayın deriz:)
7, Amerikalı sanatçı ve heykeltraş Richard Serra tarafından inşa edilen ve Katar Doha'daki İslam Eserleri Müzesi Park'ında bulunan 80 metrelik bir heykel. Aralık 2011'de tanıtıldı. Katar'daki en uzun kamusal sanat eseri ve Richard Serra'nın şimdiye kadar tasarladığı en uzun sanat eseri. Ayrıca Orta Doğu'da sergilenen ilk heykeli. Yedigen şeklinde düzenlenmiş yedi çelik levhadan yapılan çalışma, İslam kültüründe yedi sayısının bilimsel ve manevi önemine ithaf edilmiştir (Wikipedia).

3- National Museum of Katar: Katar Ulusal Müzesi Doha'nın 2 meşhur müzesinden biri. Ayhan Sicimoğlu'nun Doha belgeselinde bu müzenin mimarisinin 'çöl gülü'ne benzer yapıldığını duyduk. Gerçekten ilk dikkatimizi çeken müzenin dış mimarisi oldu. Çok değişik ve son derece güzeldi. Müzede sergilenen eserler de güzeldi ancak yeterli mi derseniz bize göre değildi. Müzenin içeriğini biraz daha kuvvetlendirirlerse çok daha güzel bir müze haline gelecektir. Müzenin içerisinde en çok hoşumuza giden şey, estetik duvarlarına yansıttıkları video görüntüleri oldu, görmeden geçmeyin deriz. Bu arada metroda 'National Museum' durağı var. O nedenle ulaşım çok rahat. Girişi 50 Qar.

4- Sheikh Faisal Bin Qassim Al Thani Müzesi: Bu müze şehrin dışında yer alıyor. Deve yarışının yapıldığı yeri gördükten sonra tekrar 104A nolu (günlük bilet 20 Qar) otobüse binip müzenin yakınında indik. Cuma günü olduğu için 14.00'de açıldı. Biz de yarım saat kadar beklemek durumunda kaldık. Müzenin 2 girişi var diyebiliriz. Müze girişi ve ana giriş arası 5 dakikalık bir yürüme mesafesi. Biz de tam yürümeye başlamıştık ki sağ olsun Hintli bir aile araçlarıyla müzenin girişine kadar bıraktı, hatta müze çıkışında dönüş otobüsünü beklerken de tekrar bizi araçlarına alıp Doha'ya bıraktılar. Hatta birlikte bir de kahve keyfi yaptık. Otobüsle gelmek isterseniz merkez durak Souq Waqif metro durağına çok yakın olan Al Ghanim. Katara Mall'a metroyla gelip, buradan da bu otobüslere binebilirsiniz.
Müze oldukça büyük ve güzel. Doha'da gezdiğimiz müzeler içinde en başarılı olan bu müzeydi diye düşünüyoruz. Sheikh Faisal'ın hayatı boyunca topladığı tüm değerli eşyalar burada sergileniyor. Bu arada şirketler tarafından 'deve yarışı ve Sheikh Faisal turu' bir arada organize ediliyor. Ancak pahalı bulduğumuz için biz tercih etmedik. Hoş etseydik belki deve yarışını izleyebilirdik. Size kalmış. Girişi 50 Qar.

5- Souq Waqif: Waqif Çarşısı için şehrin kalbinin attığı yer olarak nitelendirebiliriz. Bu meşhur çarşı hem yerli halkın hem de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. Gerçekten son derece keyifli ve güzel bir çarşı. Ancak neden olduğunu anlamadığımız şekilde dükkanların çoğu kapalıydı. Namaz saatleri dışında da gezdik, gündüz gezdik, gece gezdik ancak yok açılmadı dükkanlar. Nedendir anlamadık. Tabii sıcaktan olsa gerek akşamları çarşı daha kalabalık, zaten ülkenin kendi turizm sitesinde de akşam 7 ile gece 11 arasında gelmenizi tavsiye ediyoruz diyorlar.

Souq Waqif'in içinde dikkat çeken yerler bulunuyor. Bunlardan biri ihtişamlı süslemeleri ile Parisa Restaurantı, girişini görünce dikkatinizi çekecektir. Hayvanların satıldığı ve zanaatçıların çalıştığı el işleri bölümleri dikkat çekici, Gold Souq kısmı altınlar ile parıl parıl, en çok hoşumuza giden kısmı ise Art Center. İçeride yerel halktan birçok insan resim yapıyordu. Her tarafını gezersiniz zaten çok büyük market değil.

6- Falcon Souq: Şahin çarşısı da diyebiliriz, Waqif Souq'un yanında. Ülkenin meşhur şahinleri ile ilgili tüm eşyaları burada bulabilirsiniz. Şahinleri dükkanlarda da görebilirsiniz. Hatta meydanda da bir şahin duruyordu. Ama beklediğimiz gibi değildi açıkçası, resimlerde insanlar kolunda tutuyordu şahinleri ama ne yazık ki hiç öyle bir durum göremedik. Belki şansımıza zamanı tutturamamış olabiliriz. Sadece dükkandan içeri girip bakındık şahinlere.

Falcon Souq'un içinde dikkat çeken diğer bir bölüm de at ahırları. Bazen atları çıkartıp ahırların önündeki kumlukta dolaştırıyorlar. Ahırlarda dolaşıp atları sevebilirsiniz.

7- Amiri Diwan: Waqif Çarşısı'nın yakınında yer alan bu kocaman saray 'emir'in sarayı. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla emir burada yaşamıyor. Amiri Diwan'ın fotoğrafını çekmedik. Çünkü 'emir'e ait mülklerin fotoğraflarını çekmememiz yönünde uyarmıştı arkadaşımız. Yanlış bilmiyorsak 'Emir'in yaşadığı yer çöl ortasında kale gibi surlarla çevrilmiş bir saray. Biz de otobüsle geçerken gördük. Divanın bahçesinde bir saat kulesi bulunuyor ve hemen yanında Amiri Diwan Cami. 'Grand Mosque' olarak adlandırılan dikkat çekici bir cami. Avizesi dışında içi son derece sade. Yolunuz düşerse uğramanızı öneririz. Bu arada caminin içini bayanlara ayrılan yerden çok sınırlı görebiliyorsunuz.

8- İslam Kültür Merkezi ve Spiral Cami: Bu kültür merkezi şehrin hemen göbeğinde yer alıyor. Kültür merkezinde İslam ile ilgili bilgiler bulabiliyorsunuz. Ancak mutlaka görün diyemeyiz. Çünkü küçük bir yer. Spiral Cami de bu merkezde yer alıyor. Şehrin siluetinde öne çıkan bir cami ancak içini çok sınırlı bir alandan görebildik. Görebildiğimiz kadarıyla da içi dışı kadar dikkat çekici değildi. Bir kitapçığa imza atıp, İslam ile ilgili bilgilendirmelerin olduğu, ücretsiz, ufak bir müzesine girdik.

9- Al Koot Kalesi: Bu güzel beyaz kale hemen Waqif Souq yakınında yer alıyor. Tadilatta olduğu için gezemedik.
Al Koot Kalesi, Osmanlılar tarafından terk edildikten sonra 1927'de Şeyh Abdulla bin Qassim Al Thani tarafından yeniden inşa edildi. Başlangıçta 1880'de bir polis karakolu olarak inşa edilmiş ve daha sonra 1906'da hapishane olarak kullanılmıştır, ancak bazı kaynaklar Al Koot Fort'un Şeyh Abdulla tarafından Souq Waqif'i kötü şöhretli hırsızlardan korumak için inşa edildiğini kanıtlamaktadır (Wikipedia).

10- Msheireb ve Msheireb Müzeleri: Msheireb çok güzel bir bölge. Özellikle kalburüstü halkın takıldığı bölge diyebiliriz. Binalar, restaurantlar ve müzeler dikkat çekici. Ancak bu bölgenin hemen arkasında kalan alanlara ise pek uğramayın deriz. Oralar da msheireb olarak geçiyor ama bu bahsettiğimiz kalburüstü bölgeyle hiç ilgisi yok. Müzeler de oldukça ilgi çekici yerler. 4 adet müzeyi içeren Msheireb Müzeleri içerik olarak zengin değiller ancak zamanınız olursa uğrayabilirsiniz. Girişleri bedava. En büyük müze 'Bin Jelmood House'; kölelikle ilgili bilgileri içeren bir müze. Diğer müze 'Company House'; petrolle ilgili bilgileri içeren bir müze. Oldukça küçük bir müze. Sinevizyon gösteri güzeldi. 3. müze 'Radwani House'; eski evlerin örnekleri ve kalıntılar var. Son müze de 'Mohammed bin Jassim House'; küçük bir müze, Doha'nın tarihi ile ilgili bilgiler var ama nispeten daha modern eşyalar bulunuyor.

11- Corniche: Bu sahil şeridi şehrin en güzel noktalarından biri. Gökdelenlerin oradan başlıyor ve İslam Eserleri Müzesi'nin orada tamamlanıyor. Bir uçtan diğerine yaklaşık bir iki saat içinde yürüyebilirsiniz. Manzara çok güzel, her akşam mis gibi deniz havası alarak keyifle yürüyüş yaparak günü bitirirdik, iş amaçlı orada olduğum için en çok takıldığım yer oldu. En dikkat çekeni ise oturacak çok cafe veya restaurantın bulunmayışı. Gökdelenlerin orada Costa Cofee var, kahve içmek isterseniz tek yer orası. İslam Eserleri'nin oradaki girişinde ise şehrin simgesi olan bir 'inci heykeli' bulunuyor. Gökdelenler buradan çok güzel gözüküyor.

12- Al Bidda Park: Şehrin merkezinde yer alan kocaman bir park. Bir kısmında hala inşaat devam ediyor. Alan olarak çok geniş ancak görkemli bir park diyemeyiz, gene de bu kadar sıcak bir ülkede vaha niteliğinde. Metro durağının orada tarihi bir kale bulunuyor.

13- Imam Muhammad bin Abdulwahhab Cami: Şehrin en meşhur ve büyük camisi. Yürüyerek rahatça ulaşabilirsiniz. Gece ışıklandırması da çok güzel. Gerçekten etkileyici bir cami. Büyük bir bahçesi ve avlusu var. Erkeklerin girişi normal kapıdan. Müslüman olmayan kadınlar rehberle geziyor. Rehber ile gezide kadınların normal girişten girip giremediklerine emin değiliz. Ancak kadın kısmında foto çekmek yasak deniyor, zaten çok da gözükmüyor ne yazık ki. Bu camiye giriş biraz farklı ve zahmetli oldu bizim için. Kafamız karıştı açıkçası. Ama tartışmasız şehirde gördüğümüz en iyi cami burası, görmenizi öneririz.

14- The Pearl: Bu bölge şehrin en elit bölgelerinden biri. Tekne ve yatların da yer aldığı bu liman adasında, mağazalar, restaurant ve cafeler var. Özellikle çalışmaya gelen beyaz yakalı Avrupalıların takıldığı bölge diyebiliriz. Zaten sabahları herkes koşu yapıyor, tüm alanı yürümedik çünkü biraz uzun, ancak görülmeye değer bir yer. O nedenle uğramanızı öneririz. Daha inşaatlar ve yapılanma devam ediyor, ileride daha da gökdelenli bir liman olacaktır.

Pearl'in ana yürüyüş yolunda gezindikten sonra tam tersinde kalan Qanat Quartier at the Pearl'e geçtik. Venedik kanallarını aratmayan, rengarenk evleriyle insanı etkileyen bu alanın plaj kısmı da mevcut. Mutlaka görün biz çok beğendik.

15- Katara Kültür Köyü: The Pearl bölgesinden yürüyerek buraya ulaştık ancak yol kısa değil hele sıcakta çok zor oluyor. Taksiyle ulaşım daha rahat olacaktır. Katara Kültür Köyü görülmeye değer, çok güzel bir yer. Restaurantlar, mağazalar, camiler vs. var. Sahil kısmından da yürümeyi unutmayın. Büyük de bir amfi tiyatro var. Rahat rahat gezebiliyorsunuz. Bu arada meşhur 'Güvercin Kuleleri' de burada. Bu güzel kültür köyünde Amfitiyatro, 'Golden Mosque' ve 'Katara Mosque' öne çıkıyor. İki cami de oldukça dikkat çekici ve güzel. Ancak içleri çok sade, bunun dışında sahilde geniş bir alanı ve aile plajları mevcut. Ben oradayken Katar'ın milli bayramına denk geldim ve burada kutlamalara katıldım, danslar, gösteriler, dronelar ve özellikle havai fişek gösterisi oldukça güzeldi ama temelinde bir alışveriş merkezi olduğunu unutmayalım.

16- Katar National Library: Bu ulusal kütüphane, kesinlikle görülmeyi hakediyor. Metro ile gidebilirsiniz. Aynı isimle yer alan durakta inip kısa bir yürüme mesafesi ile ulaşabilirsiniz. Yapının içi ve görüntüsü çok etkileyici. Alt katında İslam dünyasına ait çok değerli eserler mevcut. Kütüphanenin yakınında National Convention Centre'ın bulunduğunu hatırlatalım, ilgi çekici bir cephe dizaynı bulunuyor.

17- Fetus Heykelleri: Katar'da çok da görmeyi beklemediğimiz bir eser. Bir bebeğin anne karnındaki yolculuğunu heykellerle anlatan, ulusal kütüphaneye yakın Sidra hastanesinin önünde yer alan bu güzel eseri görmenizi öneririz. Biz de Coşkun Aral'ın Doha belgeselinde görmüştük, İngiliz artist Damien Hirst tarafından yapılmış. Ulaşım için ulusal kütüphane metro alt geçidini kullanmakta fayda var. Aksi takdirde her yer inşaat olduğu için geçmek 1 saat falan sürüyor.

18- Education City Cami: Ulusal kütüphaneye yakın olan bu camiyi de görebilirsiniz. Dış mimarisi  çok farklı ve etkileyici. İçi gene oldukça sade, görülmeye değer bir cami.

19- Al Shaqab Binicilik Akademisi: Ulusal kütüphaneye yakın olan bu at binicilik merkezine de gittik. Daha doğrusu akşam saatleriydi, kapıya ulaştığımızda görevli kapıdan giremeyeceğimizi, istersek diğer kapıdan girebileceğimizi söyledi. Ancak diğer kapı da kapalıydı ve çok uzun bir yürüyüş sonrasında kapıdan değil ama bulduğumuz bir boşluktan girmeyi başardık. Etrafta kimse yoktu, birisi olsa izin vermezdi muhtemelen. Her yerde atlar vardı ve biniciler çalışma yapıyorlardı. Kapıdan da görevli o nedenle almamıştı büyük ihtimalle çünkü atların arasından arenaya ulaşmak biraz riskli olabilirdi. Hoş bu garip yerden girince gene kendimizi atların arasında bulduk. Neyse uzun bir yürüyüş sonrasında arenaya vardık, 2 tane arena var, biri daha küçük. Atların çalışmalarını izledik. Çok yorulduk çok yürüdük ama gördüğümüz manzara inanılmaz güzeldi. Yorulduğumuza değdi. Bu yaşadığımız tecrübe sonucunda normal yollardan girilebiliyor mu bilemiyoruz. Özel izin mi gerekiyor, yoksa gündüz mü giriliyor hiç anlamadık. Çıkış için de gene garip bir yerden çıktık. Hiç normal kapıları kullanmadık yani. Tuhaf bir gezi oldu bizim için.
Aslında burada atla şovlar yapılıyor, sitesinden zamanlarını bulup bir şova gelmek en mantıklısı, biz idman zamanı gitmişiz. Biletler 20 Qar ile 40 Qar arasında değişiyor. Detaylı bilgiyi link'den alabilirsiniz; https://www.alshaqab.com/events-copy/chi-al-shaqab-new/visiting/tickets-and-access

20- Education City ve Mathaf Arab Museum of Modern Art: Doha'da yapımı devam eden büyük bir alanı 'Eğitim Şehri' olarak ayırmışlar. Amerika ile işbirlikleri kapsamında dünyaca ünlü üniversiteler burada kampüs açmış. Metro durağı olarak 'Education City' mevcut (ancak yukarıda da belirttiğimiz kütüphane bölgesi de aslında eğitim şehrine dahil ve kütüphane durağı farklı). Burada inip uzun bir yürüyüş sonrası Mathaf'a varıyorsunuz. Bu arada etrafta inşaat işçileri dışında bir Allah'ın kulu yoktu. Her yer inşaat. Bölge çok geniş, yapım son hız devam ediyor. Büyük de bir stat yapılıyor. İleride çok güzel bir yer olacağı kesin.
Müze de fena değildi. Aslında 2 bina var. Ancak 1 tanesi çok çok küçük, büyük bir sanat eserini görüp çıkıyorsunuz. Diğer bina nispeten daha büyük, mutlaka gidin görün diyemiyoruz ama zamanınız varsa ve o çevreyi de göreyim diyorsanız uğrayabilirsiniz. Bu arada modern müzeye yürürken tramvay da gördük ancak nerede duruyor, nereye gidiyor bilmiyoruz. Büyük ihtimalle metro- müze arası kullanılıyordur. Araştırmak yerine yürümeyi tercih ettik. Bu arada gene emin olmamakla birlikte ulusal kütüphane-müze arası 'shuttle'lar gördük. Zaten aralarında metroda 1 durak var. Kolaylık olsun diye otobüs de koymuş olabilirler. Ama dediğimiz gibi net bilmiyoruz. Sadece otobüsün üstündeki yazıdan öyle olabileceğini düşündük. Biz hep yürüdük. Müzeye giriş 50 Qar.

21- Katar Mall: Metroda yeşil hatta son durakta yer alan bu avm'yi çok beğendik. Oldukça büyük. Güzel olan kısmı ağaç izlenimi veren yapıların yer aldığı bir merkez oluşturmuş olmaları. Herhalde Katar'ın en büyük alışveriş merkeziydi.

22- Villagio Mall: Venedik temalı güzel bir alışveriş merkezi. Daha önce bu tarz bir avm görmediyseniz uğrayın deriz.

23- Festival City: Şehrin başta gelen alışveriş merkezlerinden biri. Güzel bir yer ancak metroyla gidip indikten sonra tekrar otobüse binip 20 dakikalık bir yolculuk sonunda ulaşabiliyorsunuz. 20 dakikalık yolculuk boyunca da Doha'nın farklı yerlerini görmüş olduk. Ancak ulaşmak çok zahmetli, değer mi derseniz bizce değmez, içinde ufak bir kayak pisti bulunuyor.

24- Al Hazm: Lüks mağazaların ve restaurantların yer aldığı açık bir alışveriş merkezi. Gördüğümüz kadarıyla kalburüstü halkın takıldığı bir yer. Merkezden taksiyle ulaştık. Özellikle gece görmenizi öneririz. Işıklandırması çok güzel. Bu arada Pazar günleri aile günü, tek erkek almıyorlar.

25- Gate Mall ve City Center Mall: Şehir merkezinde yer alan bu iki klasik avm halk tarafından rağbet gören yerler. Biz de kızımıza oyuncak almak için girdik. Bir de otelim burada olduğu için ara sıra yemeğe falan gittim, aslında şehrin en eski avm'siymiş. Yanlarında devasa bir kongre binası bulunuyor, ancak sadece iş olduğu zamanlar açıkmış. İşiniz yoksa hiç uğramayın:)

26- Al Wakrah Souq: Bu güzel çarşı da şehrin diğer önemli bir çarşısı. Al Wakrah durağında metrodan indikten sonra ücretsiz otobüs ile bu çarşıya ulaşabiliyorsunuz. Sahil kısmı da mevcut. Mağazalar, cafeler, restaurantlar var. Çok kalabalıktı. Ancak Waqif Çarşısı gibi nedendir bilinmez neredeyse tüm dükkanlar kapalıydı. Ama görmenizi öneririz. Çok beğendik. Çarşıları bölüm bölüm ayırmışlar; Miras ve antikalar pazarı, baharat pazarı, halı pazarı, alet pazarı, kılıç pazarı, altın pazarı, hediyelik eşya, kadın aksesuar ve parfüm, bal pazarı, çerez pazarı, peynir pazarı, çiçek ve tatlı pazarı vs. Bir de arkadaşımız buranın yeni yapıldığını söyledi. Waqif Çarşısı eski, burası yeniymiş, ama eski tarz mimarisi ile tarihi bir çarşı havası vermişler.

Çarşının karşısında tarihi Al Wakrah Kalesi bulunuyor, ana caddeden karşıdan karşıya geçebilirseniz tabii, her yer inşaat olduğundan, ne trafik ışığı vardı ne yaya yolu. Gerçi kale restorasyon aşamasındaydı, her yer kapalıydı, aradan bir boşluk buldum biri var mı diye ama bir baktım bahçesinde geziniyorum, biraz etrafa bakıp çıktım, ne olur ne olmaz.

Al Wakrah Kalesi, 20. yüzyılın başında, Şeyh Abdulrahman bin Jassim Al Thani'ye ait daha önce yıkılmış bir kalenin yerine inşa edilmiştir. Daha önce polis ofisi olarak kullanılmıştır (https://www.castles.nl/wakrah-fort).

27- Msheireb Enrichment Centre: Kornişte yer alan bu müze bakım nedeniyle kapalıydı, o yüzden giremedik.

28- Wakif Souq Camileri: Çarşının orada dört beş tane cami ve mescit bulunuyor. Hepsi Souq Wakif'in mimarisi ile bütünleşmiş eski camiler. En önemlisi Şahin Çarşısı ile arasında kalan cami.

29- Deve Yarışı: Şehirde meşhur deve yarışları var. Ancak şehrin dışında. Biz de değişiklik olsun diye gitmek istedik. İnternetten biraz araştırdık. Yazılanlara göre; sabah antreman, öğlen de yarış var diyordu. Normalde Cuma günleri her yer 14.00'da açılıyor ancak deve yarışı için her gün yapılıyor deniyordu. Biz de sabah erkenden mi gitsek dedik ama sabah gelseydik sonrasında gideceğimiz müze için çok uzun süre beklememiz gerekecekti çünkü müze 14.00'de açılıyordu. Bu nedenle öğlen gitmeye karar verdik. Böylece müze için de çok beklememiz gerekmeyecekti. Biz de Al Ghanim merkez otobüs garından 104A no'lu otobüse binip Al Shahaniya deve yarışı alanına gittik. Vardığımız saat 12.00 gibiydi. Ancak gittiğimizde etraf bomboştu. Sabah antreman var mıydı yoksa Cuma hiç mi bir şey yok bilemiyoruz. Biz internete güvendik ancak gittiğimizde hiç bir şey yoktu. Biz de yarış yapılan arenayı uzaktan gördük. Çok çok büyük bir yerdi. İzlemek de kısmet olsa iyi olacaktı. İşte sitede yazanlar şunlar; yarışlar her Ekim - Şubat arasında Cuma günleri yapılır, ama develer her gün saat 09.30 gibi idmana çıkar, yarışlar 07.00-14.00 arasında yapılır, vallahi gittik yoktu;
https://www.iloveqatar.net/news/general/camel-racing-in-qatar

30- Khalifa International Stadium: Villaggio Mall'un hemen yanında bulunuyor. Ben oradayken geçen sene Abudhabi'de gittiğim Avrupa kulüpler şampiyonası yapılıyordu. Fakat bu şampiyonada Liverpool vardı ve İngiliz Expat tayfa tüm biletleri bitirmişti. Maçtan önce stadın oraya gidip bulmaya çalıştım ama yoktu maalesef.

31- Aspire Kulesi: Khalifa Stadyumu'nun yanındaki Aspire Park'ta bulunan uzun kule. Tepesinde bir bar olduğunu duyduk ama şehrin çok uzağında olduğu için tepeye çıkmaya gerek duymadık.

32- Al Wakrah Stadium: Mimarisiyle meşhur bu stadyumu şirket ortağımız yapmış, ben de her gün buraya gidip çalıştım, bu vesileyle de görmüş oldum. Yalnız stadın cephe ve çatısı 'vajina'ya benzediği için ülkede bayağı infial uyandırmış ama Zaha Hadid dizayn ettiği için bir şekilde kabul görmüş:)

33- Lusail Bölgesi: Pearl Adası'nın kuzeyinde kalan bölge. Arkadaşım burada yaşadığı için gitme fırsatım oldu, güzel bir sahil şeridi ve Doha Golf Club bulunuyor. Pearl'den yürürken Lagoona Mall adlı bir avm'si var. Bu avm'nin üstündeki Zig Zag Kulesi ilgimizi çekti, geçerken görürsünüz.

34- Doha Tenis Kortu: Tam ben döndükten sonraki hafta Doha Open yapıldı. İnternetten takip ederek bir maça denk gelirseniz, merkezde bulunan bu kortta izlemeyi atlamayın. 

Tabii iş nedeniyle gidemediğimiz günü birlik turlar mevcut. En çok tercih edileni Doha'ya 80 km güneydeki çölle iç içe geçmiş Khor Al Udaid Plajı ve buralarda Çöl Safarisi yapmak. İnternetten paket programlar alıp sabahın erken vaktinde yola çıkabilirsiniz.

İkinci yapamadığımız aktivite ise Banana Island. İslam eserlerinin oradaki feribotlarla gidebiliyorsunuz. Buradaki denizi ve hoteli çok övüyorlar, ancak lüks bir ortam olduğunu hatırlatalım. Günlük 'pass' alıyorsunuz ve hotelden faydalanabiliyorsunuz, bu da 350 Qar.