Kotor

Karadağ Balkanlar'ın tatil cenneti desek yanlış olmaz sanırım. Özellikle Budva'da tatil yapmanızı öneririz. Kotor da Karadağ'ın önde gelen şehirlerinden birisi ve tüm Kotor Bölgesi UNESCO koruması altında. Belki yaz tatili açısından Budva çok daha iyi olabilir ama şahane körfez manzarası ve surlarla çevrili eski şehri ile kesinlikle görülmesi gereken bir şehir Kotor; ayrıca yürüyerek bir - bir buçuk günde her yeri görebilirsiniz.

Kotor'a Dubrovnik'ten Globtour ile kişibaşı 114 Hırvat Kuna'sına geldik. Pasaport işlemleri ile beraber yaklaşık 4 saat yolculuk süresi var. Çok fazla sefer olmadığından bileti önceden almanızı tavsiye ederiz. Karadağ'ın yerel parası bulunmuyor, Euro kullanıyorlar. Aslında ucuz ama Euro pahalı olunca doğal olarak fiyatlara yansıyor.

Karadağ ile ilgili bilmeniz gereken diğer bir şey ise; burada geçirdiğiniz gün boyunca şehir vergisi ödemeniz gerektiği. Eğer kaldığınız otel yapmıyorsa merkez çarşı içindeki turist bürosundan kendiniz yaptırabiliyorsunuz. Günlük kişi başı 0,90 €. Bu durumu mutlaka otelinizle konuşarak takip etmenizi öneririz, zira çıkışta ceza kestikleri olabiliyor, ufak hosteller bu işlemi yapmayabiliyor.

Kotor'da gezdiğimiz yerler şu şekilde;

1- Kotor Kalesi: Eğer bir sağlık probleminiz yok ise mutlaka çıkmanızı öneririz. Ancak mümkünse sabah erken bir saatte çıkarsanız sıcaktan çok daha az etkilenirsiniz. Çünkü çok fazla merdiven var ve bir de sıcak eklenince çıkmak çok zor oluyor. Bir de mutlaka şapka ve su olsun yanınızda. Zahmetli bir yol ancak inanın değiyor. Manzara çok çok güzel. Kaleye çıkarken karşınıza 'Lady of Remedy' kilisesi çıkıyor. Küçük ama etkileyici bir kilise. Giriş 3 €, ama sabah saat 8'den önce giderseniz, orada hiç bir görevli olmadığı için bedava girebiliyorsunuz.
Lady of Remedy Kilisesi Karadağ'ın Kotor kentinde bulunan Kotor'un Roma Katolik Piskoposluğu'na ait bir Roma Katolik kilisesidir. Lady of Remedy Kilisesi 1518 tarihlidir. Arkeolojik kanıtlara dayanarak 6. yüzyıldan kalma, Karadağ'ın bilinen en eski yapısı Lady of Remedy Kilisesi'nin altında bulunmuştur (Wikipedia).

2- Sur Gezisi: Diğer şehirlerde yaptığımız sur gezisini burada da yapmak istedik. Diğerlerine göre son derece kısa süren bir geziydi, vaktiniz yoksa pas geçebilirsiniz. Surlar bedava, istediğiniz gibi takılabiliyorsunuz.

3- Kotor Katedrali (St. Tryphon Katedrali): Kotor'un en etkileyici yapısı, bu katolik katedral 12. yüzyılda kutsanmış fakat birkaç deprem sonrası yeniden inşa edilmiş. Bütün cephe 1667'de yok olduğunda barok çan kuleleri eklendi; sol taraftaki bitmeden devam etmekte. Varaklı gümüş yarım kabartma kilise mihrabı görüntüsü Kotor'un en değerli hazinesi olarak kabul ediliyor (https://www.lonelyplanet.com/montenegro/kotor/attractions/st-tryphon-s-cathedral/a/poi-sig/460179/360156).
Etkileyici ve güzel bir katedral. Ayrıca ufak bir müze de barındırıyor. Girişi 2,5 €.

4- St. Clara Franciscan Kilisesi: Sveta Klara (St.Clara) Fransisca Kilisesi'nin tarihi XVIII. yüzyıla dayanıyor (https://www.visit-montenegro.com/montenegro/montenegro-museum-in-the-open/church-of-sveta-klara/)

Kilisenin içerisinde yer alan heykeller çok güzeldi.

5- Denizcilik Müzesi: Şehrin en kapsamlı müzesi, binası da oldukça güzel, gezerken keyif aldık, siz de uğrayabilirsiniz, çok bir şey beklemeyin ama, girişi 4 €.

6- Oruzja Meydanı ve Saat Kulesi: Şehre deniz kapısından girer girmez bu tarihi meydanda kendinizi buluyorsunuz. Uzun olmayan son derece sevimli saat kulesi ise meydanın simgesi.

7- Sveti Luka Kilise: Roma ve Bizans mimarisinin özelliklerine sahiptir. Bu kilise, 1979 depreminde önemli hasar görmeyen kasabadaki tek yapı. XVII. yüzyılın ortalarına kadar Katolik bir okuldu; fakat daha sonra savaşlar ve Ortodoksların Kotor'a gelmesinden dolayı Ortodokslara kullanım için verilmişti ve bu Katolik ve Ortodoks insanların bir arada yaşama uyumu ile ilgili kanıtı temsil etmektedir. Bugün kilise Katolik ve Ortodoks için 2 kilise mihrabı olması nedeniyle önemlidir (https://www.visit-montenegro.com/montenegro/montenegro-museum-in-the-open/church-of-sveti-luka-in-kotor/).

Bu tarihi ufak kiliseyi de ziyaret etmenizi öneririz. Hemen önündeki meydanın adı da Luke Meydanı olarak geçiyor.

8- Pima Sarayı: 1667 depreminden sonra inşa edilen Pima Sarayı, güzelliğiyle meydanı hakimiyeti altına alıyor. 1979 depreminden sonra saray yeniden inşa edildi (https://www.discover-montenegro.com/pima-palace/).

İçini gezmedik, yalnızca dışarıdan bakıp fotoğraf çektik, Orujza Meydanı'nda.

9- Kapılar;
Güney Kapısı: Kocaman bir bebek ile sizi karşılayan kapı:)

Kuzey Kapısı: Burası da kullanılan diğer kapı.

Deniz Kapısı: Adından da anlaşılacağı üzere eski şehre deniz tarafından girişi sağlayan kapı.  Burası ana kapı olarak adlandırılıyor.

10- St. Nikola Kilisesi: Sveti Nikola (St. Nicolas) Kilisesi'nin inşası 1902'de Kotor'da başladı ve 1909'da kilisenin yapımı sona erdi, cephe üzerindeki kitabeden görebiliyoruz. Kilise, Bizans tarzında inşa edilmiştir ve bir transept yapıdır (https://www.visit-montenegro.com/montenegro/montenegro-museum-in-the-open/church-of-sveti-nikola/)

Şehrin önemli kiliselerinden biri. Ikonaları dikkat çekici.

11- St. Mary's Kilisesi: St. Mary'nin hikayesi 13. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1221'den itibaren başlıyor. Kilise; 6. yüzyılda yapılan Erken Hristiyan bazilikası yerine kutsal sayılan bir yere yapılıyor. (https://waytomonte.com/en/p-3158-the-church-of-st-mary-of-the-river-with-st-ozana-s-relics).

Eski ve güzel bir kilise. Fresklerin birçoğu silinmiş ama.

12- Kedi Müzesi: İlk defa karşılaştığımız bir müze oldu açıkçası. Kedilere dair eski kartpostallar, pullar, çizimler, reklamlar gibi bir sürü şey var. Bu tarz bir yeri her yerde bulamayacağınız için girmenizi öneririz, girişi 1 €.

13- St. Michael Kilisesi: Kilise 13. yüzyılın sonunda veya 14. yüzyılın başında inşa edilmiş (https://muzejikotor.me/en/home/lapidarium/church-of-st-michael/).
İçeride taş koleksiyonu varmış ama ufak bir giriş ücreti vardı ve kapıdan görülebiliyordu, girmedik biz de.

14- Kotor Plajı: Denize girmek için kesinlikle önerebileceğimiz bir yer, aslında körfezden dolayı denizi Budva'dan kötü ve civar yerlerde daha güzel plajlar var ama burası yakın ve şehrin bir parçası. Sahilden Perast istikametine yürüdüğünüzde bu uzun ve taşlık plajı hemen göreceksiniz.

PERAST

Kotor'a yakın bir yerde bulunan Perast, olmazsa olmazlarından. Devamlı seferleri olan Blue Line otobüsleri ile 1 €'ya gittik, sahil yolundaki herhangi bir duraktan binebiliyorsunuz. Küçük ve şirin bir yer. 'Kayaların Leydisi Kilisesi (Our Lady of the Rocks)' çok meşhur ve görülmesi gereken yerlerde başı çekiyor. Bir ada üzerinde bulunan kiliseye, gidiş-dönüş 5 € olan motorlar ile ulaşabiliyorsunuz. Kilisenin duvarlarındaki resimler oldukça etkileyici, girişi 1 €. Ayrıca karşısında  St. George adası bulunuyor, burada çok eski bir manastır var ama o adaya turistler çıkamıyor.

Bu kilise 1630'da Perast'tan gelen balıkçılar tarafından yapılmış yapay bir adada inşa edildi (https://www.visit-montenegro.com/montenegro/montenegro-museum-in-the-open/church-of-gospa-od-skrpjela-our-lady-of-the-rocks/). Daha detaylı bilgi için bu web sitesini inceleyebilirsiniz.

'St. Nikola Kilisesi'ni de hızlıca gezdik. Ayrıca kulesine çıkarsanız güzel bir manzaranın da keyfini çıkartabilirsiniz. Çıkış 1 €.
Şehrin merkezi 17. yüzyıl St. Nikola Kilisesi ve onun 55 metre yüksekliğindeki çan kulesi tarafından belirginleşmiş (https://www.montenegro.com/city/perast/Perast.html).

Çok küçük bir kasaba olduğu için şöyle bir sokaklarını gezdik, denize girdik, bir şeyler yedik ve Kotor'a geri döndük, Perast Müzesi bulunuyordu ama girmedik.

Perast dışında Kotor'dan gidebileceğiniz başka yerler de bulunuyor. Başlıcaları ise; araba ile gidilebilecek Lovcen Ulusal Parkı, Blue Cave'e uğrayan tekne turları, 3 saat uzaklıktaki outdoor aktiviteler yapılabilecek Durmitor Ulusal Parkı ve Tivat'da bulunan Porto Montenegro. Zamanınız çok ise ve ilginizi çekiyorsa tercih edilebilir.