4 Aralık 2014 Perşembe

Rio De Janeiro

Iguazu Şelaleleri'nden sonra sıra en çok merak ettiğimiz yerlerin başında gelen Rio De Janeiro'ya gelmişti. Okuduklarımız ve izlediklerimiz sonucunda kafamızda bir Rio oluşmuştu aslında, ancak şehri görünce hayranlığımız daha da arttı. İlk söylemem gereken; Rio denizle iç içe geçmiş bir yer ve bütün şehir yazlık havasında. Halk denizi günlük hayatlarının önemli bir noktasına yerleştirmiş. Kumsal inanılmaz uzun ve geniş, hayran olmamak elde değil. Deniz tahmin ettiğiniz gibi son derece dalgalı (dönemsel değişiyor olabilir), denizde keyif yapmak pek mümkün değil, o yüzden Rio'lular sörf ve piyasa yapmayı tercih ediyor.

Bizim gözümüzden Rio;

1- Copacabana, Ipanema, Leblon Plajları: Gözünüzde çok uzun bir sahil şeridi canlandırabilirsiniz. Bu uzun sahil şeridi kendi içinde belirli bölümlere ayrılmış. Copacabana en çok bilinen ve meşhur plajı ancak kalite anlamında diğer plajlarının daha iyi olduğunu okumuştuk. Gözlemlediğimiz kadarıyla insan kalitesi anlamında Ipanema ve Lebnon bir adım daha iyi, ancak okuduklarımız kadar da kötü değil Copacabana, hatta bu bölgede top oynayan kesim daha yetenekli.
Plajlarda en güzel şey spor yapan insanları izlemekti, inanılmaz başarılılar. Voleybol, futbol ve footvolley ana sporlar. Topa çok hakimler, eğer sahilde toplanıp topu düşürmeden pas yapıyor ve kendinizi havalı zannediyorsanız, henüz Rio'yu görmemişsiniz demektir. Plajların hemen hemen her yerinde insanların spor yapmalarını sağlayan alanlar mevcut. Yaşam tarzlarını ve kendilerini 'Carioca' diye adlandırıyorlar. Herkesin sahilde bir bölgesi var ve herkes birbirini tanıyor. Plaj sandalyesi veya kumlarda güneşlenip, muhabbet edip, yiyip, içip, bir 30 saniye ıslanıp yerlerine geri dönüyorlar. Mutlaka kalabalık bir günde Caiprinha'larınızı yudumlayarak zamanınızı bu plajlara ayırmanızı öneririz.



2- Corcovado Tepesi ve Kurtarıcı İsa Heykeli: Sanırım aynı yerde uzun süre kalma rekorumuz buraya ait:) Bu muhteşem tepeden tüm şehri görebiliyorsunuz. Manzara inanılmaz güzel hele akşamüstü çıkarsanız şehri hem gün ışığında hem de akşam ışıkları yanmış şekilde görebilirsiniz. Bu tepenin en önemli özelliği Kurtarıcı İsa Heykeli'nin bulunması. Bu heykelde İsa kollarını iki yana açmış şekilde, heykelin büyüklüğü uzaktan çok anlaşılmıyor ama yaklaşınca heybetini anlıyorsunuz. Largo De Machado durağından Cosme Velho'ya giden otobüse binerek tramvay istasyonunun orada indik ve 2 saat sonrasına bilet temin edebildiğimiz tram ile tepeye çıkabildik. Çok keyifli bir yolculuk yapıyorsunuz (1 kişi 50 Real). Yukarısı çok kalabalık, insanlardan fırsat buldukça fotoğraf çekip manzaranın keyfini çıkartabildik. Tabii özellikle akşam olunca hava biraz serin oluyor.



3- Sugar Loaf: Türkçesi kesme şeker dağı. Corcovado Tepesi'ne göre biraz yavan kalıyor ama gene de harika bir manzarası var. Bu tepeye de uzun bir teleferik yolculuğu ile ulaşılabiliyor. Keyifli bir yolculuk. Şehrin hemen hemen her yerinden bu güzel tepeyi görebiliyorsunuz.



4- Lapa : Gece hayatının merkezi. Her akşam bir uğradık. Ipanema ve Cobacabana'da cafe ve restoranlar olsa da burası bir başka, bölgede herkes sokakta içiyor ve yeri gelince de dans ediyor:) Brezilya halkı bizim kapı gıcırtısına oynamamız misali, ritmi yakaladıklarında sambaya başlıyorlar. Samba bir hayat tarzı, kızlı erkekli inanılmaz kıvırıyorlar. Güvenlik ile okuduklarımız bizi korkutsa da her adım başı bir polis var, biz güvenli bulduk. Bizim tekel bayilerine benzer mekanların önü gençler ile dolu. Lapa girişindeki kemerlerin oradaki çadırlarda çok uygun fiyata caiprinha alıp, oynayanları doyasıya izledik. Cuma günleri çok canlı oluyormuş. Öyle dans edenler gördük ki Rio Karnaval'ını hayal bile edemiyoruz. Ayrıca bir gecemizi de Rio Scenerio adlı meşhur Samba kulübüne ayırdık ve hiç pişman olmadık diyebilirim.



5- Tijuca Ormanı: Rio De Janeiro şehrinin içerisindeki bir tropikal yağmur ormanı. Dünyanın en büyük kentsel ormanı olduğu iddia ediliyor (Wikipedia).
Corcovado Tepesi'ne çıkarken trenden bu güzel ormanı biraz da olsa gözlemleyebiliyorsunuz. Biz ormana girmeyi çok istedik ancak okuduğumuz kadarıyla bunun için bazı önlemler almak gerekiyor (kıyafet, eşya, rehber vs.). Bu nedenle maalesef bu geziyi yapamadık ancak aklımızın kaldığını söylemeliyim.

6- Maracana Stadyumu: Dünyanın en büyük stadyumu olarak bilinen Maracana'da Flamengo- Santos maçını izleme şansını yakaladık:) Müthiş bir deneyimdi, stat zaten süperdi, bir de maç olunca harika bir gün geçirdik (Maç bedeli 1 kişi 60 Real'di)



7- Santa Teresa: Şehrin tepe kısmında yer alan Santa Teresa Rio'nun meşhur bölgelerinden biri. Özellikle sanatçıların bulunduğu bir bölge; cafeler ve evler var, sokakları çok tatlı. Bu bölgede tramvay hizmeti varmış ancak bizim orada olduğumuz dönemde maalesef yoktu, ancak tramvayla o güzel sokakları gezmenin ne kadar güzel olabileceğini tahmin edebiliyorum.



8- Selaron Merdivenleri: Rio'nun en meşhur merdivenleri. Jorge Selaron tarafından yapılmış bu harika merdivenleri mutlaka görmenizi öneririm. Selaron her ülkeye ait değerleri porselenleri bu yüksek merdivene seneler içinde nakış gibi işlemiş (bayrak, liderler vs.). Merdivenlerin ilk basamağında ya da ikinci basamağında Türkiye'ye de ait 4-5 porselen var, bayrağımız, cami ve Fatih Sultan Mehmet portresi olan porselenleri yapıştırmış.
Selaron merdivenlerin en tepesine çıktığınızda yol sizi daha da yukarı doğru çıkarıyor, eğer bu yoldan devam ederseniz bu yol sizi Santa Teresa'ya götürüyor.




9- Rio De Janeiro Katedrali: Piramide benzeyen iç ve dış mimari olarak kesinlikle diğerlerinden çok farklı bir katedral, görmenizi öneririm, Lapa'da.



10- Theatro Municipal: Rio'nun en meşhur tiyatro salonlarından biri, her hangi bir gösteri izlemedik ancak dışarıdan gördüğümüz kadarıyla kolonyal dönemden kalma güzel bir bina.


11- Candelaria Kilisesi: Rio'da bulunan önemli bir katolik kilise.



12- Museu Internacional De Arte Naif: Aslında bu müzeye biraz zorunluluk nedeniyle girdik. Corcovado Tepesi'ne çıkmak için sıra beklememiz gerekiyordu. Biz de etrafta neler var diye araştırmaya başladık ve karşımıza bu müze çıktı. Sanırım burası en çok sıra bekleyenlerin vakit geçirmek için girdiği yerlerin başında geliyordur. Değişik bir müze, tahmin etmiyorduk ancak gerçekten keyifle gezdik.


13- Favela'lar: Gecekondu  mahalleleri. Birçok yerde yürürken bir şekilde kıyısından köşesinden geçiyorsunuz. İçinden veya etrafından geçtiğimiz anlarda biraz tırstık diyebilirim ama şansımıza bir şey başımıza gelmedi.


14- Lagoa Lagünü: İpanema bölgesinde yürüyüş ve spor yapılan, hipodrom ve Flamengo kulüp binasının da bulunduğu nezih bir bölge.


15- Şehir Merkezi: Akşamları karanlık ve tekinsiz, tatil günleri herkes plaja gittiği içinse boş, gelmişken görelim dediğimiz bir yer. Normalde bir şehre gittiğinizde şehir merkezinden gezmeye başlarsınız ancak bu şehir öyle bir şehir değil. Unutmadan Rio Karnavalı bu bölgede Sambadrome'da yapılıyor.


16- Plajlar: Meşhur üç sahilinin dışında Botafago (Corcavado Tepesinden bakınca en çok dikkat çeken ancak yüzülemeyen), Flamengo (Parkı ile dikkat çeken), Vermelha (Sugar Loaf manzarasıyla sakin) ve Tijuaca gibi birçok plaj bulunmaktadır.


Rio De Janeiro Harita:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder