Annecy'de vakit geçirdikten sonra yola çıktık, yaklaşık 1,5 saat sonra Cenevre'ye vardık. Tabii pazar günü olduğu için şehir fazla sakindi. Çoğu mekan kapalıydı. Ama bu geziyi yapabileceğimiz tek gün pazar olabileceği için yapabilecek çok fazla bir şey yoktu.
Arabamızı bırakıp yürümeye başladığımız ilk anda yolda satranç oynayanları gördük. Çok hoştu.
Yolumuz Reform Duvarı'na doğru devam etti. Güzel bir anıttı.
Reform Duvarı Protestan Reformasyonunun ana kişilerinin, olaylarının ve dokümanlarının birçoğunu heykellerde ve kabartmalarda tasvir ederek onurlandırıyor (Wikipedia).
St. Pierre Katedrali görülmesi gereken önemli yerlerden biri. Kilisenin içi de dışı da son derece sade. Şehri yukarıdan görme isteğimiz nedeniyle gene zorlu bir yolla kuleye çıktık:) Manzara çok güzeldi. Yorucu ama kesinlikle tavsiye ederiz. Kuleye çıkış 5 €.
St. Pierre Katedrali'nin bulunduğu bölge; trafiğe kapalı, resimlik sokakları, cafeleri ve müzeleri ile eski şehir olarak geçiyor. Burada bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederiz, görülmeye değer.
Eski şehirde Cenevre'nin en büyük sanat müzesi olan Sanat ve Tarih Müzesi bulunuyor (Wikipedia), giriş bedava.
Cenevre dünyanın saat başkenti de aynı zamanda. En pahalı saatler burada üretiliyor. Sahilde gölün kenarına dizilmiş saatçilerin binalarını görebilirsiniz. Ayrıca şehir merkezinde Philip Patek Müzesi bulunuyor, bizim zamanımız olmadığı için giremedik.
Diğer hoşumuza giden yer gene sahildeki Çiçek Saat oldu. Çok güzel yapmışlar. Çok beğendik.
Yolumuza Our Lady of Geneva Bazilikası ile devam ettik. İçeride ayin vardı.
Cenevre'nin diğer önemli noktası Kırık Sandalye Anıtı ve Birleşmiş Milletler Binası. Buraları görmeden geçmemekte fayda var. İsterseniz gene burada Kızıl Haç'ın müzesi bulunuyor.
Kırık Sandalye Anıtı kara mayınlarına ve küme bombalarına karşıtlığı simgeliyor (Wikipedia).
Genel olarak Cenevre tertemiz ve çok düzenli bir şehir. Buradan Lausanne, Cern, Chamonix, Mont Blanc, Cenevre gölü, Montreux gibi günübirlik turlar da yapılabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder