Brüksel

Brüksel'de uçaktan indikten sonra vakit kaybetmemek için hemen gezmeye başladık. Ancak itiraf etmek gerekirse Brüksel'i tam olarak ertesi gün görebildim:) İlk gün yorgunluk ve uykusuzluk had safhadaydı ama ne olursa olsun gezmeye devam. Belki tesadüf belki de Avrupa Birliği'nin merkezi olması nedeniyle sokaklarda çok farklı etnik kökenden insan vardı. Bu çeşitlilik çok hoşumuza gitti. Ne kadar çok çeşit insan olursa turist olarak kendinizi o kadar rahat hissediyorsunuz.

Şimdi gelelim Brüksel'de görülecek yerlere;

1- Grand Place Meydanı: Bu meşhur meydan yıllar boyunca pazar olarak kullanılmış (Wikipedia), şimdi ise çok etkileyici binaların ve çok güzel cafelerin yer aldığı, turistler için vazgeçilmez bir meydan konumuna gelmiş.
2010 yılında da Avrupa'nın en güzel meydanı seçilmiş (Wikipedia).
Burası gece gündüz her zaman kalabalık, her zaman canlı. Ara sokaklara kendinizi atın, hem meydanın hem de ara sokakların keyfini bolca çıkarın. Bu güzel meydanda yer alan önemli yapılardan biri de Hotel de Ville (Brüksel belediye binası). Ortaçağdan kalma gotik bir yapı. Çok dikkat çekici ve güzel bir bina. Bizce meydanlar arasında görsel olarak en güzeli burasıydı.

2- Manneken Pis: Meşhur işeyen çocuk heykeli. Gittiğinizde bir çok insanın heykelin yanında resim çektirdiğini göreceksiniz, siz de ne olduğunu tam anlamadan resim çektireceksiniz, eksik kalmamak adına:) Bir çok efsane var bu çocukla ilgili, tabii hiçbiri pek akla yatkın değil ama inkar edilemez bir gerçek var ki o da Belçikalıların bu heykeli çok iyi pazarladıkları. Gördüğünüzde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ayrıca Belçikalılar işeyen çocuğa karşı bir de işeyen kız heykeli (Jeanneke Pis) yapmışlar, tabii onu da görmeden geçmeyin:)

3- Atomium: Bu yapı Expo 58 fuarı için atomun yapısından esinlenerek yapılmış. Karşınızda kocaman bir atom görüyorsunuz, biz içine girmedik ancak isterseniz üstteki küreye çıkıp manzarayı izleyebilirsiniz.

4- Cinquantenaire Parkı: Çok çok güzel bir park diğer adı 50. yıl dönümü parkı, bu park Belçika'nın bağımsızlığının 50. yılı anısına yapılmış, gerçi buranın tamamlanması 75. yıldönümünü bulmuş (Wikipedia).
Parkta uzun zaman geçirdik, çok keyifli ve huzurlu bir yer. Parkın içerisinde Royal Military Museum,  Art & History Museum ve Autoword Museum'ı göreceksiniz. Arabalara meraklıysanız Autoword müzesini tavsiye ederim.

5- Comic Strip Center: Çizgi roman müzesi, eğer ilginiz varsa kaçırmamanız gereken bir müze, biz çok keyifli zaman geçirdik. Giriş bedeli 8 Euro'ydu.

6- Bu kadar gelmişken akşam geç bir vakit Avrupa Birliği'ne ait yönetim binalarını görmek istedik. İşte meşhur Avrupa Birliği buradan yönetilmekte.

7- Galeries Royales Saint Hubert: Bir çok mağazanın bulunduğu çok güzel bir pasaj. Üstü kapalı olduğu için yağmurlu ve soğuk havalarda da burada rahatlıkla gezebilirsiniz.

8- St. Michael and St. Gudula Katedrali: Brüksel'in en meşhur kiliselerinden biri. Bu kilisede kraliyet organizasyonları yapılmakta, o yüzden de Brüksel için ayrı bir yeri var.
Diğer meşhur kilisesi ise The National Basilica. Giriş ücreti 4 Euro. Kilisenin tepesinden manzara da çok güzel.
Bu bazilika Sacre-Coeur kilisesinden esinlenerek yapılmış (Wikipedia).

9- Coudenberg: Soğuk Tepe olarak adlandırılan tepede yer alan, ortaçağdan kalma saray, görülmeye değer. Eski dönemlerde hükümdarlar sıradan bir kaleyi muhteşem bir saray haline getirmişler (Wikipedia).
Ayrıca  tepede çok güzel başka yapıların da yer aldığını belirtmek isterim.

10- Le Musee d'Art Ancien: Antik Kraliyet Sanat Müzesi, resim heykel gibi birçok eseri bünyesinde bulunduruyor, biz çok beğendik. Müzedeki önemli eserleri web sitesinden bulabilirsiniz.

Brüksel Harita: