20 Ekim 2014 Pazartesi

Cusco (Machu Picchu - Sacred Valley - Cusco Şehir Merkezi)

Puno'dan akşam bindiğimiz otobüsümüz sabah çok erken saatte (04.30) bizi Cusco'da indirdi ( Kişi başı 60 soles).  Hatta otel sahiplerini de uyandırmak zorunda kaldık. Cusco'daki planımız şu şekildeydi; ilk geldiğimiz gün Sacred Valley turu, 2. gün Machu Picchu, 3. gün ise Cusco şehir merkezi turu. İlk turumuz için gene yerel bir tur şirketi ile anlaşmıştık, Machu Picchu'yu ve şehrin merkezini de biz kendimiz gezmeyi planlamıştık. 
Bu 3 günlük Cusco organizasyonunu yaparken çok zorlandığımı söylemeliyim. Önce Machu Picchu mu yoksa Sacred Valley mi daha mantıklı olur diye çok düşündüm. Aslında çoğu kişi Sacred Valley turuna katılıp, Ollantaytambo'da inip oradan tren ile Aguas Calientes'e geçip orada konaklamayı, ertesi gün Machu Picchu'ya gitmeyi uygun buluyor. İlk önce ben de bu şekilde düşündüm, ancak sonra vazgeçmek zorunda kaldım. Çünkü Machu Picchu'ya giderken bineceğimiz Peru Rail trenine 5 kg'dan fazla çanta alınamayacağı web sitelerinde yazıyordu. Çanta muhafazası nedeniyle Cusco'dan günü birlik gitmeye karar verdik. Fakat daha sonra trende büyük bavullar gördük ve ayrıca bavulunu trene sokabilmiş biriyle tanıştık. Yani burası da bizim ülke gibi kural var ama yapanın yanına da kar kalabiliyor. 

SACRED VALLEY TOUR

İlk gün otele geldikten sonra uyumak istemedik, 2 saat dinlendikten sonra 07.30 gibi tur yetkilileri gelip bizi otelden aldılar. Tur şirketinin adı "South Adventure Peru Tours" idi. Bu tur firmasından da çok memnun kaldık, öneririm. Tüm maillerime dönüş yaptılar, rehberi çok başarılıydı.
Bu tur Peru seyahat güzergahı içindeki önemli turlardan biriydi, tabii biz de planımıza ekledik. Kişi başı yemek dahil 35 dolar ödedik, yemek hariç 20 dolar ancak yemek almanızı öneririm. 
http://www.southadventureperutours.com/daily-multi-days-tours-in-cusco/13-full-day-tour-to-the-sacred-valley 
Turumuz 08.00 gibi başlayıp, 18.30 civarlarında bitti. Turumuzun güzergahı şu şekildeydi: Pisac, Urubamba, Ollantaytambo ve Chinchero. Aslında Urubamba nehrin adı, Sacred Valley turu da bu nehri çevreleyen vadide gerçekleşen gezi diyebiliriz. 
İlk durağımız Pisac'dı. Muhteşem bir yoldan geçerek vadinin içerisinde ilerledik, dağların çevresinde giderek Pisac'a ulaştık. Bu dağlarda da taraçaları görüyorduk. Pisac küçük bir kasaba, çevresinde dağlar sıralanmış, süper bir havası vardı. Bizi ilk olarak Pisac gümüşlerinin üretildiği ve satıldığı bir markete getirdiler. Tabii klasik turist organizasyonu olduğu için yaklaşık 2 dakika kaldıktan sonra kendimizi dışarıya attık. Rehberimiz 30-35 dakika burada olacağımızı söylemişti. Hemen meşhur Pisac Market'e gittik. Sabah çok erken bir saat olduğu için yeni yeni açılıyordu. Çok büyük ve çok güzel bir market. Tabii birşeyler almadan çıkamadık. 


Pisac'dan hareket ettikten sonra sıra "Pisac ruins hiking"e gelmişti. Yani "Pisac Harabeleri" diyebiliriz. Burası İnka'lardan kalan muhteşem kalıntıların olduğu bir alan. Tabii gene en çok dikkat çeken nokta taraçalar. İlk göz ağrımız Pisac olduğu için bizdeki yeri başka açıkçası, ilk gördüğümüzde çok etkilenmiştik, harika bir yer. Televizyonda izlediğim bir belgeselde İnka'ların taraçaları tarım için kullandıklarını öğrenmiştim. İnternetten İnka'ların kültürünü anlatan yazıları okumanızı veya belgeselleri izlemenizi öneririm. Taraçaların yanında evlerini de görebiliyorsunuz. Bu arada İnka'lar taş ustaları olarak kabul ediliyor. Taşların yerleştirilmesi gerçekten insanda büyük bir hayranlık uyandırıyor. Belki biliyorsunuzdur History Channel'da yayınlanan Antik Uzaylılar programında bu yapıların insan eliyle yapılamayacağını, uzaylılar tarafından yapıldığını söylüyorlar. Ancak rehberimizin neredeyse tüm gün boyunca insanların bunları nasıl yaptıklarını anlattı. 


Burada yaklaşık 40 dakika kaldıktan sonra harika manzaralar eşliğinde öğle yemeğimizi yemek için bir restauranta gittik. Turdaki herkes aynı yerde yemedi, hepimizi ayrı ayrı restaurantlara bıraktılar, daha sonra herkesi toplayıp Ollantaytambo'ya doğru yola koyulduk.
Ollantaytambo şehri, Manco Inca'nın İspanyolları bir savaşta yendiği yerde olan İnka kalıntıları ile ünlü bir yer (Vikipedia).
Çok güzel olduğunu okumuştuk, gerçekten de anlatıldığı kadar vardı, hatta daha fazlası, hayran olmamak imkansız. Tabii henüz Machu Picch'yu görmemiş olmamızın da etkisi olmuş olabilir. Çünkü okuduğum bir yazıda Machu Picchu'dan sonra burayı görmüş olan biri pek beğenmediğini söylemişti, o nedenle mümkünse ilk burayı görün derim:) 


Taşların mükemmelliğine bir örnek; Bu tarz etkileyici duvar örneklerini dini yapılarında kullanıyorlar. Halkın yaşam ünitelerini teşkil eden bölümlerin taş yapıları daha basit.


Ve son durağımız Chinchero'ydu. Burası da küçük bir kasaba. Gene merkezde bir pazar vardı ama saat geç olduğu için toplamaya başlamışlardı. Bir de çok güzel bir kiliseye girdik. Burayı da çevreleyen çok güzel taraçalar vardı. Yaklaşık 20-25 dakika geçirdikten sonra dönüş yoluna geçtik.


Cusco merkeze geldiğimizde meydanda bir hareketlenmenin olduğunu farkettik. Etraf çok kalabalıktı, biraz bakındıktan sonra araba yarışı yapılacağını anladık. Ancak o akşam için yapmayı planladığımız başka bir organizasyonumuz vardı, almış olduğumuz biletimize dahil olan yerel bir dans gösterisine gittik. Zaman olarak ucu ucuna oradaydık ancak dolu olduğunu ve alamayacaklarını söylediler. Tabii biz her ihtimale karşı orada bir müddet beklemeye karar verdik, belki son olarak birkaç kişi alırlardı. Ve tam tahmin ettiğimiz gibi oldu yaklaşık 5-6 dakika sonra kapıyı açtılar ve en arkadan gösteriyi izleyebileceğimizi söylediler. Nasıldı derseniz, çok özel bir gösteri olmadığını söyleyebilirim, hemen hemen aynı figürler ve müziklerin olduğu bir gösteriydi.


MACHU PICCHU

Cusco'daki 2. günümüzü Machu Picchu organizasyonuna ayırmıştık. Burası için günlük ziyaretçi sayısı belirli, daha önceden ayarlama yapmanız gerekli. Bileti http://www.machupicchu.gob.pe/ sitesinde alıyorsunuz. Ancak site çok yetersiz, ödemeleri sadece visa kart ile yapabiliyorsunuz ve ödeme yaptıktan sonra bileti bir başka kısımdan basmanız gerekiyor.
Machu Picchu gezimiz sanırım şimdiye kadar yapmış olduğumuz günlük gezilerimiz içinde en pahalı olanıydı. Değer miydi derseniz kesinlik değer....Bize iki kişi maliyeti şöyle oldu; 300 dolar tren, 95 dolar Machu Picchu kapı girişi, Aguas Calientes'den Machu Picchu otobüs bileti 38 dolar ve Poroy'a taksi ile gidiş-dönüş ise 25 dolardı.
Machu Picchu'ya birkaç tane ulaşım yolu var;
1- Trekking yapabilirsiniz. Biraz araştırdık, özet olarak şunu aktarabilirim, yürümek isteyenler 2 farklı yolu kullanabiliyor. Inca Trail ve Salkantay Trek. Tabii detaylı araştırmanız gerekiyor, bunu da önceden almak gerekiyor çünkü kişi sayısı sınırlı. 6 ay önceden rezervasyon yapıldığı bilgisini oradaki konuşmalarımızda öğrendik.
2- Tren ile ulaşım. Bunu da 2 türlü yapabilirsiniz. Ya Cusco Poroy'dan binebilirisiniz ya da Ollantaytambo'dan binebilirsiniz. Perurail ve Incarail adlı iki şirket bu işi yürütüyor.
3- Ya da otobüsle bir yere kadar gelip, tren yolunu yürüyüş ile geçebilirsiniz. Ancak bunu çok detaylı bilemiyorum, 
Yukarıda saydığım yollara detaylı şekilde http://www.varunagezgin.com/ 'dan bakabilirsiniz. 
Zamanınız azsa tabii treni öneriyorum. Biz Cusco'dan tren ile Aguas Calientes'e gittik, oradan da otobüsle Machu Picchu'ya gittik. Trenimiz Cusco'da bulunan Poroy istasyonundan kalktı. Otelimizden Poroy istasyonuna taksiyle gittik. Taksi aynı zamanda dönüşümüzde de istasyondan bizi alacaktı, bu ayarlamaları otelimiz aracılığı ile yaptık. Trenimizin saati 07.12'ydi. Tren çok konforlu, hatta içecek ve atıştırmalık bir şeyler de veriyorlar, seyahat yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Yol inanılmaz güzel, manzarayı anlatmak mümkün değil. 
Aguas Calientes'e vardığımızda marketin içinden geçip, köprü ile yolun karşı tarafındaki otobüslere gitmeniz gerekiyor. 5 dakika içinde otobüslere varırsınız. Bu arada Machu Picchu için yalnızca ödeme çıktısını aldığımızı ancak biletin çıktısını almadığımızı farkettik, bayağı bir stres yaşadık ancak neyse ki Aguas Calientes'de turist ofisi bulduk ve bizim için çıktı aldılar. Tabii garanti olması için mutlaka biletin çıktısını yanınıza alın.
Otobüsümüze bindik ve yola koyulduk. Otobüs dağları aşarak bizi tepelere doğru götürüyordu. İşte bu noktada Machu Picchu'nun ne kadar muhteşem olabileceğini düşünmeye başlıyorsunuz çünkü otobüsten gördüğümüz manzaraya aşık olmuştuk. Yaklaşık 15 dakika sonra Machu Picchu'ya gelmiştik. Zamanımız az olduğu için fazla oyalanmadan hemen içeriye girdik.


Machu Picchu geç keşfedildiği için (1911) bugüne kadar çok iyi korunarak gelmiş olan bir İnka antik şehri. 7 Temmuz 2007 tarihinde Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiş (Wikipedia).
Girişin başında yol 2'ye ayrılıyor, bir taraf meşhur Machu Picchu'ya götürüyor, diğer taraf da SunGate'e. Tabii Sun Gate'e gidecektik ama ilk önce hangi tarafa gideceğimize karar vermekte zorlandık, neyseki Sungate'i seçtik, size de önce buraya gitmenizi öneririm. Çünkü yol uzun ve yorucu, ilk seferde bitirmek çok daha iyi. Yol zor ama manzara olağanüstü, ancak yolun sonunu maalesef göremiyorsunuz, bu nedenle de ne kadar yürümeniz gerektiğini kestiremiyorsunuz. Yolda gördüğümüz kişilere soruyorduk, bir kişiye peki değer mi yürüyelim mi diye sorduk ve o da kesinlikle yürüyün dedi. Bu laftan sonra artık yürümek zorunlu oldu. Bizim yürüyüşümüz ise aşağı yukarı 35 dakika sürdü. Yolun sonu bizi muhteşem bir yere getirdi, gerçekten insan bulunduğu yerin gerçek olup olmadığı konusunda şüpheye düşüyor. 20 dakika kadar kaldık sanırım, hiç ayrılmak istemiyorduk ama daha ana kalıntıları gezecektik ve zamanımız yoktu. Bu arada Sungate'de yaklaşık 20 kişilik bir trekking grubu vardı, yürüyüşlerini tamamlamışlardı, herkes birbirini tebrik ediyordu, coşkuları süperdi, haksız da sayılmazlar gerçekten büyük bir başarı. Bu muhteşem yerden ayrıldıktan sonra dönüş yoluna geçtik.


Ve işte muhteşem manzara karşımızdaydı, sanırım en çok keyif aldığımız ve doyamadığımız yerlerden biri oldu Machu Picchu...


Yıllar önce buralara bu muhteşem taşları nasıl yaptıklarını anlamak zor, inanılmaz düzenli bir şekilde inşa edilmiş. Gene burada da taraçalar yoğunlukta, lamaları da unutmamak lazım, sizinle birlikte etrafta dolaşıyorlar. Sanırım burada da yaklaşık 2 saat oturduk ve şehir içini gezdik, trene yetişme derdimiz olmasaydı, birkaç saat daha burada takılmayı çok isterdik. 16:13 treniyle dönüş yoluna geçtik, Muhteşem bir gün geçirmiştik. Burası unutulmaz yerlerin başında geliyor.


CUSCO ŞEHİR MERKEZİ

Cusco'daki 3. günümüzü şehir merkezine ayırdık, çünkü birçok yerde şehrin çevresi kadar kendisinin de görülmeye değer olduğu yazıyordu. Ayrıca şehre çok yakın bir alanda gene harabeler vardı. Günün sonunda otobüsle yaklaşık 14 saatlik bir yolculuk ile Nazca'ya gidecektik. Yani Cusco merkezde yaklaşık 12 saatimiz vardı. Sabah erkenden kalktık ve kendimizi yola attık. İlk durağımız "Sacsayhuaman" dı. Buraya taksiyle birkaç dakikada ulaştık. Buradan şehrin manzarasını da çok güzel bir şekilde görebiliyorsunuz. Burası İnka Kalesi harabeleri olarak biliniyor. Kalenin üçte biri günümüze ulaşabilmiş (Vikipedi).
Çok erken bir saatte orada olduğumuz için çok kalabalık değildi, rahat rahat gezebildik ve taşların muhteşem yerleşimlerine bakıp hayran kaldık. Lamalar da etrafta rahat rahat dolaşıyorlardı. Bu bölgeye yakın büyük bir İsa heykeli var, turistler oraya da gidiyorlardı ancak biz gitmedik.



Yaklaşık 1-1,5 saat gezdikten sonra yürüyerek şehre inmeye karar verdik. Böylece şehri de detaylı gezmiş olacaktık. Şehre iniş esnasındaki ara sokaklar harikaydı, zamanınız olur ise siz de yürüyerek inebilirsiniz. UNESCO koruması altındaki merkeze geldiğimizde hemen hemen öğlen olmuştu ve ilk durak Cusco'nun meşhur tarihi meydanı "Plaza De Armas"dı. Meydan şehrin büyüklüğüne kıyasla hiç de küçük bir meydan sayılmaz. Meydanda tahmin ettiğiniz gibi restaurantlar ve cafeler var. Bu güzel cafelerde oturup, meydanı seyredebilirsiniz. Unutmadan buradaki evlerin cumba balkonları da inanılmaz güzel.


Ayrıca meydanda 2 tane önemli kilise var. Sabah 10'a kadar bedava olduğu için programınızı ona göre ayarlamanızı öneririm. Öğleden sonra girdiğimiz için para ödedik. Kiliselerden biri "Le Catedral de Cuzco", içeride 3 bölüm var, çok haşmetli ve bölgenin en iddialı kilisesi. 1 kişi 25 Soles. Meydandaki diğer bir kilise de "Iglesia de la Compania de Jesus". Buraya giriş kişi başı 15 Soles'di.



Kiliseleri gezdikten sonra kendimizi sokaklara attık. Cusco'nun sokakları çok güzeldi. Duvarların arasında kalan dar sokaklar, evler hatta kaldırımlar bile o muhteşem taş mimarisi ile yapılmıştı. Hayran kaldık.



Diğer bir yer "Mercado Central de San Pedro". Burası çok büyük ve güzel bir pazar, sanırım yerel halk çoğu ihtiyacını bu pazardan karşılıyor.


Girmeden geçmediğimiz diğer bir yer de "Museo Inka"ydı. Çok güzel bir müzeydi, girip girmeme konusunda çok emin değildik ancak müzeyi gezdikten sonra girilmesi gereken bir müze olduğunu farkettik. 1 kişi 10 Soles'di.


Cusco'nun diğer önemli yeri "Coricancha", Coricancha güneş tapınağı olarak adlandırılan bir tapınak. İnka İmparatorluğu'nun en önemli tapınağı olarak kabul ediliyor (Wikipedia).
Biz yalnızca binayı gördük, içine girmedik.


Cusco'da dikkatimizi çeken bir şey vardı, önemli yapılarının veya sokaklarının girişlerine o bölgenin çok eskiden çekilmiş bir fotoğrafını koymuşlardı, inanmak zor ama o kadar yıla rağmen hemen hemen insanlar da dahil hiç değişiklik olmadığını gördük, tarihlerini ve kimliklerini müthiş bir şekilde korumuşlar.

Günümüzü tamamladık, akşam saat 18.00'de otobüsümüz vardı, 14 saatlik yolculuğumuzun sonunda Nazca'ya varmıştık. Otobüs bedeli 280 soles'di.

Cusco Harita:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder