Öncelikle gittiğimiz tarihte hava durumunun fena olmadığını belirtmek isterim, yani en azından kar yoktu, hava soğuktu ve yağmurluydu ama biz çok daha kötüsünü bekliyorduk o nedenle şanslı hissettik kendimizi. Osmanlı imparatorluğu Belgrad'ta 350 sene hakimiyet sürmüş (1532-1878). İnsanlarına bazen Avrupalı diyorsunuz, bazen de tam bize benziyor diyorsunuz. Sıcak kanlılar, bizim en çok dikkatimizi çeken özellikleri uzun boyları oldu (Basketboldaki başarıları şans olmasa gerek). Boydan mı olsa gerek kızı da erkeği de çok güzel.
Gelelim Belgrad'da görülmesi gereken yerlere;
1- Kale Meydan ve Belgrad Kalesi: Kale ihtişamlı ve büyük ancak kalenin bizce asıl özelliği Tuna ve Sava nehrinin buluştuğu inanılmaz güzel bir manzarayı sunuyor olması. Güzel bir Belgrad manzarası görmek isterseniz mutlaka kaleyi ziyaret etmenizi öneririz. Kale Meydan denilen bölge kaleyi de içine alan geniş alanı ifade etmekte. Bu bölgeyi hem gece hem de gündüz ziyaret ettik, ikisinin de manzarası güzeldi açıkça, cumartesi akşam gittiğimizde kale içinde ve dışındaki parkta Sırp gençlerinin kendi aralarında eğlendiklerini gördük, burası turistik bir bölge olmasının yanında gençlerin de buluşup takıldıkları bir yer. Kalenin içinde Damat Ali Paşa Türbesi var. Ayrıca İstanbul Kapısı da dikkatinizi çekecektir. Kaleyi gezmek ücretsiz. Kale alanında anıtlar, Ruzica Kilisesi, Askeri Müze ve hayvanat bahçesi de var, biz biletlilere girmedik ancak ilginiz var ise gezebilirsiniz.
2- Nikola Tesla Müzesi: Belgrad'daki müze sayısı çok kısıtlı, bunlar içindeki en önemlilerinden biri de Nikola Tesla Müzesi. Müzede önemli bilim adamı Tesla'nın icatlarını görebilirsiniz. Ancak bu ufak müzeyi beş dakikada tek başınıza gezmenizi önermeyiz, belirli saatlerde rehber eşliğinde gezmeniz en iyisi. Tesla bobini ve bir kaşifin adım adım yükselişini görmek en dikkat çekici deneyim oldu. Müze giriş bedeli 500 din.
Nikola Tesla'nın elektriğin kablosuz taşınabilmesi gibi bir buluşu mevcuttur (Vikipedi).
3- Cumhuriyet Meydanı ve Ulusal Müze : Otelimiz bu güzel meydandaydı. Buluşma mekanı olan bu meydanda prensin at üzerinde yer aldığı büyük bir heykel var. Ayrıca ulusal tiyatro ve ulusal müze de bu meydanda. Ulusal müze bizim orada bulunduğumuz dönemde maalesef kapalıydı. Ancak okuduğumuz kadarıyla Belgrad'ın önemli bir müzesi, o yüzden açık ise ziyaret etmenizi öneririz. Müze konusunda biraz zayıf bir şehir olduğunu gözlemlediğimizi söyleyebiliriz.
4- Knez Mihailova Caddesi: Belgrad'ın en güzel ve meşhur caddesi diyebiliriz. Bolca mağaza ve cafe bulunmakta. Cumhuriyet Meydanı'nın hemen yanında yer alan bu cadde otelimize de yakın olduğu için bolca yürüyüş yaptığımız bir yer oldu. Caddenin sonu Kalemeydan'a çıkmakta.
5- Aziz Sava, St. Mark's Kiliseleri ve Taş meydan: Sırp Ortodoks Kilisesi'nin kurucusu ve Ortaçağ Sırbistan'ında önemli bir kişilik olan Aziz Sava'ya ithaf edilmiş (Vikipedi).
Kilisenin dışı çok etkileyici ancak içindeki beton ögeleri görmek bizi üzdü. Özellikle sütunları ve geniş iç hacmi ile oldukça dikkat çekici. Diğer bir büyük kilise ise bizans mimarisiyle St. Mark's kilisesi, ayrıca bu kilise bizim gezi parkına benzettiğimiz taş meydan adlı parkın ucunda. Görmenizi öneririz.
6- Skadarlija: Bu güzel arnavut kaldırımlı caddeye mutlaka gitmenizi öneririz. Çok güzel restaurantlar mevcut, mutlaka bir akşam burada güzel bir müzik eşliğinde yemek yemelisiniz, tabii turistik bir yer olduğunu belirtmeliyiz.
7- Sırbistan Parlamentosu: Sanırım Belgrad'da yer alan en güzel binaların başında geliyor.
8- Terazije Caddesi: Belgrad'ın merkez bulvarı. Buranın adı su terazisinden geliyor ve eski tarihlerde bu caddenin olduğu yerde su hatları bulunurmuş. Zaten bizim Belgrad ormanındaki kemerleri de buradan getirilen mühendislere yaptırdığımız için adı bu şehirden gelmiş.
9- Prenses Ljubice Sarayı ve St. Michael's Kilisesi: Konak Sırp kralı tarafından karısı Ljubice ve kendisinden sonra hüküm sürecek Milan ve Mihailo için inşa ettirilmiş (Vikipedi).
Çok büyük bir konak değil ancak Osmanlı mimarisini barındırdığı için bizim çok ilgimizi çekti. Yolunuzun üstünde olursa görmenizi öneririz. St. Michael's Kilisesi ise merkezde ve nehrin karşısından çekilen Belgrad fotoğraflarında görülen kilise. Şehrin halkı genelde bu kiliseyi kullandığından iç dekorasyonu diğerlerine göre daha gösterişli.
10- Mareşal Tito Anıt Mezarı ve Yugoslav Tarihi Müzesi: Açıkçası anıt mezarın yeri merkeze bayağı uzak, uzun bir yürüyüş sonunda varabildik, özel olarak buralara zaman ayırmayabilirsiniz. Mezarın çevresi çiçeklerle kaplı olduğu için buraya Çiçek Bahçesi deniyor. Güzel bir anıt mezar yapmışlar, mezarın çevresinde de müzeler var, en büyüğü ise Yugoslav Tarihi Müzesi, biz gezmedik ancak ilginiz var ise gezmenizi öneririz, büyük bir müzeydi, Belgrad'ın önemli müzelerinin başında geliyor.
11- Yeni Belgrad ve Zemun: Yeni Belgrad'a Branko köprüsünden geçerek varabiliyorsunuz, özel görülecek bir şey yok yeni şehirde. Modern Sanatlar Müzesini'nde bulunduğu parkın içinden devam ederek nehrin kenarından Zemun bölgesine yürüyüş yaptık. Hafta sonu genelde aileler -sanırım öbür yakada güzel bir sahil şeridi olmadığından- burada yürüyüş yapıyordu. Zemun ise görülmeye değer bir bölge, sokakları çok güzel, evler şirin ve ayrıca birçok kaliteli restaurant var, birinde oturup güzel bir nehir manzarası izleyebilirsiniz. Tepede bulunan Gardos Tower'a arnavut kaldırımlı tek katlı evler arasından çıkarak tepeden manzara izleyebiliyorsunuz.
12- Bayraklı Camisi: 1575 yılı civarında yapılan cami, Osmanlılar zamanında 250 kadar caminin bulunduğu Belgrad'da ibadete açık tek cami olarak kalan Bayraklı Cami, Kosova'da meydana gelen olaylardan sonra 18 Mart 2004'te yakıldı. Fakat daha sonra yeniden tamir edildi (Vikipedi).
Yapı ve mimari olarak İstanbul'da bulunan camilere benziyor. Caminin bulunduğu Dorcol bölgesini ise ufak tatlı kafeleri ile trend bir bölge olarak gözlemledik.
13- Nato Harabeleri: Şehirde gezerken paranın bu ülkeye pek yanaşmadığını görebilirsiniz. Tuna kenarındaki bir çok başkentin şaşalı binaları bu şehirde az. Balkan savaşları, Dünya Savaşları, Yugoslavya'nın dağılması ve son olarak da Nato müdahalesi...yakın tarihi savaşlar ile dolu bir ülkenin yorgun bir başkenti burası. Bunu merkezdeki eski binalarında görebileceğiniz gibi, tamir edilmemiş bombalanmış binalarda da görebilirsiniz. En meşhurlarından bir tanesi ise Nemanjina caddesindeki eski Savunma Bakanlığı Binası.
2- Nikola Tesla Müzesi: Belgrad'daki müze sayısı çok kısıtlı, bunlar içindeki en önemlilerinden biri de Nikola Tesla Müzesi. Müzede önemli bilim adamı Tesla'nın icatlarını görebilirsiniz. Ancak bu ufak müzeyi beş dakikada tek başınıza gezmenizi önermeyiz, belirli saatlerde rehber eşliğinde gezmeniz en iyisi. Tesla bobini ve bir kaşifin adım adım yükselişini görmek en dikkat çekici deneyim oldu. Müze giriş bedeli 500 din.
Nikola Tesla'nın elektriğin kablosuz taşınabilmesi gibi bir buluşu mevcuttur (Vikipedi).
3- Cumhuriyet Meydanı ve Ulusal Müze : Otelimiz bu güzel meydandaydı. Buluşma mekanı olan bu meydanda prensin at üzerinde yer aldığı büyük bir heykel var. Ayrıca ulusal tiyatro ve ulusal müze de bu meydanda. Ulusal müze bizim orada bulunduğumuz dönemde maalesef kapalıydı. Ancak okuduğumuz kadarıyla Belgrad'ın önemli bir müzesi, o yüzden açık ise ziyaret etmenizi öneririz. Müze konusunda biraz zayıf bir şehir olduğunu gözlemlediğimizi söyleyebiliriz.
4- Knez Mihailova Caddesi: Belgrad'ın en güzel ve meşhur caddesi diyebiliriz. Bolca mağaza ve cafe bulunmakta. Cumhuriyet Meydanı'nın hemen yanında yer alan bu cadde otelimize de yakın olduğu için bolca yürüyüş yaptığımız bir yer oldu. Caddenin sonu Kalemeydan'a çıkmakta.
5- Aziz Sava, St. Mark's Kiliseleri ve Taş meydan: Sırp Ortodoks Kilisesi'nin kurucusu ve Ortaçağ Sırbistan'ında önemli bir kişilik olan Aziz Sava'ya ithaf edilmiş (Vikipedi).
Kilisenin dışı çok etkileyici ancak içindeki beton ögeleri görmek bizi üzdü. Özellikle sütunları ve geniş iç hacmi ile oldukça dikkat çekici. Diğer bir büyük kilise ise bizans mimarisiyle St. Mark's kilisesi, ayrıca bu kilise bizim gezi parkına benzettiğimiz taş meydan adlı parkın ucunda. Görmenizi öneririz.
6- Skadarlija: Bu güzel arnavut kaldırımlı caddeye mutlaka gitmenizi öneririz. Çok güzel restaurantlar mevcut, mutlaka bir akşam burada güzel bir müzik eşliğinde yemek yemelisiniz, tabii turistik bir yer olduğunu belirtmeliyiz.
7- Sırbistan Parlamentosu: Sanırım Belgrad'da yer alan en güzel binaların başında geliyor.
8- Terazije Caddesi: Belgrad'ın merkez bulvarı. Buranın adı su terazisinden geliyor ve eski tarihlerde bu caddenin olduğu yerde su hatları bulunurmuş. Zaten bizim Belgrad ormanındaki kemerleri de buradan getirilen mühendislere yaptırdığımız için adı bu şehirden gelmiş.
9- Prenses Ljubice Sarayı ve St. Michael's Kilisesi: Konak Sırp kralı tarafından karısı Ljubice ve kendisinden sonra hüküm sürecek Milan ve Mihailo için inşa ettirilmiş (Vikipedi).
Çok büyük bir konak değil ancak Osmanlı mimarisini barındırdığı için bizim çok ilgimizi çekti. Yolunuzun üstünde olursa görmenizi öneririz. St. Michael's Kilisesi ise merkezde ve nehrin karşısından çekilen Belgrad fotoğraflarında görülen kilise. Şehrin halkı genelde bu kiliseyi kullandığından iç dekorasyonu diğerlerine göre daha gösterişli.
10- Mareşal Tito Anıt Mezarı ve Yugoslav Tarihi Müzesi: Açıkçası anıt mezarın yeri merkeze bayağı uzak, uzun bir yürüyüş sonunda varabildik, özel olarak buralara zaman ayırmayabilirsiniz. Mezarın çevresi çiçeklerle kaplı olduğu için buraya Çiçek Bahçesi deniyor. Güzel bir anıt mezar yapmışlar, mezarın çevresinde de müzeler var, en büyüğü ise Yugoslav Tarihi Müzesi, biz gezmedik ancak ilginiz var ise gezmenizi öneririz, büyük bir müzeydi, Belgrad'ın önemli müzelerinin başında geliyor.
11- Yeni Belgrad ve Zemun: Yeni Belgrad'a Branko köprüsünden geçerek varabiliyorsunuz, özel görülecek bir şey yok yeni şehirde. Modern Sanatlar Müzesini'nde bulunduğu parkın içinden devam ederek nehrin kenarından Zemun bölgesine yürüyüş yaptık. Hafta sonu genelde aileler -sanırım öbür yakada güzel bir sahil şeridi olmadığından- burada yürüyüş yapıyordu. Zemun ise görülmeye değer bir bölge, sokakları çok güzel, evler şirin ve ayrıca birçok kaliteli restaurant var, birinde oturup güzel bir nehir manzarası izleyebilirsiniz. Tepede bulunan Gardos Tower'a arnavut kaldırımlı tek katlı evler arasından çıkarak tepeden manzara izleyebiliyorsunuz.
12- Bayraklı Camisi: 1575 yılı civarında yapılan cami, Osmanlılar zamanında 250 kadar caminin bulunduğu Belgrad'da ibadete açık tek cami olarak kalan Bayraklı Cami, Kosova'da meydana gelen olaylardan sonra 18 Mart 2004'te yakıldı. Fakat daha sonra yeniden tamir edildi (Vikipedi).
Yapı ve mimari olarak İstanbul'da bulunan camilere benziyor. Caminin bulunduğu Dorcol bölgesini ise ufak tatlı kafeleri ile trend bir bölge olarak gözlemledik.
13- Nato Harabeleri: Şehirde gezerken paranın bu ülkeye pek yanaşmadığını görebilirsiniz. Tuna kenarındaki bir çok başkentin şaşalı binaları bu şehirde az. Balkan savaşları, Dünya Savaşları, Yugoslavya'nın dağılması ve son olarak da Nato müdahalesi...yakın tarihi savaşlar ile dolu bir ülkenin yorgun bir başkenti burası. Bunu merkezdeki eski binalarında görebileceğiniz gibi, tamir edilmemiş bombalanmış binalarda da görebilirsiniz. En meşhurlarından bir tanesi ise Nemanjina caddesindeki eski Savunma Bakanlığı Binası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder