28 Ağustos 2019 Çarşamba

Varşova

Krakow gezimizden sonra sırada Varşova vardı. Bu iki şehir arasında tercih edilecek en iyi ulaşım şüphesiz tren, gayet hızlı ve uygun. Kişi başı 84 Pln'ye biletimizi aldık, çocuk için de yarı fiyatını aldılar, 4 saatte Varşova'ya vardık ama vardığımızda akşam olmuştu. Her zaman yaptığımız gibi genel şehir gezimizi yaptık. Ama asıl koşturmamız sabah erken saatlerde başladı. Bu arada tren kişi başı 173 Pln, onlar da 2,5 saatte varıyorlar, zaten her türlü akşam varacağımız için, değmez dedik o para.

Varşova güzel bir şehir ancak okuduğumuz yazılarda Krakow'un çok daha güzel olduğu yazıyordu. O nedenle Varşova için beklentimiz düşüktü ancak beklediğimizden çok daha güzel bir şehir olduğunu söyleyebiliriz.

Özellikle saraylarıyla ön plana çıkan Varşova'da gezdiğimiz yerler;

1- Eski Şehir Meydanı (Square Market): Varşova'nın eski şehir meydanı çok etkileyici. Evler inanılmaz güzel, bakmaya doyamıyor insan. Bu güzel meydanda uzun zaman geçirdik. Hatta akşam geç saatlerde buraya gelip oturup evleri izledik. Ayrıca Varşova Müzesi'ne girip oradaki kuleye çıkıp meydana yukarıdan bakabilirsiniz, meydanın ortasında bir denizkızı heykeli bulunuyor.
.
Varşova Eski Şehir başkentin en eski parçasıdır ve en önemli turistik yerlerinden biridir. Eski Şehir 13. yüzyılda kuruldu. Bölge, Polonya İşgali (1939) terör bombalama kampanyası sırasında şehrin yerleşim alanları ve tarihi yerleri Alman Hava Birlikleri tarafından tahrip edildi. Varşova Ayaklanması ardından Eski Şehir'in bazı kısımları yeniden inşa edildi, ancak ayakta kalan kısımlar sistematik Alman Ordusu tarafından havaya uçuruldu. 1980 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir (Vikipedi).



2- Kale Meydanı: Önemli, büyük ve çok güzel bir meydan. Square Market'i ne kadar beğendiysek burayı da aynı ölçüde çok sevdik. Turistlerin de uğrak noktası o nedenle her daim çok kalabalık.



Meydanın ortasındaki kolonun adı Sigismund Kolonu.

Aslen 1644 yılında dikilen sütun, Varşova'nın en ünlü kent simgelerinden biridir. 1596'da Polonya'nın başkentini Kraków'dan Varşova'ya taşıyan Kral Sigismund III Vasa'yı anmaktadır. 1 Eylül 1944'te Varşova Ayaklanması sırasında anıtın sütunu Almanlar tarafından yıkıldı ve bronz heykeli ağır hasar gördü. Sütunun orijinal kırık parçaları hala Kraliyet Kalesi'nin yanında görülebilmektedir (Wikipedia).


3- Kraliyet Kalesi: Varşova'nın en önemli noktalarından biri. Hem dışı hem de içi çok güzel. Çok beğendik. İçindeki sanat eserleri de oldukça değerli. Girişi 30 Pln, Krakow'da yaşadıklarımızdan sonra erkenden gidip sıraya girdik.

Kraliyet Kalesi, Polonya monarşisinin resmi konutu olarak yüzyıllar boyunca hizmet vermiş. 16. yüzyıldan Polonya'nın 1795'deki son bölünmesine kadar kralın kişisel ofisleri ve kraliyet mahkemesi idari ofisleri burada yer almıştır (Wikipedia).






4- Copper Roof Sarayı: Kale Meydanı'nın biraz altında yer alan bu sarayı pas geçmedik elbette. Çok da güzeldi... Görmenizi öneririz. Saraya bilet alırken buraya ayrıca 15 Pln'ye bilet aldık.

Polonya Varşova'da yer alan 18. yüzyıl sarayı. İsmini 18. yüzyılın ilk yarısında nadir görülen bakır çatıdan alır. 1989 yılından itibaren Kraliyet Kale Müzesi'nin şubesidir (Wikipedia).



5- Frederic Chopin Müzesi: Çok çok güzel bir müzeydi. Müze içerisindeki bilgiler çok kıymetli ancak bunun yanında teknolojinin bu kadar güzel kullanılması da insanı etkiliyor. Mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. Girişte gene limitli sayıda kişi alındığı için ileri bir saate tur verdiler (her saat başı tur var) biz de Ulusal Müze'yi gezip öyle geldik. Girişi 22 Pln. Bu arada şehri gezerken bindiğimiz taksinin şoförü Chopin dinliyordu ve bize bir cd'sini hediye etti, iyi insanlar olduklarına dair fikrimiz oluşmuştu ama bu çok duygulandırdı bizi, evimizde saklıyoruz cd'yi.




6- Kültür ve Bilim Sarayı: Şehrin önemli simgelerinden biri. Uzunluğu ile dikkat çeken bir bina. Seyir tepesine çıkıp şehri tepeden izleyebilirsiniz. Gerçi çok etkileyici bir manzara yok ama gene de çıkmadan duramadık. Bu arada bina çok fonksiyonlu, tiyatro, kongre salonu, müze, salonlar vs. mevcut. Tepeye çıkış 20 Pln. Binanın içinde bulunan Teknoloji Müzesi'nin girişi 25 Pln.

Toplam yüksekliği 237 metre olan bina Polonya'nın en yüksek binasıdır. 1955 yılında inşa edilen bina, sinemalar, tiyatrolar, kütüphaneler, spor kulüpleri, üniversite fakülteleri ve Polonya Bilimler Akademisi yetkilileri gibi çeşitli kamu ve kültürel kurumlara ev sahipliği yapıyor. 2007'den bu yana Kültürel Miras Nesneleri Siciline kayıtlıdır. Sovyet Rus mimar Lev Rudnev tarafından "Yedi Kızkardeş" (Stalinist stilde tasarlanmış Moskova'daki 7 gökdelen) tarzında tasarlandı ve gayri resmi olarak Sekizinci Kardeş olarak anılıyor. Binanın önündeki geniş alana Parade Square deniyor ve dünyanın en büyük meydanlarından biri olduğu söyleniyor (Wikipedia).




7- Varşova Ayaklanma Müzesi: Krakow'da Schindler'in fabrikasını ziyaret edemedik. O nedenle bu müzeyi görmek istedik. Çok etkileyici bir '2. Dünya Savaşı' müzesi. 1944'de Almanlar'a karşı olan ayaklanmalarını ve o kara dönemleri anlatıyor. Mutlaka görmenizi öneririz. Başka yerde görülemeyecek pek çok resim ve eşya mevcut. Gene erken gidilmesi gereken müzelerden, oldukça sıra vardı ama sıra beklemeye değen bir müze, girişi 25 Pln.




8- Ulusal Müze: Ülkenin en eski ve zengin koleksiyonlu müzelerinden bir tanesi. Büyük ve güzel bir müze. Görmenizi öneririz. Girişi 20 Pln. Hemen yanında Polonya Ordu Müzesi bulunuyor, biz tercih etmedik, girişi 20 Pln.






9- Lazienki Parkı ve Sarayları: Şehrin en önemli park ve sarayları bu bölgede. Gerçekten oldukça etkileyici ve turistler tarafından da en çok ziyaret edilen yer. Saraylar ve diğer yapıların içinde bulunduğu park da çok hoşumuza gitti. Hem doğanın güzelliği hem de sarayların güzelliği görülmeye değer. Lazienki Parkın içinde birkaç tane müze ve saray bulunuyor. İlk girerken girmek istediğiniz yerler için 45 Pln'ye kombine bilet alıyorsunuz ve parkı gezerek hepsine giriş sağlayabiliyorsunuz. Cuma günleri ücretsizmiş, sitesinde öyle diyor.

Lazienki Park veya Royal Baths Park şehir merkezinde 76 hektar yer kaplamasıyla Varşova'daki en büyük park. Aslen 17. yüzyılda soylu Stanisław Herakliusz Lubomirski için hamam park olarak tasarlandı, 18. yüzyılda Lazienki Polonya'nın son hükümdarı Stanisław II Augustus tarafından saraylar, villalar, klasik yapılar ve anıtlar için bir ortama dönüştürüldü. 1918'de resmi olarak halka açık bir park olarak belirlendi (Wikipedia).
Lazienki Park ile ilgili bilgi için; https://www.lazienki-krolewskie.pl/en/poznaj-lazienki

Adadaki Saray (Palace On The Isle): Parkın en önemli sarayı burası, gerçekten göz alıcı ve güzel sanat eserleri ile dolu. Bir tanesine girilecekse o bu saray. Girişi 25 Pln.





Myslewicki Sarayı: Lazienki Park'ın içinde yer alan büyük ve oldukça güzel bir saray. Çok beğendik. Girişi 10 Pln.

Varşova Royal Baths Park (Lazienki Park)'da yer alan Rococo-Neoklasik bir saray. Saray Royal Baths'de yer alan ilk binalardan biri olarak Kral Stanislaw August Poniatowski için yapılmış. İsmi şu an varolmayan yakındaki Myslewice köyünden türemiş (Wikipedia).



Avcılık ve Atçılık Müzesi: Parkın içinde yer alan küçük ve güzel bir müze. Girişi 15 Pln.


Chopin Anıtı: Lazienki Park'da bulunan bu güzel anıt oldukça dikkat çekici. Çevresinde de insanlar keyifle çimlerde ve banklarda oturuyorlar. Burada her Mayıs-Temmuz aylarında pazar günleri ücretsiz Chopin konserleri oluyor. Denk getirirseniz affetmeyin. Detaylı bilgi sitesinde mevcut; https://www.lazienki-krolewskie.pl/en/wydarzenia/koncert-chopinowski


The Old Orangery: Eski Orangery'de Kraliyet Tiyatrosu ve Stanislaw August'un heykel koleksiyonunu içeren galeri yer almaktadır (https://www.lazienki-krolewskie.pl/). Girişi 20 Pln.



Adadaki sarayın oradan gözüken ufak bir Amfitiyatro bulunuyor, bir özelliği yok. White Pavilion'a (10 Pln) girmedik ve parkta daha bir sürü ufak tefek anıt ve yapı gördük. Lazienki Park'ın en kuzey ucunda en büyük modern sanat müzesi olan Center for Contemporary Art Ujazdowski Castle bulunuyor. Yürürken bir göz gezdirebilir ve zamanınız varsa girebilirsiniz. Girişi 5 Pln. 


10- Meçhul Asker Anıtı: Meçhul Asker Anıtı Polonya için hayatlarını veren bilinmeyen askerlere ithaf olunmuş Polonya Varşova'da bulunan anıt. 1. Dünya Savaşı sonrasında inşa edilmiş bu tür birçok bilinmeyen ulusal anıtlardan biri ve Polonya'daki en önemli anıtlardan biri (Wikipedia).
Etkileyici bir anıt.


11- Sakson Bahçesi: Şehrin önemli bahçelerinden biri. Zamanımız olmadığı için çok vakit geçiremedik tabii ama güzel bir parktı. Meçhul asker anıtı bu bahçenin içerisinde.


12- Copernicus Bilim Müzesi: Okuduğumuz yazılarda burayı bayağı övmüşlerdi. Büyük bir hevesle gittiğimiz müzede ziyaretçi kotası dolduğu için giremedik. Büyük bir hayal kırıklığı oldu bizim için. Bizim gibi kapıda kalmak istemiyorsanız bir gün önceden gidin veya sitesinden gitmeden biletinizi alın (http://www.kopernik.org.pl/en/visit-us/). Girişi 33 Pln, 3D film için ekstra 27 Pln, Planetarium için ekstra 22 Pln.



Buralara kadar gelmişken, müzeye giremeyince dönüp Wisa Nehri'nin kıyısındaki yürüme yolunda biraz gezindik. Kopernik Müzesi'nin sahilden gidince iki adım ötesinde Modern Sanat Müzesi bulunuyor, ufak bir müzeydi, girmedik biz de, girişi 5 Pln. Upuzun bir sahil şeridi var. Dikkatimizi çeken yapı nehri birbirine bağlayan Swietokrzyski Köprüsü oldu. Hemen arkasında ulusal statlarının çatısı gözüküyordu ve dibinde bir deniz kızı heykeli bulunuyor. Nehrin öbür tarafında da hayvanat bahçesi, kiliseler falan gösteriyordu haritada ancak hiç geçmek nasip olmadı:)


13- Varşova Üniversitesi Kütüphanesi: Bilim Müzesi'ne giremediğimiz için hemen yakınında olan bu güzel binayı gezdik. Gerçekten enteresan bir yer. Binanın tepesinde bulunan yeşil alan dikkat çekici. Zamanınız olursa uğrayabilirsiniz.




14- Varşova Müzesi: Square Market'de yer alan bu müze küçük bir müze, o nedenle çok zamanımızı almadı. Vaktiniz olursa uğrayabilirsiniz çünkü şehir ile ilgili çok güzel bilgiler veriyor. Ayrıca binanın içi de çok güzel ama en önemlisi içindeki kuleye çıkıp meydanı yukarıdan görebiliyorsunuz, bu nedenle olmazsa olmazlardan.. Girişi 20 Pln.




15- Marie Curie Müzesi: Güzel bir müzeydi. Biyografisini izlediğimiz için gezmek daha keyifli oldu. Girişi 11 Pln.

Marie Sklodowska Curie (7 Kasım 1867 - 4 Temmuz 1934) radyoaktivite konusunda öncü araştırmaları yöneten Polonyalı ve Fransız vatandaşlığına kabul edilmiş bir fizikçi ve kimyagerdi. Nobel Ödülü'nü kazanan ilk kadın, Nobel Ödülü'nü 2 kez kazanan ilk insan ve tek kadın ve Nobel Ödülü'nü 2 bilimsel alanda kazanan tek insan oldu (Wikipedia).



16- The Archcathedral Basilica of St. John the Baptist: Varşova Eski Şehir'de Roma Katolik kilisesi. St. John's Varşova'daki başlıca 3 katedralden biridir. Varşova başpikoposluğunun da ana kilisesidir. St. John's Archcathedral, Polonya'nın ulusal en büyük tapınaklarından biridir ve Varşova'nın Jesuit Kilisesi'nin hemen bitişiğinde yer alır. Kent ile birlikte kilise UNESCO tarafından kültürel öneme sahip olarak listelenmiştir (Wikipedia).



Jesuit Kilisesi: Polonya'nın Varşova kentinde gösterişli bir kilisedir. St. John Katedrali'nin hemen bitişiğinde, Varşova'daki en göze çarpan kiliselerden biri (Wikipedia).

Kapısı da dikkat çekici, melekler falan çıkıyor sağdan soldan.


17- St. Martin's Kilisesi: St. Martin Kilisesi 1356'da Mazovia Dükü Ziemowit ve onun karısı Euphemia tarafından kuruldu (https://www.inyourpocket.com/warsaw/st-martins-church_151349v).



18- New Town Market Place: Varşova Yeni Kenti'nin ana meydanı olarak 1408'den önce kuruldu. 1688'de Barok Saint Kazimierz Kilisesi Hollandalı mimar Tylman van Gameren tarafından inşa edildi. 1944'teki Varşova Ayaklanması sırasında, meydan tamamen yıkıldı, kilise de dahil olmak üzere evlerin % 80'i tamamen yıkıldı, yeniden yapılanma 1955'e kadar sürdü (Wikipedia).

Yeni meydan diye anılsa da oldukça eski bir meydan, kilise oldukça sadeydi, ana meydandan sonra ikinci planda kalmış bir meydan olsa bile görülecek yerlerden bir tanesi.


19- Barbakan: Şehre güzellik katan çok önemli bir yapı.

Varşova Gözetleme Kulesi Varşova'yı çevreleyen tarihi surların kalıntılarından biri. Barbakan 1540'da Nowomiejska Caddesi'ni korumak için daha eski bir kapı yerine inşa edildi (Wikipedia).



20- Holy Spirit Bazilikası: 1388 yılında Mazovia Dükü tarafından kurulan ilk Gotik ahşap kilise, burada Mazovian bölgesinde türünün ilk örneği olan bir şehir hastanesi ile birlikte inşa edildi. 17. ve 18. yüzyıllarda yenilenen kilise, ilçedeki birçok bina ile birlikte 1944'te yıkıldı ve 1956'da cephedeki Barok aziz heykelleri, minber ve büyük sunak ile beraber yeniden inşa edildi (https://www.inyourpocket.com/warsaw/church-of-the-holy-spirit_151344v).



21- St. Hyacinth's Kilisesi: Kilise Dominik mezhebi tarafından kuruldu ve Varşova'nın en büyük manastırına bitişik. Kilise Rönesans ve erken Barok stillerinin bir karışımıdır. İnşaat 1603'de başlamış ve 1639'da tamamlanmıştır (Wikipedia).

İçi de dışı gibi sade olan bu kiliseyi de görüp yolumuza devam ettik.


22- Visitation of the Blessed Virgin Mary Kilisesi: En eski binalardan biri ve şehirdeki gotik mimarinin birkaç kalan örneklerinden biri (Wikipedia).

Küçük bir kilise.


Kilisenin yanındaki sokaktan geçince Maria Curie'nin bir heykeli bulunuyor. Buradaki merdivenlerden nehir kenarındaki bir parka iniyorsunuz. Bu parktaki çeşmenin adı Multimedia Fountain Park, 20.00 - 22.00 arası ışıklı bir şov yapıyorlar, görmenizi öneririz.


23- St Francis Kilisesi: Franciscan manastırına bitişik bir kilisedir (Wikipedia).


Kilisenin karşısındaki ihtişamlı yapı ise Sapieha Sarayı.


24- Wishing Bell: Eski şehirde, meydana yakın bir noktada bulunan bu çanın bir aşk efsanesi var. İki insan birbirini sevmişler de kavuşamamışlar, çocuk ölmüş falan, hikayeler, hikayeler. Buralara devamlı bir grup gelip bu hikayeleri anlatıyorlar. Hikayeyi buradan bulabilirsiniz; (https://www.atlasobscura.com/places/old-town-wishing-bell).




25- Maly Powstaniec Anıtı: 1944'teki Varşova Ayaklanması sırasında savaşan ve ölen çocuk askerlerin anısına yapılan bir heykel (Wikipedia).

Hemen yanında kılıçlı bir adamın heykelinin olduğu ufak bir meydan var ve burçlarla alakalı olduğunu düşündüğümüz bir şeyler çizmişler bir binaya, adı Sigismund'un Saati'ymiş.



26- Royal Route (Kraliyet Yolu): Varşova'nın en turistik yolu, birçok atraksiyon ve tarihi yapı bu yolun üzerinde. Kale Meydanı'ndan başlıyor ve Wilanow Sarayı'nda bitiyor. Tabi çok uzun olduğu için Lazienki Park'a kadar yürümek gayet kafi, çoğu atraksiyonu görüyorsunuz.


27- St. Anne's Kilisesi: Neoklasik cephesi ile Polonya'nın en çok göze çarpan kiliselerinden biri. Kilise Varşova'nın en eski binalarının arasında sayılıyor. Zamanla, 1788'den bu yana değişmeden günümüzdeki görünümüyle sonuçlanan birçok yeniden yapılandırma gördü. Halen Varşova'daki akademik topluluğun ana kilisesidir (Wikipedia).
Kale Meydanı'nda yer alan kilisenin dışı sade, içi daha ağır. Hızlıca gezip çıktık.



28- Resursa Obywatelska Sarayı: Kale Meydanı'ndaki St. Anne Kilisesi'nin yanındaki tarihi bir saray. Bugün içerisinde Endüstri ve Tarım Müzesi (15 Pln) bulunuyor, yanındaki bitişik bina da  Kazanowski Sarayı olarak anılıyor. 



29- Assumption of the Virgin Mary and of St. Joseph Kilisesi:
18. yüzyıl neoklasik cephesi, rokoko ana sunağı ve zamanın iki Polonyalı önde gelen sanatçısı Smuglewicz ve Czechowicz tarafından yaratılan iç resimlerle şaşırtıyor (https://theculturetrip.com/europe/poland/articles/the-most-beautiful-churches-in-warsaw/).
Hemen önünde Adam Mickiewiz anıtı bulunuyor.



30- Kordegarda Galerisi: Girmedik ancak küçük bir galeriye benziyordu. Girişi 5 Pln.


31- Presidential Sarayı: Presidential Sarayı, aslen 1643'de aristokrat bir konak olarak inşa edildi. Yıllar boyunca birçok kez tekrar inşa edildi ve biçimi değiştirilmiş. Şu anki neoklasik saray 1818'de tamamlandı. 1791'de 3 Mayıs 1791 Anayasası'nın (Avrupa'nın ilk modern anayasası) yazarlarına ve avukatlarına ev sahipliği yaptı. 1818'de Polonya Krallığı'nın valisinin mevkisi olduğu zaman devlet binası olarak süregelen kariyeri başladı. 1918'de 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya'nın yeniden canlanmasını takiben bina yeniden yapılandırılmış Polonyalı yetkililer tarafından devralınmış ve bakanlar kurulunun mevkisi haline gelmiştir. 2. Dünya Savaşı sırasında Deutsches Haus olarak şehrin Alman işgalcilerine hizmet etmiş ve 1944 Varşova Ayaklanması'nda hiç etkilenmeden kurtuldu. Savaştan sonra Polonya Bakanlar Kurulu'nun mevkisi olarak yeniden faaliyete geçti (Wikipedia).
Çok etkileyici bir yapı. Mutlaka dikkatinizi çekecektir.


32- The Nuns of the Visitation Kilisesi: Kilise 1651'de ahşap bir yapı olarak hayata başlamıştır. Bu orijinal yapı 1656 yılında İsveçliler tarafından yakılana kadar 5 yıl hayatta kalmıştır. 1664'de yeni kilise için çalışma başlamış fakat 1695'de başka bir yangın her şeyi yokettiğinde çalışma tamamlanmadı. 1728'de rokoko tarzında Karol Bay tarafından çalışmalar tekrar başladı. 1765'e kadar işler tamamlanmadı. Chopin burada kilise orgunu çaldı, Varşova'nın Chopin izinde bir durak daha yaptı. Alışılmadık bir şekilde kilise, 2. Dünya Savaşı'ndan minimum hasarla sağ çıktı ve Varşova şehir merkezindeki eski kiliselerden biri (http://www.r-l-p.co.uk/+wwvisit.html).
Kilisenin içi de dışı da sadeydi.



33- Copernicus Anıtı: Krallık yolundan devam ederken arada ufak bir meydana denk geliyorsunuz. Bu meydanda Kopernik'in anıtı bulunuyor. Arkasındaki binanın adı Staszic Sarayı, sarayın yanında da upuzun yapısıyla Zamoyski Sarayı bulunuyor. Zaten biraz yukarıdan gelirken Uriski Sarayı ve içeride Czapski Sarayı diye iki sarayı daha gösteriyordu haritada. Anladık ki bu binaların her biri kendi çapında birer saray ve bu kraliyet yolu tarihi binalarla dolu, hepsinin tarihine giremeyeceğimizi düşündük ve bu meydanın devamında artık binalarla ilgili bilgi almayı kestik:)

İki bina da 17. yüzyılda yapılmış ve tarihi öneme sahiptir (Wikipedia).


34- Holy Cross Bazilikası: Varşova'daki Roma Katolik ibadethane. Polonya'nın başkentinde en çok göze çarpan Barok kiliselerinden biri. Ana bina 1679 ve 1696 yılları arasında inşa edildi (Wikipedia).
Nispeten daha büyük bir kiliseydi. İçeride ayin vardı. Hızlıca bakıp çıktık.



35- St. Alexander's Kilisesi: Roma katolik kilisesi. Kilise minnettar Varşova vatandaşları tarafından özerk Polonya Krallığı'na anayasayı getiren I. Alexander'ı anmak için kuruldu. 1818-25 yıllarında Neoklasik tarzda inşa edilmiştir. 1886-95 yılları arasında kilise Neo-rönesans tarzında yeniden inşa edilmiştir (Wikipedia).
Sade bir kiliseydi. İçeride ayin vardı.


36- Zacheta Galery ve Holy Trinity Kilisesi: Sakson bahçesinin yanında bulunan ve daha çok modern sanat sergileri olan bir müze, girişi 20 Pln. Biraz ilerisinde Etnografya Müzesi bulunuyor. Girişi 20 Pln ama 'Etnografya'ya gelene kadar görmemiz gereken bir sürü yer vardı.

Varşova'daki iki Augsburg Protestan kilisesinden biridir. Szymon Bogumił Zug tarafından tasarlanan, Varşova'nın en büyük kiliselerinden biridir ve yuvarlak tasarımı ile en göze çarpanlardan biridir (Wikipedia).


37- Polin Müzesi: Polonyalı Yahudilerin bin yıllık tarihi ile ilgili bilgilerin olduğu bir müze. Girişi 27 Pln.


38- Supreme Court ve Uprising Monument: 1944 Varşova Ayaklanması'na adanmış bir anıt ve Polonya'nın en yüksek mahkemesi (Wikipedia).


Karşılarında da önünde sevimli heykellerin bulunduğu Narodowa Kütüphanesi (Krasinski Sarayı) bulunuyor.


39- Polonya Ordusu Kilisesi: Eskiden Collegium Nobilium'un (seçkin çocuklar için yatılı bir ortaokul) kilisesiydi ve 19. yüzyılda bir Rus Ortodoks kilisesine dönüştü. Şu anda Varşova'daki tüm büyük askeri dini bayramlar burada yapılıyor (Wikipedia).


40- Capuchin Keşişleri Kilisesi: Merkezde bulunan ufak bir kilise. Yanında manastırı da bulunuyor.


41- Ulusal Tiyatro: Tiyatro Rossini 'nin 'The Barber of Seville' eseri ile 24 Şubat 1833 tarihinde açıldı. Binanın II . Dünya Savaşı'nda bombalanması ve neredeyse tamamen imha edilmesinden sonra, yirmi yılı aşkın bir süredir kapalı kaldıktan sonra yeniden inşa edilerek 19 Kasım 1965'te yeniden açılmıştır. Varşova Büyük Tiyatrosu, 2000'den fazla oturma kapasitesiyle dünyanın en büyük tiyatrolarından biridir (Wikipedia). Maalesef bir gösteri izlemek nasip olmadı.


42- Varşova Getto Duvarı: Vallahi burayı bulmak için epey uğraştık, neyse ki son günün gecesinde bulabildik. Kültür ve Bilim Sarayı'na oldukça yakın. Binanın geniş meydanından ana şehre değil tam tersi istikamette bir blok Zlota Caddesi'nden geçiyorsunuz. Duvar binalarının arasında. Geçmişe saygı dedik ve gittik gördük.

16 Kasım 1940'tan sonra Varşova Gettosu ve kentin "Aryan" kısmı arasındaki sınırı işaretleyen mülkler arasındaki duvar parçaları veya savaş öncesi binaların duvarları. 1940'ta getto duvarının toplam uzunluğu yaklaşık 18 km idi. 2. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra Ghetto Ayaklanması ve Varşova Ayaklanması'ndan sağ kurtulan Yahudi Mahallesi'nin bağımsız duvarları büyük ölçüde yıkıldı. Varşova Gettosu duvarının en iyi bilinen üç kısmı eski küçük gettoda, 55 Sienna ve 62 Złota Caddesi'ndeki kiralık evlerin avlularında ve 11 Waliców Caddesi'nde bulunmaktadır (Wikipedia).


43- All Saints Kilisesi: Merkez Varşova'nın en büyük kilisesi All Saints 1883'de adanmıştır. Gettoda ele geçirilen 3 kiliseden biriydi. John Paul II anıtı kilisenin önünde duruyor; 1987'de başrahip Mass'i burada kutladı (https://www.lonelyplanet.com/poland/warsaw/attractions/all-saints-church/a/poi-sig/1617296/360342).

İçi çok sadeydi. Bilim Sarayı'nın orada bulunuyor.


44- Powazki Mezarlığı: Şehirde büyük bir mezarlık var. Bazı şehirlerde olduğu gibi Varşova'da da bu mezarlık görülecek yerler arasında. Ancak çok büyük bir alan, otelimiz yakın olduğu için uğradık, çok görülecek bir şey yoktu.


45- Pawiak Hapishanesi: 1835'de inşa edilmiş hapishane. 1863 Ocak ayaklanmasında Rus İmparatorluğu tarafından Sibirya'ya sınır dışı edilmesine mahkum edilen Polonyalılar için transfer kampı olarak hizmet vermiş. 2. Dünya Savaşı Polonya'nın Alman işgali sırasında, Almanlar tarafından kullanıldı ve 1944'de Varşova Ayaklanması sırasında yıkılmış (Wikipedia).

Açıkçası buranın bir müze olduğunu bilmiyorduk. 2. Dünya Savaşı anısına bir anıt olduğunu düşündük. Bilseydik girerdik, hapishanenin kendisi müzenin olduğu yerin karşısındaki büyük bina.


46- Hala Mirowska: Kapalı bir market. Hızlıca bakıp çıktık.


Alışveriş yapma niyetiniz varsa birkaç sokakta mağazalar bulunuyor. Bunlar genelde Lazienki Park'a inen Nowy Swiat Caddesi etrafında toplanmış ve buradan Bilim Sarayı'na kadar uzanan yaya sokakları bulunuyor. Yani Polonya'da alışveriş şart mı bilemedik.


Daha bir sürü anıtı, sarayı, müzesi ve atraksiyonu var ama yazdıklarımız yeterince fazla ve kafi. Kraliyet Yolu'nda gezerken gördüğümüz bu harika bankı da sizinle paylaşmak istiyoruz. Chopin şarkılarının çaldığı bank bizi çok şaşırttı ve çok hoşumuza gitti. Visitation Kilisesi'nin önünde.


Bizim gidemediğimiz en önemli yer ise meşhur saraylarından biri olan Wilanow Sarayı. Zamanımız yoktu ne yazık ki ancak görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Başka zamana inşallah, şehir merkezinden biraz uzakta kalıyordu. Girişi; parkı 7 Pln, sarayı 25 Pln. olmak üzere toplam 32 Pln. İnternet sitesinde 'mutlaka biletinizi önceden alın' diyordu, eğer diyorsa kesin öyledir, bu ülkeden aklımızda kalan en önemli şey bu tarz yerleri önceden ayarlamadığımız için giremediğimiz oldu. (https://www.wilanow-palac.pl/ticket_booking.html)

Diğer görmek istediğimiz ama göremediğimiz yer ise Bilim Sarayı'nın oradaki Fotoplastikon oldu. Çok orijinal bir müze olduğunu düşündük ama her gittiğimizde kapanış saatini kaçırmıştık. Fırsatınız olursa görmenizi öneririm, bu tarz değişik müzeler her yerde bulunmuyor. Girişi 6 Pln.
1905'ten beri aynı yerde faaliyet gösteren, orijinal konumunda hala faaliyet gösteren Avrupa'nın en eski stereoskopik tiyatrosudur (Wikipedia).

Şehri bitirdikten sonra havalimanına taksiyle gittik çünkü şehir merkezine yakın. Taksi çok tutmuyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder