28 Ağustos 2019 Çarşamba

Odessa

Odessa, Polonya - Danimarka gezimizin ilk durağı oldu. Açıkçası buraya gelme nedenimiz tamamen Odessa'ya ucuz uçak bileti bulmuş olmamızdı. Çok da iyi oldu çünkü Odessa kesinlikle görülmeye değer bir şehir.
Odessa canlı ve güzel bir şehir. Yaz sezonunda gitmiş olmamızın da etkisi vardır muhakkak. Ancak çok zaman ayırmanıza gerek yok. 1-1,5 gün yeterli olacaktır.

Odessa'da gördüğümüz yerler şu şekilde;

1- Opera ve Bale Salonu: Şehrin en önemli simgesi burası sanırız. Dışı da içi de çok etkileyici. Bu bölgeler için sanatın mabedi desek yanlış olmaz, o nedenle görmenizi öneririz hatta bir gösteri izlemek harika olacaktır. Gösteri izlemenin yanı sıra burayı turla gezebiliyorsunuz. Çocukla opera izleyemeyeceğimiz için turu tercih ettik. Belirli saatlerde gruplar halinde içeri alıyorlar, bu yüzden sabah gidip en erken bulabildiğimiz saate kişi başı 150 Uah'a bir saatlik tur biletimizi aldık, daha ucuz fiyatlara gösteri biletleri var ama neyse artık:( Bu arada opera binasına girişte 'Dress Code' var, bilginize.

İlk opera binası 1810'da açıldı ve 1873'te yangınla yıkıldı. Modern bina, Fellner & Helmer tarafından neo-barok (Viyana Barok) tarzında inşa edildi ve 1887'de açıldı. Lüks seyirci salonunun mimarisi, geç Fransız rokoko tarzındadır. At nalı tasarımlı salonun benzersiz akustiği, sanatçıların sahneden fısıltı kadar düşük bir ses tonunu salonun herhangi bir yerine iletmelerini sağlar (Wikipedia).




Hemen yanında güzel bir fıskiyesi olan park bulunuyor. Öbür yanında da Royal Garden adında bir park var.


2- Potemkin Merdivenleri: Şehrin en meşhur turistik atraksiyonlarından biri. Mimari olarak değişik merdivenler. Merdivenler arasında düzlükler mevcut. Gitmeden önce okuduğumuz yazılarda bu merdivenlere yukarıdan bakınca merdivenlerin gözükmediği yalnızca düz alanların görüldüğü, alttan bakınca da yalnızca merdivenlerin gözüktüğü, düz alanların gözükmediği yazıyordu. Kafamızda tam oturtamamıştık ama görünce anladık. Odessa'ya gittiğinizde ilk uğrayacağınız yerlerin başında geliyor. Merdivenlerin hemen aşağısı bu şehrin en önemli ticari bölgesi olan Odessa Limanı, biz de merdivenin yanındaki otantik Füniküler (1902'de yapılmış, 5 Uah) ile limana indik. Aşağıda da biraz yürüyüş yapıp şehir merkezine dönüş yaptık. Limanın ucunda Denizci'nin Eşi adlı meşhur bir heykel var, çocuğunu tutan bir anne, bir esprisi yok.



3- Transfiguration church: Merkezdeki en önemli kilisesi, büyük bir kilise. İçi dışından daha etkileyici o nedenle içini görmenizi tavsiye ederiz.



4- Deribasovskaya Caddesi: Şehrin ana caddesi. Bizim bulunduğumuz yaz döneminde çok keyifli bir caddeydi. Sanki Ukrayna'nın tüm güzel kızları tatil yapmaya buraya gelmiş gibiydi:)


Bu cadde üzerinde bulunan Şehir Parkı diğer önemli noktalardan. Özellikle bu parkın girişinde Leonid Utiosov (bankta oturan bir adam, Odesalı sanatçı) ve Ilf and Petrov (bir sandalye, 12. Sandalye Romanı'ndan) anıtları var. Vallahi burada fotoğraf çektirmek için resmen upuzun bir kuyruk vardı. Demek ki önemli bir simgesi diye düşündük.


5- Odessa Pasajı: Şehrin önemli turistik noktalarından bir tanesi. Pasajın içerisinde bulunan heykeller burayı önemli hale getiriyor. Görmenizi öneririz, güzel bir yer.


6- Odessa City Hall: Sade ve güzel bir bina. Ama burada en çok hoşumuza giden; binanın önündeki meydanda bir çiftin paten gösterisine şahit olmamızdı. Çok hoş bir andı. Ayrıca bir çok atraksiyonu etrafında barındıran Prymorski Bulvarı'nın da başlangıç noktası, bu bulvar ağaçlı güzel bir yürüme yolu ve limanı tepeden izleme fırsatı sunuyor.



7- Arkeoloji Müzesi: Güzel bir müzeydi. Hızlıca gezip çıktık. Girişi 50 Uah.



8- Western and Eastern Art Müzesi: Güzel bir müzeydi, çok keyif aldık. Görmenizi öneririz. Bu arada kızımız müzeye girmek istemediği için sırayla girdik, görevliler bilete herhangi bir müdahalede bulunmadıkları için aynı bileti kullandık. Yani 2 kişi tek bilet ile müzeyi gezdik. Doğru mu değil elbet ama kurlar utansın ne diyelim:( Girişi 40 Uah.





9- Sanat Müzesi: Ulaşmamız biraz zor oldu çünkü yollar inşaat nedeniyle yürünemez durumdaydı. Zar zor müzeye gelebildik, gayet güzel bir müzeydi. Girişi 70 Uah.


10- Odessa Yerel Tarih Müzesi: Şehrin önemli müzelerinden biri. Güzel bir müzeydi, beklediğimizden çok daha iyiydi açıkçası. Girişi 35 Uah.



11- Pushkin Müzesi: Şehrin başta gelen müzelerinden biri. Zamanımız vardı, o yüzden pas geçmek istemedik. Sanatçı ile ilgili bilgiler veren bir müze, zamanınız olursa uğrayabilirsiniz. Girişi 40 Uah.


12- Privoz Market ve Novyi Bazar: Odessa'da güzel pazarlar var. Hem de inanılmaz geniş bir alanda hizmet veriyorlar. Biz çok beğendik. Zamanınız varsa mutlaka bir uğrayın deriz. Hatırlatmak isterim, bu iki pazar birbirine biraz mesafeli, ama çok uzak değil.



13- Assumption of the Blessed Virgin Mary Kilisesi: Beyazlar içinde güzel ve sade bir kilise.



14- St. Paul Kilisesi: Dış mimarisi biraz değişik bir kilise. İçi de son derece sade.


15- Dormition Kilisesi: Rengarenk kubbelere sahip dikkat çekici bir Ortodoks kilisesi. İç mimari de son derece ağır.



16- St. Panteleimon Manastır: Privoz Market'e ve tren istasyonuna yakın olan bu kilisenin, tarihi bir binayken kiliseye çevrilmiş gibi bir hali vardı, değişik bir kiliseydi.



17- Vorontsovsky Sarayı: Merkezde yer alan, şehrin önemli noktalarından biri ancak ne yazık ki tadilatta olduğu için gezemedik.

Binalar 1827-1830 yılları arasında Odessa bölgesinin vali generallerinden Rus Prensi Mikhail Semyonovich Vorontsov için Sardunyalı mimar Francesco Boffo tarafından inşa edildi. Saray, daha önce Türk Hajibey kalesinin bulunduğu yere inşa edilmiştir (Wikipedia).



18- Flat House Wall: Burasını okuduğumuz bloglardan öğrendik. Bu bina belirli bir açıdan bakıldığında arkası yokmuş gibi görünüyor. Yani mutlaka görün diyemeyiz ancak biz görmeden rahat edemedik:) Bazı yerlerde Cadı Evi olarak da adı geçiyor.


19- Küçük Eski Odessa Meydanı: Vorontsov Sarayı'nı geçtikten sonra iki tepeyi birine bağlayan Tioschin Köprüsü'nden geçerek ufak eski bir meydana geliyorsunuz. Meydanda ilk dikkati çeken kalp şeklinde zincirlerden yapılmış bir anıt ve ufacık bir köprü. 



20- Portakal Heykeli: Aslında kolay bir yerde olmasına rağmen heykeli bulmak için bayağı uğraştık açıkçası. Yukarıda bahsettiğimiz eski meydanın devamında yer alan değişik bir heykeldi. Okuduğumuz bloglardan anladığımız kadarıyla, liman inşaatını portakal ticareti sayesinde tamamlamışlar, onun yüzü suyu hürmetine böyle bir heykel yapmışlar.


21- Duc De Richelieu Heykeli: Turistik noktalardan biri olan bu heykel Potemkin Merdivenleri'nin başında yer alıyor.


Bu heykelin bulunduğu meydandan yukarı doğru ilerlediğinizde bir güzel meydan daha bulunuyor. Ortasında ise Catherine II'nin heykeli var. Evler ile beraber güzel bir kompozisyon sunuyor. 


22- Halk Kütüphanesi: Gösterişli bir bina ancak içerisini görmedik.


23- Tarasa Shevcenka Parkı ve Lunapark: Şehrin sahip olduğu harika bir alan. Yeşillikler arasında gezdikten sonra lunaparka gittik. Hem biz hem de kızımız keyifli zaman geçirmiş olduk.



24- Odessa Edebi Müzesi ve Denizcilik Müzeleri: İkisini de gezmedik, yalnızca akşam dışarıdan fotoğrafını çekip devam ettik. İkisi de Arkeoloji Müzesi'nin orada. Denizcilik Müzesi'ne giriş 20 Uah. Edebi Müzesi'nin bahçesinde Heykel Parkı ve Odessa Avlusu bulunuyor. Bahçeye giriş de ayrıca 70 Uah, Edebiyat Müzesi ile beraber 120 Uah.



25- İstanbul Park: Aşağıda yer alan bu güzel parka girmedik, yalnızca yukarıdaki yürüyüş yolundan fotoğrafını çekip devam ettik. Buradaki İstanbul yazısının önünde çok foto çektiriyor bizimkiler.


26- Al-Salam Cami: Şehirdeki Müslüman topluluğun kullanabileceği güzel bir cami. 
2001 yılında açılmış (Wikipedia).


27- Plajlar: Tabii şehirdeki en önemli unsurlardan biri plajlar. Maalesef bizim zamanımız olmadığından gitmedik. Lanzehorn plajı yakın olduğu için gittik, şöyle bir baktık, sitelerde en çok Arcadia plajından bahsediyorlar, partiler falan oluyormuş ama fikrimiz yok.

28- Katakomblar: Gene çok zamanı olanlar için şehir dışında bulunan yer altı mezarları. Buraya turla falan gitmek gerekiyor herhalde. Detaylı bilgiyi buradan bulabilirsiniz; https://edition.cnn.com/travel/article/odessa-catacombs-ukraine/index.html

Bizim gitmediğimiz Yeraltının Gizi, Kaçakçılık, Çikolata, Konyak, Kahraman Savunma, Bleschunov ve Yahudi Müzeleri'nin dışında Privoz'un karşısındaki Hayvanat Bahçesi ve Lanzehorn plajındaki Yunus Gösterisi Merkezi ve Odessa Sirki tercihlere göre gidilebilecek diğer yerler. Bizim zamanımız her zamanki gibi hepsini yapmaya uygun değildi, gerek de yok zaten.

Dönerken hava limanına taksi tuttuk, pazarlıkla gayet uyguna gidilebiliyor. Ama boşluğuma geldi ve online check-in imi yaptıramadım, daha doğrusu site hata verdi ve orada hallederim dedim ama bu kararım sonucunda Ryan Air'den kötü bir kazık yemiş oldum. 150 € check-in parası aldılar. Siz siz olun boşluğunuza gelmesin, masalarda check-in açılmadan önce halledin işinizi, bilet kadar para ödedim, bir de üstüne üstlük sinirimden yanlış yerde sigara içtim ve polis bürosuna çekti beni, Allah'tan acıdı da herhalde kesmedi ceza. Maceralı bir kapanış seremonisi oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder