29 Aralık 2013 Pazar

Milano

Venedik'te geçirdiğimiz harika 2 günden sonra arabamıza atlayıp Milano yollarına çıktık. Milano'ya geçmeden önce hepimizi bayağı şaşırtan küçük bir ayrıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Arabayla parasız yoldan ilerlerken tabelalardaki km sayısının gitmek istediğimiz yere doğru yaklaşmamıza rağmen arttığını gördük. Mesela Milano için 50 km yazısından 5 km sonra 45 km demesi gerekirken 55 km diye yazabiliyordu, zaten yol bulma mücadelesi yanında bir de bu karışıklık süper olmuştu, bir bildikleri vardır ancak biz anlayamadık:). Size önerim paralı yolu kullanmanız.
Gelelim Milano'ya... Milano öncelikle diğer yerlere göre çok daha büyük bir şehir. Milano'ya geldiğimiz ilk gün otelimizi bulmak için uzun süre sokaklarda gezindik, saat geç olmuştu ancak hala oteli bulamamıştık, artık sinirler gerilmeye başlamıştı, en sonunda gösterişli bir arabaya binmeye çalışan yaşlı bir teyze gördük, yardımcı olabileceğini düşündük ve hemen yanına gidip adresi sorduk, "nasıl tomtomunuz yok" diye sordu, çok da haklıydı. Neyse ki bizi otelimize kadar götürdüler, oteli aradığımız yerlerle otelin bulunduğu yer arasında kilometrelerce yol varmış, ayrıca otele giden yol üzerinde de bakım çalışmaları vardı, yani bizi otele kadar götürmeselerdi bulabilir miydik emin değilim, bu yüzden kadına melek adını verdik ve hala ara sıra anarız:)
Milano deyince akla moda geliyor, ancak bizim tempomuzda maalesef alışverişe pek yer yok, yürürken mağazalara baktığımız kadarıyla bilgimiz oldu. O yüzden modayla ilgili bilgi veremiyorum. En iyisi gezdiğimiz yerlerden bahsedeyim;

1- Duomo Katedrali, Piazza Del Duomo meydanında yer alan Milano'nun en önemli kilisesi. Meydanda bulunan metro istasyonundan çıktığınızda karşınızda katedrali görüyorsunuz. Katedralin ne kadar etkileyici olduğunu işte o an farkediyorsunuz.
Aynı zamanda Avrupa'nın 4. büyük katedrali olduğunu da söylemeden geçmeyelim. (Wikipedia)


2- Galleria Vittorio Emanuele II: Duomo'nun da bulunduğu Piazza Del Duomo meydanında yer alan, birçok önemli mağazanın içerisinde bulunduğu dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri (Wikipedia).


3- Santa Maria Della Grazie: Leonardo Da Vinci'nin meşhur Son Yemek tablosu burada bulunuyor. Biz de erken bir saatte buranın kapısına dayandık ama bizim için tam bir hayal kırıklığı oldu çünkü randevumuz yoktu, buraya da ancak randevu alanlar girebiliyordu ve bizim girmemiz mümkün olmadı, üzülmedik dersem yalan olur çünkü bu meşhur tablonun replikalarını hemen hemen her müzede gördük. O yüzden orjinalini görme fırsatını kaçırmak bizi üzdü. Neyse yapabileceğimiz bir şey yok, gezmeye devam. Siz siz olun gitmeden önce rezervasyonunuzu yapıp gidin.


4- Castello Sforzesco: Çok büyük bir alana kurulmuş muhteşem bir kale, biz içini gezemedik, sadece bahçesinde dolaştık, kale günümüzde önemli sanat eserlerinin sergilendiği bir müze olarak faaliyet gösteriyor.


5- Brera Resim Sergisi: Burası Milano'nun çok meşhur bir müzesi, önemli koleksiyonları görme şansınız var, eğer ilginiz var ise gezmenizi öneririm.


6- Lorenzo Maggiore Katedrali: Bu meşhur kiliseyi biz de görmek istedik ancak çok hızlı bir ziyaret oldu çünkü içeride ayin vardı. Güzel bir kiliseydi.


7- San Siro / Guiseppe Meazza Stadyumu: Milano'da en çok keyif aldığımız organizasyon ise Inter-Milan maçı oldu. Kişi başı kale arkası 23 Euro olan biletleri maç tarihinden birkaç gün önce internette çıkar çıkmaz aldık. Maçın başladığı ilk dakikalarda kale arkasından orta tribüne geçerek maçı merdivenlerde ancak çok daha güzel bir açıdan izledik. İtalyanların mimikleri, sinirleri, sevinçleri ve tribünde karışık izlemeleri gibi birçok gözlemlenebilecek durum yanında Ibrahimovic'in resitalini de izleme fırsatı bulduk.


Milano Harita:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder