Çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi şehrin içinden geçen nehir, görsel açıdan harika görüntüler veriyor. Nehrin iki yanından yürümek bize çok keyif verdi. Birçok cafe, bar, restoran ve cazibe merkezi de burada bulunuyor.
1- Üçlü Köprü: Şehrin en önemli simgelerinden olan, birbirine bağlı 3 köprüden oluşan üçlü köprü açıkçası bizi etkiledi. Araç trafiğine kapalı olan köprü mimari olarak çok değişik.
1931'de Joze Plecnik yan yaya köprülerini var olan ana köprüye eklediğinde köprü son halini aldı (http://www.ljubljana.info/sights/triple-bridge/).
2- Ejderha Köprüsü: Üçlü köprünün yanında meşhur olan diğer köprü Ejderha Köprüsü. Araç trafiğine açık olan ve 4 adet ejderha heykelinin bulunduğu köprü görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Ejderleri bir yana koyarsak, köprü, teknik mirasın olağanüstü bir parçası olarak kabul edilen eşsiz bir oluşumdur ve 20. yüzyılın başında gelişen Art Nouveau mimarisine mükemmel bir örnektir. 1900-1901 yılları arasında inşa edilen, Ljubljana'nın ilk betonarme yapısı (https://www.visitljubljana.com/en/visitors/things-to-do/sightseeing/dragon-bridge/).
3- Preseren Meydanı: Eski şehrin yaya bölgesinin parçası ve festivallerin, Ljubljana karnavalının, konserlerin, sporların, siyasi ve protesto olaylarının meydana geldiği önemli bir buluşma noktası. 2007'de yenilenmiştir (Wikipedia).
Şehrin en meşhur meydanı, büyük değil ama sevimli bir meydan.
4- Kongre Meydanı: Şehrin bir diğer önemli meydanı. Buraya yazmadım ama hangi önemli olaylara ev sahipliği yaptığını Wikipedia'dan okuyabilirsiniz.
5- City Hall Meydanı: Şehrin önemli meydanlarından biri. Büyük olmayan sevimli bir meydan. Burada City Hall Binası ve Robba Çeşmesi bulunuyor.
Buradan aşağıya doğru yürüdüğünüzde çok fotografik bir sokakla karşılaşacaksınız. Mestini ve Stari adlı bu sokaklardan eski meydana ulaşacaksınız. En beğendiğimiz yerlerden biri burası oldu.
Aslen Ljubljana Katedrali bir Gotik kiliseydi. 18. yüzyılın başlarında Barok yapı ile değiştirildi (Wikipedia).
7- Vodnik Meydanı: Harika bir pazara ev sahipliği yapan meydan. Sebze, meyve, çiçek, hediyelik eşya vs. satışı görebilirsiniz. Çok keyifli bir yer.
8- Ljubljana Kalesi: Aslen bir ortaçağ kalesi, muhtemelen 11. yüzyılda inşa edilmiş ve 12. yüzyılda yeniden inşa edilmiş. Bugünkü taslağını 15. yüzyılda neredeyse eksiksiz bir revizyonla elde etmiş; binaların çoğunluğu 16. ve 17. yüzyıllara dayanıyor. Başlangıçta bir savunma yapısı, 14. yüzyılın ilk yarısından itibaren Carniola lordunun konutu, 19. yüzyılın başlarından itibaren çeşitli amaçlarla kullanılıyordu ve bugün büyük bir kültürel mekan olarak kullanılmaktadır (Wikipedia).
Şehrin vazgeçilmez atraksiyonlarının başında gelen kale gezisi olmazsa olmazlardan. Biz yürümek yerine füniküler ile çıkmayı tercih ettik. Buraya tek başına kale demek haksızlık olur, uzun zaman geçirebileceğiniz bir gezi alanı diyebiliriz. Füniküler ile beraber kaledeki odalara giriş kişi başı 10 €. Kaleye giriş bedava aslında (odalar hariç) ama kuleye çıkıp şehri yukarıdan görmenizi ve kukla müzesini tavsiye ederiz.
10- Eski Meydan: Şehrin bir diğer güzel meydanı. Buralarda St. Florian's ve St. James's Parish kiliseleri bulunuyor.
Annunciation kilisesi 1646-1660 yılları arasında inşa edilmiştir (https://www.visitljubljana.com/en/visitors/things-to-do/sightseeing/franciscan-church/).
Asma kilitlerin yoğunluğu ile göze çarpan köprü.
13- Cumhuriyet Meydanı: Sade ve turistlik olmayan bir meydan.
14- Ulusal Galeri: Şehirde birçok müze var, bunlardan biri de Ulusal Galeri. Vaktiniz olur ise ziyaret etmenizi öneririz. Beklentimizin üstünde koleksiyonu bulunan bu müzede birçok ünlü ressamın tablolarını görebilirsiniz. Kalıcı eserler için giriş 7 €, kombine bilet 10 €.
15- Modern Sanat Müzesi: Modern sanata ilginiz varsa girebilirsiniz. Giriş 5 €.
16- Slovenya Ulusal Müzesi: Doğal tarih müzesi ile aynı binada olan bu müze tarihi ve arkeolojik kalıntıları sergiliyor. Giriş 6 €.
Metelkova'ya doğru giderken ayakkabıların ipte asılı olduğu meşhur sokakları var. Gezerken dikkatinizi çekecektir.
Bunların dışında dış cepheleriyle tanınan bazı binalar bulunuyor. Birçoğu gene merkezde ve fırsatınız olursa görmenizi öneririz. Bunlar Fransiscan Kilisesi'nin arkasındaki Vurnik House, nehrin güney tarafında bulunan Üniversite Kütüphanesi, Parliament Binası ve ilk uzun binası olan Neboticnik (bunda pek bir halt yok). Hepsine şehri gezerken rastlayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder