2 Şubat 2015 Pazartesi

Hong Kong, Lantau ve Macau

Asya seyahatimizin ilk durağı Hong Kong'du, aslında burayı ilk durak olarak seçmemizin nedeni uçak biletinin daha uygun olmasıydı. Buradan Singapur'a, sonra Phuket'e ve oradan da Tayland'a geçtik, çok keyifli bir seyahat oldu.
Genel olarak Hong Kong'u çok beğendiğimizi söylemeliyim. İnsanlar çok yardımseverdi, şehir temiz ve bakımlı, güvenlik açısından da herhangi bir rahatsızlık hissetmedik. Şehirde ilk dikkatimizi çeken yoğun nüfustu:) Çok kalabalık bir şehir olduğunu tahmin ediyorduk tabii ama gene de başta çok garip geldiğini söylemem gerekir. Sanırım bizi rahatsız eden tek şey havaydı, çünkü orada bulunduğumuz dönem Muson yağmurlarının yoğun olduğu ve müthiş nemli bir dönemdi. Eğer imkanınız var ise nem oranının en düşün olduğu dönemde gitmenizi öneririm. 

Hong Kong coğrafi olarak değişik bir yer, şehri ikiye ayırabiliriz. Hong Kong Adası ve Kowloon yarımadası. Her iki tarafta da gezilecek yerler mevcut. 

Gelelim bizim gözümüzden HONG KONG'a....

1- Tsim Sha Tsui, Avenue of Stars ve A Symphony of Lights: Tsim Sha Tsui, Kowloon bölgesinin en güney kısmı, yani Victoria Körfezi'ne komşu bölge diyebiliriz. Hong Kong denince akla ilk gelen manzara körfezin bir yakasından görülen ışıklandırılmış uzun binalar sanırım. Biz de Hong Kong'da ilk gecemizde hemen bu sahil bölgesine gittik, edindiğimiz bilgiye göre her akşam saat 20.00'de bir ışık gösterisi yapılıyormuş. Bir çok yerde bu gösterinin çok meşhur olduğunu okumuştuk. İlk günümüzde bu faaliyeti hemen yapalım istedik. Işık gösterisini izlemek için Avenue of Stars'a gittik, bu güzel yürüyüş yolu hemen körfezin yanında bulunuyor. İnanılmaz kalabalık bir yer, hemen hemen tüm turistler bu gösteriyi izlemek için gelmişlerdi. Biz de gösteriye 30-35 dakika kala oradaydık, Avenue of Stars çok uzun bir yol değil ancak çok güzel bir manzara sunuyor. Ayrıca birçok ünlü Hong Kong'lunun el izleri de burada yer alıyor. Turistlerin inanılmaz keyifli zaman geçirdiklerini söyleyebilirim. Biz de klasik Hong Kong manzarasını uzun uzun izleyebildik. Saat 20.00'de klasik müzik sesini duymaya başladık. Aynı zamanda 50'ye yakın binadan lazer gösterisi başladı. Burada değişik olan nokta; ışıklandırmanın müziğin ritmiyle senkronize bir şekilde devam etmesi. Beğendik mi derseniz, sanırım bizim beklentimiz biraz daha fazlaydı, o nedenle çok çok beğendiğimizi söyleyemeyeceğim. Belki yılbaşında bu gösteri daha görkemli oluyordur, o konuda çok emin değiliz açıkçası.





2- Victoria Peak: Hong Kong'un en meşhur yerlerinden biri. Turist olarak görmeden gelmememiz gerektiğini okuduğumuz yazılardan anlamıştık:) Tepeye çıkınca gerçekten buranın şehri kuş bakışı görebileceğimiz harika bir yer olduğunu anladık. Çıktığınızda sisli bir hava ile karşılaşabilirsiniz ancak hava çok değişken olduğu için biraz bekledikten sonra havanın açılma ihtimali yüksek. Biz çıktığımızda hava netti ancak birkaç dakika sonra müthiş bir yağmur başladı, nereye kaçacağımızı bilemedik, tabii hava da çok puslandı, biraz bekledik, neyse ki hava açıldı da biraz daha keyifli zaman geçirebildik. Bu tepe Hong Kong adasında yer almakta ve ayrıca burada Madame Tussaud bulunmakta.



3- Hong Kong Park: Victoria Peak'den dönerken bu güzel parka uğradık. Koca koca binaların içinde güzel bir rahatlama alanı, yorgunluğunuzu atmak için güzel bir seçenek olabilir.


4- Hong Kong Adası Sahil Kısmı: Victoria Peak ve park gezimizden sonra adanın sahil kısmını dolaşma kararı aldık. Yürüyüş yolları çok rahat değil daha doğrusu yürüyüş yolları güzel bir şekilde yapılmış ancak coğrafi özellikler nedeniyle çok inişli çıkışlılar. Sürekli bir yerlere tırmanıp inmek gerekebiliyor. Bu bölge genelde iş yerlerinin bulunduğu bir alan. Tatillerde millet gölge buldukları yerde (binaların, köprülerin altında) yemek yiyor ve kağıt oynuyor. Değişik gelebilir bu görüntü.



5- Man Mo Temple: Bu tapınak Hong Kong'un en meşhur tapınaklarından bir tanesi. Ancak dışarıdan gördüğünüzde biraz şaşırıyorsunuz çünkü evlerin arasında yer alan küçük bir tapınak. Ününe göre daha görkemli bir dış görünüş bekliyor insan. Ancak içine girince aslında tüm olayın içeride olduğu anlaşılıyor. Öncelikle çok kalabalık bir yer ve içerisi de oldukça büyük ve haşmetli. Tapınak Hong Kong Adası'nda.




6- Temple Street Night Market: Burası da meşhur akşam pazarı. Çok canlı bir yer, tam bir alışveriş ve yemek yeme merkezi. Bir de meşhur falcılar var tabii, kermeslerde yan yana açılan tezgahların aynısı burada da var, hepsi falcı, istediğinizi seçiyorsunuz, tezgahın içine giriyorsunuz ve falınıza baktırıyorsunuz, genelde el falı baktıklarını gözlemledik.




7- Nathan Road & Kawloon: Hong Kong şehir merkezinin karşı yakası, kalmak için ucuz oteller genelde burada bulunuyor. Hong Kong ahalisi bütün gün alışveriş yapıp, sokak yemeği yiyerek gece geç saatlere kalmadan evlerine dağılıyorlar. Hiç bir yerde böylesine alışveriş çılgınlığına rastlamamıştık.


8- Lan Kwai Fong : Gece hayatının merkezi. Quenn's Road'tan yukarı doğru çıkan bir kaç caddeyi de içinde barındıran bu bölge, şehrin barlar bölgesi. Expat'lar genelde burada takılıyor.


LANTAU

Lantau Hong Kong'un en büyük adası (Wikipedia).
Hong Kong'a gelmişken meşhur büyük budayı görmeden dönmek olmazdı. Biz de Hong Kong'daki son günümüzü buraya ayırmıştık. Akşam uçağımız vardı, o yüzden zamanımız sınırlıydı, çok hızlı hareket etmemiz gerektiğini biliyorduk ve gerçekten de tam bir koşturmaca için de gidip gördük ve hemen döndük:)
Adaya tren ile ulaşabilirsiniz. Oradan da teleferik ile budanın bulunduğu alana gidiyorsunuz. Ancak burada asıl bahsetmemiz gereken teleferik yolculuğu. Bu yolculuk kolay kolay unutamayacağımız inanılmaz güzel bir yolculuktu. İlk nokta bu yolun klasik teleferik yolculukları gibi kısa olmamasıydı, bayağı uzun bir süre yolculuk yapmanız gerekiyor. Diğer önemli nokta da manzaranın müthiş olması, zaman zaman denizin üzerinde gitmeniz, zaman zaman da yeşillikler üzerinde yol alınması. Yol hiç bitmesin istedik. Yolun bir noktasından sonra Tian Tan adlı budayı görmeye başlıyorsunuz. İnanılmaz büyük, Budaya vardığımızda zamanımızın çok kalmadığını fark ettik, hızlıca dolaşıp yakın mesafede ki hava limanına geçtik.





MACAU

Macau Adası Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel yönetim bölgesi (Vikipedia).
Bu adanın özelliği küçük bir Vegas olmasıdır. Kumar oynamak isteyenlerin ilk tercih ettikleri bölgelerden biri Macau Adası. Biz Hong Kong'daki 2. günümüzde Macau Adası'na gittik. Gidiş ve dönüşümüzü feribot ile yaptık. Ancak önemli konulardan biri dönüş biletinizi önceden mutlaka almalısınız. Eğer son dakikaya kalır ve bize iki bilet derseniz gece 3 - 4 gibi dönmek zorunda kalabilirsiniz. Biz de çok geç bir saate bilet bulduk ancak kendi saatimizi beklemeden her saat başı olan seferlerin son dakikası kapıya yanaşıp boş yer kaldı mı hacı ? tarzında sorular sorduk, böyle bir şey sizin de başınıza gelirse siz de mutlaka bu yöntemi deneyin, zira gelmeyen kişilerin yerine bir miktar kişiyi içeri dahil ediyorlar. Biz de bu yolla daha erken bir saatte dönüş yapabildik.
Macau küçük ama güzel bir ada. İç bölgelere geçmeden sahil kısmında güzel bir yürüyüş yaptık.


Macau'un tarihi şehir merkezi tüm diğer kolonyal bölgelerdeki gibi Unesco tarafından koruma altında. Largo do Senado, adanın en meşhur meydanı, Grand Lisboa Hotel'den yukarı doğru olan güzergah boyunca korunmuş estetik yapılar, çarşı ve cafeler yer almakta, kalabalık bir yer.



Diğer turistik bölge Ruins of St. Paul, yani St. Paul harabeleri. Harabelerin hemen yanında tarihi kale de bulunmaktadır.
Unesco Dünya Mirasları listesinde yer almakta (Vikipedia).




Macau'da bir çok büyük otel yer almakta. Hepsi kumarhaneleri ile meşhur, çoğunu aynı zamanda Las Vegas'da da görebilirsiniz. Özellikle turistlerin yoğun olduğu bir ada, günübirlik gelip giden de çok. Biz hemen hemen her büyük ve meşhur otele girdik sanırım. En fazla 10 dakika takıldık, paralarımızı kaybettik ve çıktık, çok görkemli kumarhaneler, para hırsı ile bembeyaz suratlarla oyun oynayanları izlemek farklı bir deneyim gerçekten.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder