2 Ocak 2014 Perşembe

Amsterdam

Utrecht'den Amsterdam'a da trenle geçtik, kişi başı 7,20 Euro'ydu. Amsterdam mutlaka görülmesi gereken bir şehir. Çoğu kişinin aklına ilk gelen özelliği özgürlüklerin ön planda olması ama inanın Amsterdam çok daha fazlasını sunan bir şehir. Şehrin ortasında harika bir nehir, bolca bisiklet, bolca turist, keyifli ve eğlenceli sokaklar...

Amsterdam'a ilk indiğimiz gün cumartesi gününe denk gelmişti, kaldığımız otel de Red Light'a çok yakındı, hem yer hem gün sayesinde tam eğlencenin göbeğine düştük. Ancak şunu da söylemek isterim o kadar içkili ve coşkulu insanın arasında kendimizi rahatsız hissetmemize neden olabilecek hiçbir şey yaşamadık.

Herkesin ilk merak ettiği yerden yani Red Light'dan başlayalım. Dediğim gibi otel Red Light'a çok yakın olduğu ve akşam saatlerinde orada olduğumuz için kendimizi çoook kalabalık olan Red Light sokaklarında bulduk. Red Light yalnızca bir sokaktan oluşmuyor yani ben öyle olduğunu düşünüyordum ama gördüm ki Red Light aslında bir bölgenin adı. Camın arkasında sizi çağıran hanım arkadaşlar (!!!!!) ve onlarla muhabbet eden gruplar, coffeeshop'lar ve barları ile akşam gitmek için insanın aklına gelen ilk mekan. İlk gidildiğinde gerçekten büyük bir şaşkınlık yaratıyor ancak günler geçtikçe sokaklardan geçerken bakmadığınızı farkediyorsunuz, yani alışılıyor resmen.
Amsterdam denince akla gelen diğer şey de herkesin bildiği üzere uyuşturucu kullanımının serbest olması,  daha doğrusu sokaklarda içilmesi yasak ancak belirli cafelerde içilmesi serbest. En meşhuru ve ilk açılanı Bulldog Coffeeshop. Çok değişik hikayeler dinledik, gülelim mi ağlayalım mı bilemedik.
Bayram tatilinde orada olduğumuz için Türk turist çok fazlaydı hatta bir akşam pub'da otururken yanımızdaki yaklaşık 10 kişinin Türk olduğunu farkettik, çok komik bir manzaraydı, biraz sohbet ettik, zaten çoğunun daha fazla konuşacak güçleri yoktu:)
Amsterdam kart aldık bu yüzden birçok yere girebildik. Mesela girmeseniz de olur grubuna dahil mücevher ve lale müzesine bile girdik. Hatta lale müzesinde ilk defa Türkçe rehber gördüm, şaşırmadım desem yalan olur.


Ve yıllar geçti, ben buraya çalışmaya tekrar geldim, haliyle biraz daha fazla zaman geçirme fırsatı buldum bu güzel şehirde.

Gelelim Amsterdam'da gezilecek yerlere;

1- Dam Meydanı: Amsterdam'ın merkezi diyebiliriz. Önemli yapıların bulunduğu büyük bir meydan. Ayrıca birçok restaurant ve cafelerin de burada olması meydanın çok kalabalık olmasının diğer bir nedeni.
Meydanın tam ortasında beyaz bir anıt göreceksiniz, bu anıt 2. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybedenler için yapılmış (Wikipedia).



2- Royal Palace: Dam Meydanı'nda yer alan Kraliyet Sarayı Amsterdam'ın ilgi çeken önemli bir yapısı, burası ilk yapıldığında belediye binası olarak kullanılmış, ancak daha sonra kraliyet sarayına dönüştürülmüş (Wikipedia). 
Çok haşmetli bir bina, günümüzde de devlet ziyaretleri, resepsiyonlar vs. aktiviteler burada yapılıyormuş. 


3- Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) ve De Oude Kerk (Eski Kilise): Dam Meydanı'nda yer alan diğer iki önemli yapı. Her iki kiliseyi de ziyaret etmenizi öneririm. Amsterdam Card'ı olanlar giriş ücreti ödemiyor. Yeni Kilise'ye Card'sız giriş 8 Euro. Eski Kilise'ye de 5 Euro.
Nieuwe Kerk günümüzde kilise hizmeti vermiyor, bir sergi alanı olarak kullanılıyor ve ayrıca org resitalleri yapılıyor. De Oude Kerk de Amsterdam'ın en eski kilisesi ve en eski binası. Rembrandt da bu kilisenin ziyaretçilerindenmiş ve çocukları da bu kilisede vaftiz edilmiş (Wikipedia).

4- Red Light: Yukarıda bahsettiğim gibi birkaç sokaktan oluşmuş bir alan ve bu alanlarda camların hemen arkasında kendilerini teşhir eden bayanları görüyorsunuz, en kalabalık bölge burasıydı sanırım:) Buralarda ayrıca Fahişelik Müzesi, Sex Müzesi, Ons'Lieve Heer Op Solder, Hash Müzesi gibi daha çok sex ve marihuana üzerine ufak müzelerde bulunuyor. Hepsinin dışında 45 €'ya canlı sex izleyebileceğiniz Cassa Rosso turistler tarafından en çok ilgi gören adreslerden bir tanesi.



5- Rembrandt Müzesi (Museum Het Rembrandthuis): Bu müze aynı zamanda ünlü ressamın evi, yani hem evini geziyorsunuz hem de resimleri inceliyorsunuz. Kaçırmamak lazım. Giriş ücreti 10 Euro'ydu. Amsterdam Card'a ücretsiz.


6- Anne Frank Müzesi: Anne Frank yahudi soykırımının simge ismi. Almanlardan korunmak için ailesiyle birlikte 2 yıl boyunca bu evde gizli bir bölmede yaşamak zorunda kalmışlar, müzeyi gezerken çok etkileneceğinizi söyleyebilirim. Duvarlarda Anne Frank'ın günlüğünden bölümler yer alıyor, savaşı küçük bir kızın gözlerinden öğreniyorsunuz. Müzeye giriş 2 kişi 17 Euro. Müzekart geçmiyor. Bu müze Jordaan Bölgesinde. Bir sonraki gidişimden keşfettiğim güzel bir bölge, hatta bir arkadaşımız burada ev tuttu. Alternatif bir bölgede takılmak isterseniz, burasıda kafeleri, restoranları ve barları ile iyi bir alternatif olduğunu belirtmeyelim

7- Müze meydanı: Bu meydanda Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi, Stedelijk Müzesi ve Diamond Müzesi bulunuyor. Klasik 'Iamsterdam' fotoğrafları da buradaki parkta çekiliyor.



8- Van Gogh Müzesi ve Rijksmuseum: Her iki müze de görülmeye değer. Van Gogh Müzesi Van Gogh'un eserlerinin sergilendiği en büyük müze. Rijkmuseum ise çok önemli eserlere ev sahipliği yapan büyük bir müze. Rijkmuseum'a giriş 12,50 Euro, Van Gogh'a giriş ise 14 Euro'ydu, her iki müze de Amsterdam Card'a ücretsiz.




9- Het Scheepvaartmuseum (Deniz müzesi): Denize ve denizciliğe dair her şeyi bulmak mümkün, müzeye girdikten sonra yol sizi korsan gemisine çıkarıyor, içini geziyorsunuz, çok güzel bir deneyim. Amsterdam Card'a ücretsiz.


10- Amsterdam Müzesi: Amsterdam'daki en meşhur müzelerden biri. Ortaçağ'dan günümüze kadar Amsterdam tarihine ait heykeller, resimler vs. bu müzede yer alıyor. Özellikle resimler çok güzeldi. Giriş ücreti 10 Euro'ydu ama burası da Amsterdam karta ücretsiz.


11- Kanal turu: Amsterdam demek kanallar demek sanırım. O yüzden kanalların keyfini çıkarın, biz bayıldık. Bu turun bedeli 2 kişi 26 Euro. Amsterdam Card'a ücretsiz. Ayrıca sınırsız içki olan kanal turları var, gayet uyguna burada içebilirsiniz zira barda biranın tanesi 6€.



12- Joods Historisch Museum: Yahudi tarihi müzesi, burası da ilgi çekici bir müzeydi. Yahudilere ait tarihi birçok bilgi ve belge müzede bulunuyor. Giriş ücreti 9 Euro, Amsterdam Card'a ücretsiz.


13- Lale Müzesi: Dürüst olmak gerekirse burayı gezmemizin en temel nedeni yolumuzun üzerinde olması ve Amsterdam Card'a ücretsiz olmasıydı. Mutlaka görün diyemeyeceğim bir müze. Zaten çok küçük, laleye özel bir ilginiz yoksa 2 dakikada gezebilirsiniz:) Card olmadan giriş bedeli 4 Euro.  

14- Mücevher Müzesi: Evet buraya da girdik ama n'apalım müze kartımız vardı:) Burada sözüm bayanlara eğer mücevherlere çok ilgiliyseniz bu müzeyi mutlaka görün. Card olmadan giriş 7.50 Euro.


15- Synagoge Amsterdam: Daha önce Sinagog gezmemiştik, o yüzden bu fırsatı kaçırmak istemedik.
Bu sinagog Portekiz Sinagog'u olarak biliniyor. Amsterdam'da yaşayan Sefarad topluluğu çok kalabalık ve de çok zenginmiş. Bu durum sinagoglarının da bu kadar görkemli olmasını sağlamış (Wikipedia).


16- Madame Tussaud: Birçok ünlünün balmumu heykelini burada bulabilirsiniz. Biz burayı gezmedik ancak daha sonra Londra'da yer alan Madame Tussaud müzesini gezdik ve en çok eğlendiğimiz yer oldu. O nedenle eminim buradaki de aynı şekilde çok güzel ve çok eğlencelidir.


17- Heineken Experience: Tarihi bira fabrikası günümüzde müze haline getirilmiş. 1800'lerin ortasına kadar bira üretimi burada gerçekleştirilmiş, ancak 1988'de daha modern bir fabrika kurulmuş ve üretim o fabrikada devam etmiş. Fabrika gezisi ve bira tadım deneyimi yaşayabileceğiniz en iyi yerlerden bir tanesi, genede biraz daha iyi olabileceğini söyleyebilirim. İçeri giriş iki bira dahil 21€.



18- Amsterdam Centraal: Amsterdam'ın merkez tren istasyonu, biz de şehre buradan giriş yaptık. Burası da yapı olarak çok güzel ve çok büyük.



19- Bijbels Museum: Giriş bedeli 8 Euro ama Amsterdam karta ücretsiz. Müze dini bilgileri içeriyor. İncil'le ilgili detayları bulabilirsiniz. Açıkçası buraya girmemizin önemli nedeni karta ücretsiz olmasıydı. Ancak ilgi alanınız ise beğeneceğinize eminim.

20- Hermitage Amsterdam: Buraya giriş bedeli 15 euro ama Amsterdan Card'a burası da ücretsiz. Görmenizi mutlaka öneririm. Çok güzel bir müze. Bizim gittiğimiz dönemde Rubens, Van Dyck & Jordaens sergisi vardı.


21- Ajax Amsterdam Arena: Çok güzel bir stadyum. Buraya hem trenle hem otobüsle gidebilirsiniz. Stadyum turu 16.5 €. Beyonce & Jay-Z konseri vasıtasıyla burayı da görmüş oldum. Konser ve atmosfer oldukça tatminkardı, bilet 70 € gibi bir şeye geldi.




22- Vondel Park: Dinlenip, keyif yapmak isterseniz gidebileceğiniz çok büyük bir park, genelde burada yaşayanların tercihi de burası, şehrin güney kısmında kalıyor.


23- Albert Cuyp Market: Şehrin açık hava pazarı, bildiğiniz Salı pazarı gibi, değişik ve antika ürünlere sahip bit pazarları gibi ilgi çekici değil ama eğer Heineken Experience'e uğrarsanız, yakın olduğu için bu pazara da bir uğrayabilirsiniz.



24- Bloemenmarkt & Reguliersdwarsstraat: Şehrin hemen ortasında yüzen çiçek marketi. Tohumlar pahalı, çok büyük bir ilginiz yoksa bahçe işlerine ancak yanından yürüyüp geçersiniz. Aslında daha çok ilginizi çekebilecek sokak hemen bir arkada yer alan Reguliersdwars Sokağı. Burası 'Gay Community'nin en çok takıldığı sokak. Nedendir bilmem ama bu grubun olduğu yerler her zaman en canlı yerler oluyor, takılmasanız da bir göz atabilirsiniz.



25- Begijnhof: Dam Meydanı'ndan aşağıya doğru devam ederseniz, evlerin arasında sakin bir yer olan Begijnhof'a ulaşabilirsiniz, şehrin kalabalığının ortasında huzurlu bir vaha gibi kalan eski bir yerleşke burası. Uğramanızı öneririz.
Bununla beraber merkezden aşağı ve batı kısımlarının alışveriş bölgeleri olduğunu belirtelim. Bir şeyler almak isterseniz, tabii euro ile alışveriş yapmayı gözünüz kesiyorsa buralara gelebilirsiniz.


26- Concertgebouw & Muziekgebouw & Stadsschouwburg: Bizim gibi canlı etkinlikleri seviyorsanız buralara bir uğramanızı öneririz. Çok kaliteli etkinlikler oluyor.


27- Yel Değirmenleri: Şehrin dışına doğru huzurlu ve pahalı yerleşim yerleri bulunuyor. Buralarda akşam yürürken çıt duyamazsınız. Bu bölgelerden bir tanesi de benim daha sonra iş için kaldığım Badhoeverdorp. Dışarıya doğru tekil villalar, nehir üstünde yüzen evler, çiftlikler, yel değirmenleri gibi huzurlu yapılar bulunuyor. Yel değirmenlerinden bir tanesinin adı Molen Van Sloten. Çok zamanınız olursa şehir dışına doğru geziler yapabilirsiniz.


Ve İstanbul'a dönüş zamanı geldi, son bilgi de ulaşım bedeli ile ilgili, Amsterdam'dan Schiphol Havaalanı'na 4,20 Euro'ya trenle gittik.

Amsterdam Harita:



HAARLEM

Amsterdam'da uzun süre kalınca Hollandalı iş arkadaşlarıma sordum, nereler var burada diye ve bana bu sevimli kasabayı söylediler. Çok güzel bir meydanı ve büyükçe bir kilisesi var. Buraya otobüs ve trenle 5-6 €'ya rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Trenden iner inmez hemen meydan yönünde cafe ve restaurantların olduğu bir yoldan devam ediyorsunuz.


Buradan şehrin cazibe merkezi olan Grote Markt'a ulaşıyorsunuz. Tabii ki en ihtişamlı yapısı Grote Kerk (St. Bavo). Kiliseye giriş 2.5 €.
Meydanın ortasında Haarlemli mucit Laurens Janszoon Coster'in heykeli bulunuyor. Gutenberg ile eşzamanlı matbaayı icat ettiği söyleniyor (Wikipedia).
Bunun dışında merkezde City Hall, De Hallen Harlem, Vleeshal (Et Marketi), Hoofdwacht, Verweyhal ve Arkeoloji Müzesi gibi tarihi eskiye dayanan ve bugün müze olarak kullanılan birçok ev bulunuyor. Ayrıca tüm güzel cafe ve restaurantlar buralarda bulunuyor.




Buradan kanalların oraya doğru yürüyüşe geçtik, buralarda çok şirin, birçok tatlı bina ve yapılar gördük, bir tane de De Adriaan adlı rüzgar gülü bulunuyor. Bunların dışında Teylers Müzesi, Frans Hals Müzesi, Nieuwe Kerk, Haarlem Müzesi gibi birçok yer yolumuzun üstünde dikkatimi çekti ancak hiçbir müzeye girmediğim için bilgi veremeyeceğim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder