10 Ekim 2016 Pazartesi

Santorini

Girit'te geçirdiğimiz 2 günün sonunda sabah erkenden kalkan gemimiz ile yaklaşık 1-1,5 saat süren yolculuk sonunda Santorini'deydik (Gemi ücreti 62 Euro). Gemimiz limana yanaştığında inmek için epey acele ettik bunun en büyük nedeni de okuduğumuz yazılarda ciddi bir taksi sorunu yaşandığının bahsedilmesiydi. İlk inenlerden biri olarak hızlıca yürüdük ve sadece 1 taksinin limanın yakınında beklediğini gördük ve hemen kendimizi taksiye attık. Çok tatlı bir bayan şoförün sohbeti eşliğinde otelimize yaklaşık 15 dakikada vardık. Taksi şoförümüz Santorini adasında yalnızca 35 taksinin olduğunu söyledi.

Santorini de Mikanos gibi kurak bir ada (volkanik olması nedeniyle). Adada çok güzel köyler mevcut ancak esas meşhur olanlar Fira ve Oia. Oia pahalı olduğundan Fira'da kalmayı tercih ettik. Santorini özelinde, yokuş yürümemek adına otel seçerken harita çalışması yapmakta fayda var çünkü bazı oteller çok uygun fakat Fira merkez ve tepeden uzaklar. Otelimiz merkeze çok yakın ve güzeldi. Otelimize gelip hazırlandıktan sonra kendimizi hemen Fira sokaklarına attık. Sokaklar dar ve inanılmaz bir kalabalık vardı, burası gerçekten turistik bir yer haline gelmiş. Ancak bu kalabalık sizi tam bunaltma noktasına getirdiğinde inanılmaz etkileyici o muhteşem manzarayı görüyorsunuz. Her ne kadar meşhur resimlerin çoğu Oia'da çekilmiş olsa da Fira manzarası da gerçekten muhteşem. Evler çok güzel ancak bizi asıl etkileyen harika deniz ve kaldera manzarası. İnanılmaz huzur veren bir görüntü, bakmaya doyamıyor insan.

Hem Fira hem de Oia'da üşenmeyin ve aşağıya doğru sokakların arasına inin, çok güzel oteller ve az da olsa müstakil evler olduğunu göreceksiniz, zaten otel araştırırken bu otellerin fiyatlarını görüp şok yaşayacaksınızdır:) İnmek kolay ancak çıkmak evet zor eğer isterseniz meşhur eşekler yardımıyla yukarıya çıkabilirsiniz.




Biz de 2 saat kadar Fira'da gezindikten sonra deniz keyfi yapmak üzere otobüslere doğru ilerledik (araç kiralamadık). Otobüs durağı merkeze ve otelimize çok yakındı. 2. gün 5-6 kere otobüse bindik. Otobüs ile yolculuk bu adada çok iyiydi, güzel bir organizasyon yapmışlar. Ancak yollar dar ve çok kalabalık olduğu için trafik tıkanıklığı olabiliyor ve kalabalık otobüste hele ki ayaktaysanız insan bayağı bir bunalıyor. Bir problem de plajlar arasında otobüs pek çalışmıyor, genelde Fira merkeze dönüp gideceğiniz yer için tekrar otobüse binmeniz gerekiyor.

Plaj olarak ilk durağımız Perissa oldu. Perissa Santorini'nin meşhur plajlarından bir tanesi. Hemen yanında Perivolos plajı var. Yürüyerek rahatça ulaşabilirsiniz. Dönüşümüz biraz zahmetli oldu çünkü otobüs bekledik bir müddet. 2 güzel plajı gezdikten sonra Fira'ya geri döndük.
Bu plajların denizleri gayet güzeldi. Perissa plajında 1 saat kadar takıldık. Yemek yediğimiz restauratın sahipleri Bulgar göçmeni Türklerdi o yüzden para almadan şezlonglarında takılmamıza ok dediler ancak bizdeki sürekli mobil olma arzusu nedeniyle fazla takılamadık ancak bu 2 güzel plajda keyifli bir gün geçirebilirsiniz.


Fira'ya döndüğümüzde gün akşama dönüyordu. Güneş batımı aslında Oia'da meşhur ancak Fira'da da hiç fena değildi. Gündüzün o muhteşem manzarası ışıklarla birlikte akşam çok farklı bir hal aldı. Akşamı ayrı gündüzü ayrı güzel... Yemeğimizi yedikten sonra sokaklarında keyifle dolaştık.


Santorini'deki 2. günümüzde erkenden kalkıp diğer plajları keşfe çıktık. İlk durağımız meşhur Red Beach oldu. Burası jeolojik nedenlerden ötürü kumsalının kırmızı olması ile meşhur (gitmeden detaylı bilgi almak faydalı olacaktır). Otobüs Akrotiri kalıntılarının orada sizi indiriyor (kalıntıları gezmeyi tercih etmedik) oradan itibaren plaja kadar yürümeniz gerekiyor, eğer bir çocuk arabanız yok ise rahat ve kısa bir yol:) Sık aralıklarla plajın ortasına gelip giden tekneler ile White and Black Beach'e geçiş sağlayabiliyorsunuz. Ancak tekneler ufak ve talep çok olduğu için çocukla gidemedik.

Red Beach açıkçası beklediğimiz kadar iyi değildi gerçi belki de biz biraz beklentiyi yüksek tutmuş olabiliriz. Kumun kızıl rengi çok etkileyici değildi açıkçası ama madem meşhur gidip görmek lazım tabii.


Red Beach sonrası tekrar Fira'ya döndük. Bu arada mesafeler yakın en fazla 20 dakika sürüyor. Daha sonra bir diğer meşhur plaj olan Kamari'ye giden otobüse atladık. Kamari de güzel bir plaj deniz de çoğu yerde olduğu gibi gayet güzel. Ayrıca burada çok güzel restaurantlar da var.


Kamari'den Fira'ya geri döndükten sonra hiç otelimize gitmeden tekrar otobüse binip Oia'ya gittik. Hedefimiz hem Oia'yı gezmek hem de güneşi batırmaktı. İkisini de yapmayı başardık:))
Oia gerçekten bahsedildiği ve fotoğraflarda görüldüğü gibi çok güzel. Biz gezerken hem sokaklarından hem de manzarasından inanılmaz keyif aldık.

Oia'da biraz gezdikten sonra  güzel bir manzara eşliğinde yemeğimizi yedik. Sonrasında güneş batımı için hızlıca terasa doğru yola çıktık. Bakalım nasılmış şu güneş batımı diye meraklanmadık değil, gerçekten beklediğimizden de çarpıcı bir manzara bizi bekliyordu ancak bunun nedeni güneş batımı değil ortamdaki insan sayısıydı:)) kalabalıktan güneş batımını görebilirseniz ne mutlu size:) Gerçekten inanılmaz kalabalıktı, biz de biraz geride kendimize yer bulabildik, kafalardan ve fotoğraf makinelerinden güneşi görmek zor oldu ama batışını izleyebildik çok şükür. Manzara süper ancak o kalabalığı görmek için bile oraya gitmenizi öneririz:)



O müthiş kalabalıktan da çıkmak ayrı bir işti tabii:) Neyse sağ salim çıktıktan sonra harika Oia manzarasının tadını çıkarttık. Burası da aynı Fira gibi... Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel...


Santorini'de son günümüzü Oia'ya (2. günümüzde yeterli zaman ayıramamıştık) ve hemen Oia'nın aşağısında yer alan Ammoudi Kasabası'na ayırdık. Oia (aslında Santori'nin geneli) fotoğraf çekimi açısından çok keyifli bir yer, hele hele çevresinde duvar olmayan kapılar ve eteğe yayılmış evlerin Caldera ile panoraması harika. Güneş batımına çok yaklaşmadan terasa gidip kalabalık artmadan doğru düzgün manzara görelim istedik, manzara süperdi ancak bu sefer o müthiş kalabalık yerine daha makul bir yoğunluk vardı, böylece kalmaya devam edip güneşi batırdık. Yürüyen kalabalığı takip etmek yerine ara yollardan sol taraftaki patikaya geçerek 'güneş batımı izleme noktalarına' ulaşmanızı öneririz; daha sakin oluyor zira çok turistik bir ada olması nedeniyle akşamları insanlar akın akın buraya geliyor.





Ammoudi Kasabası'na merdivenlerle inerek ulaştık, eşekleri de kullanabilirsiniz. Bizim için zorlayıcı oldu çünkü çocuk arabasını da taşımak durumunda kaldık yoksa bence yol çok da zor değil. Ammoudi kasaba olarak geçiyor ancak deniz kenarında yer alan restaurantlardan oluşmuş küçük bir yer. Güzel mi evet güzel ancak yemek zamanı giderseniz daha bir anlamlı olur çünkü restaurantlar dışında pek bir şey yok. Kenar bir patikadan ilerleyerek Oia manzarasına karşı denize girmek ve yüksek kayadan atlamak da mümkün.
Bu ada bir deniz mekanı olmaktan ziyade daha çok bir manzara ve fotoğraflama adası, dünya çapında da meşhur olmuş. Her memleketten insan (özellikle uzakdoğu insanı) buralara balayı ve facebook fotoğrafı çekmeye geliyor. Çok kalabalık ve turistik ama güzel bir ada.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder