Mikanos (Mykonos)

Santorini'den sonraki durağımız Mikanos oldu. Sabah saatlerinde (10.00 gibi) kalkan gemimiz ile yaklaşık 1,5 saat sonra Mikanos'daydık (gemi ücreti 62,50 Euro). Arkadaşlardan aldığımız bilgilere göre Mikanos'a 1 gece 2 gün ayırmıştık. Ancak 1 günümüz daha olsa hayır demezdik.

Mikanos'u genel olarak çok beğendik. O daracık ve bembeyaz sokaklarında dolaşmak çok keyifli. Evet fazla turistik, biraz da kalabalık, akşamları gemiciler basıyor, partilerden çocukla çok faydalanamıyorsunuz falan filan ama gene de bize çok güzel bir enerji verdi. Tam olarak ifade etmeyebilir ama şunu söyleyebiliriz ki adada eğreti durmayan bir kalite var, bu da insanın hoşuna gidiyor. Bodrum, Çeşme, Kaş, Cunda gibi tatil yerlerinin kaliteli, partili ve dünya sosyetelisi diyelim:)) Tabii bir de özgürlükler adası olarak biliniyor, özellikle "gay"lerin tercih ettiği bir ada.

Adaya varmamız, otele yerleşmemiz derken öğlen olmuştu. Mikanos'da araba kiralamayı tercih etmediğimiz için kendimizi otobüslerin kalkış yeri olan ana durağa (Fabrika) attık, hedefimiz plajlardı..

Plajlara geçmeden önce şunu söylemekte fayda var. Malum burası gece hayatı daha doğrusu "beach party" leri ile meşhur. Ancak bu konuda maalesef detaylı bilgi veremiyoruz. Küçük kızımız ile gece hayatı pek mümkün olamıyor. Tek avantajımız gittiğimiz plajlarda öğlen saati olmasına rağmen müzik ve dansın durmamasıydı, bu sayede az da olsa ortamı koklamış olduk:) ayrıca kafamızda da daha önceki tecrübelerimize istinaden "beach party"ler hakkında bir fikrimiz oluşmuş oldu. Eğer akşam beach party'e gitmeden sokak partisi edasında takılmak isterseniz merkezdeki Skandinavian bar en iyisi gibi gözüküyor. Bunun dışında meşhur olmuş, her tarza uygun bir sürü mekan bulunuyor.

Dönelim plajlara;

İlk durağımız meşhur "Paradise Beach" oldu. Aşağı yukarı 15 dakikalık bir otobüs yolculuğu sonunda bu güzel kumsala varabildik. Şezlong vs kiralamadık, kumsalın sonunda havlularını kuma atıp takılan insanların yanına gidip orada takıldık. Deniz ve kumsal çok güzel ancak buranın asıl meşhur olma nedeni partileri. Özellikle Tropicana isimli mekan buranın en meşhuru. Bizim orada olmamız öğleden sonrayı bulmuştu ve sezon olmamasına ve erken saate rağmen müzik ve eğlence gayet iyiydi. Dans eden birçok kişi vardı. Sezonunda ve akşam saatlerinde nasıl olacağını az çok tahmin edebildik. Bu arada plajlarda çıplaklara rastlamak çok doğal ancak genelde kumsalın bir tarafında toplu halde takılıyorlar.

Burada biraz zaman geçirdikten sonra Paradise Beach'den yürüme mesafesi uzaklıkta bulunan "Paranga Beach"e gittik. Burada fazla takılmadık yalnızca görelim istedik, burası insan ve restaurant kalitesi açısından bize biraz daha iyi gibi geldi. Ayrıca burada bir bölüm çıplaklara ayrılmış, aralarında takılmak basbayağı bir 'experience':))

Akşamüstü olunca merkeze dönmeye karar verdik çünkü yalnızca 1 akşamımız vardı ve meşhur yel değirmenlerini güneş batmadan görelim istedik. Yel değirmenleri merkeze çok yakın, yürüme mesafesinde. Tam güneş batımı esnasında oradaydık, manzara güzeldi, sanırım tüm turistler oradaydı ancak bir Santorini güneş batımı olamaz tabii, oradaki izdihamı bir daha nerede görürüz Allah kerim:)) Bu arada inanılmaz rüzgarlı bir bölge olduğunu söylemeliyim.

Bir de Küçük Venedik diye bir bölge var, değirmenlerin oradaki merdivenlerden aşağı inip düz yürüdüğünüzde bu bölgeye ulaşıyorsunuz. Açıkçası görünce ne alaka dedik ama evler hemen denizin dibinde diye öyle adlandırılmış sanırım.

Güneşi batırdıktan sonra sokaklarında gezinmeye başladık, bol bol fotoğraf çektik. Kızımızın da uyumasını fırsat bilerek güzel bir yemek yedikten sonra otelimize döndük.
Ertesi gün son günümüz olduğu için sabah çok erken kalkıp merkezde gezmeye devam etmeyi planladık ve planladığımız gibi sabahın köründe yollara attık kendimizi. Sokakların da boş olması nedeniyle Mikanos'un güzelliği bizi daha da etkiledi. Görmek istediğimiz diğer yer "Paraportiani Kilisesi"ydi. Sabah çok erken olduğu için kapalıydı yalnızca dışarıdan görebildik.
Bu etkileyici beyaz badanalı kilise birleşmiş 5 ayrı kiliseden oluşmakta (Wikipedia).

Öğlen saatlerine kadar sokaklarda gezindik, sahil kısmını uca kadar yürüdük, sonra bavullarımızı otele bıraktık ve tekrar plajlara doğru yöneldik ne de olsa akşam gemi kalkış saatine kadar bayağı bir zamanımız vardı.

Plaj olarak tercihimiz "Platis Gialos" oldu. Deniz ve kumsal çok güzeldi.

Diğer güzel kumsal "Psarou Beach"di. Burayı da çok beğendik. Burada ayrıca piyasa meraklılarının ünlendirdiği ve kaliteli bir mekan olan Nammos'da biraz para harcayarak zaman geçirilebilir.

Sonuçta deniz, şezlong, müzik, dans, yeme içme. Her tercihe göre plaj mekanları bu koylarda mevcut. Deniz, müzikler ve ortam gerçekten başarılı, zaten bu sayede de dünyaca meşhur bir ada olmuş. Bu dört plaj arasında yürüyerek ulaşımın sağlanabildiği patika yol bulunuyor.
Görmeyi istediğimiz ancak gidemediğimiz plaj ise "Super Paradise Beach" ve "Elia Beach"oldu. Buralarda Mikanos'un diğer meşhur plajları.