4 Haziran 2018 Pazartesi

Batum

Tiflis'den yaklaşık 5 saat süren bir yolculuk sonunda Batum'a vardık. 1 gece 1 gün vakit geçirdik. Yolculuğumuz çok enteresandı. Mesafenin kısa olmadığını biliyorduk bu nedenle otobüsle yolculuk yapacağımızı düşündük ancak taksici bizi Batum'a giden araçların bulunduğu yere bırakınca bir de baktık ki 6-7 kişilik araçlarla yolculuk yapacağız:) Neyse demek ki burada işler bu şekilde yürüyor dedik ve bindik. Sonra yola çıktık ve şoförümüzün tam bir trafik canavarı olduğunu görünce çok stresli bir yolculuk yaptık. Açıkçası yoldaki tüm araçlar bu şekilde gidiyordu. Gerçekten çok kötü bir yolculuk yaptık. Adamlar sollayan adamı bile solluyordu. Bir de çok hızlı kullanıyorlar. Dua ede ede 5 saat yol gittik. Tam fiyatı hatırlamıyoruz ama yaklaşık 15 Gel civarı bir fiyat tuttu.

Batum'a gelince biraz şaşırdık açıkçası. Batum beklediğimizden çok daha güzeldi. Gözlemlediğimiz kadarıyla Batum ileride kumar merkezi olacak ve sanırız en büyük müşterileri de Türkler olacak:)) Çok büyük ve lüks oteller var, hepsinin de kumarhanesi var. İnşaatlar da halen devam ediyor. Bakalım gelecekte şehir nasıl bir hal alacak.

Bizim gözümüzden Batum;

1- Piazza Meydanı: Etrafı restaurant ve cafelerle çevrili olan Batum'un meşhur meydanı. Küçük bir meydan açıkçası, bir de etrafı açık değil kapalı bir alan. Biz oradayken kalabalık değildi. Belki mevsimsel olabilir. Yaz sezonunda mutlaka daha kalabalık oluyordur.


2- Saint Nicholas Kilisesi: Bu kilise 150 yaşından fazla ve şehirdeki en eski kiliselerden bir tanesidir (https://www.advantour.com/georgia/batumi/temples/saint-nicholas-church.htm).
Batum'un önemli kiliselerinden biri. Görmeden geçmedik.



3- Orta Cami: Sade ve çok güzel bir cami. Çok beğendik. Görmenizi öneririz. Bu arada okuduğumuz kadarıyla Batum'daki tek cami imiş.



4- Chacha Tower: Sahilde bulunan bu güzel saat kulesinin çeşmelerinden belirli bir saatte bir süre içki aktığına dair yazılar okuduk. Ancak böyle bir olaya şahit olamadık. Kule güzel, sahilde gezerken mutlaka göreceksinizdir.


5- Dönme Dolap: Sahilde büyük bir dönme dolap dikkatinizi çekecektir. Biz binmedik ama güzel bir deneyim olabilir.


6- Aşk Heykeli (Ali ve Nino): Sahilde yer alan bu güzel heykelden biz çok etkilendik. Birbirlerine değmeden hareket ederek iç içe geçen kadın ve erkek heykeli olarak anlatabiliriz. Çok yaratıcı ve farklı bir heykel.



7- Deniz Fener ve Alfabe Kulesi: Sahilde yer alan bu güzel iki yapı aşk heykeli ve dönme dolap gibi dikkatinizi çekecektir. Alfabe Kulesi biraz farklı ama deniz feneri bildiklerimizden. Bu arada akşam yukarıdan şehri görelim diye Alfabe Kulesi'nin tepesine çıktık. Restaurant ve seyir tepesi vardı. Her iki yerden de görüntü çok kötüydü. Camların önünde demirler olduğu için ve gece nedeniyle kendi görüntümüzün camdan yansıması dışında hiçbir şey göremedik desek yeridir. Gündüz çok daha iyidir büyük ihtimalle ama akşam çıkmanıza gerek yok, çıkışı 10 Gel.
Alfabe Kulesi, Gürcistan Batum'da bulunan 130 metre yüksekliğinde bir yapıdır. Kule Gürcü alfabesinin ve insanının özgünlüğünü sembolize eder. Yapı, çift sarmal deseninde bilindik DNA tasarımını kombine eder (Vikipedi).


8- Astronomik Saat: Bu da bildiğimiz, diğer şehirlerde gördüklerimizden çok da farklı olmayan astronomik bir saat.


9- Avrupa Meydanı: Batum'un önemli meydanlarından biri.


10- Ermeni Kilisesi: Sade ve küçük bir kilise.


11- Mother of God Kilisesi (Tanrı'nın Annesi Kilisesi): Batum'un önemli kiliselerinden biri. Nispeten büyük bir kilise.



12- Botanik Bahçesi: Batum Botanik Bahçesi; Doğu Asya, Kuzey Amerika, Yeni Zelanda, Güney Amerika, Himalayalar, Meksika, Avustralya, Akdeniz ve Kafkasya'dan oluşan dokuz phyto-coğrafi bölgeden içerdiği flora ile eşsizdir. Bahçe; 1912 yılında tanınmış botanikçi ve coğrafyacı Andrey Krasnov tarafından kurulmuştur. Bahçe koleksiyonu, 104'ü Kafkas kökenli olan 2037 sınıf ünite kapsamaktadır. Batum Botanik Bahçesi, Batum kentinden 9 km kuzeyde bulunan Mtsvane Kontskhi'de (“Yeşil Pelerin”) bulunmaktadır ve 111 hektarlık bir alana sahiptir. Ziyaretçiler botanik bahçesini yürüyerek ya da kiralanabilir arabalarla gezebilirler. (http://www.georgianholidays.com/sights/protected-areas/batumi-botanical-garden)

Birçok botanik bahçesi gördük ama sanırız en keyif aldığımız yer burası oldu. Öncelikle çok büyük olduğunu söylemeliyiz, çok huzurlu bir yer ve dünyalarca bitki bulunuyor. Mutlaka uğramanızı öneririz. Pişman olmazsınız, girişi 15 Gel.
Buraya gitmek için şehir merkezinden geçen 31 No'lu minibüsler en sık olanı, sizi direkt kapısına kadar götürüyor. Sorarak nereden binebileceğinizi öğrenebilirsiniz, şehrin ortasından geçerek kuzeye doğru gittiği için en garanti yol teleferiğin oralardan binmek.




13- Batum Sinagogu: Hızlıca gezip çıktık. İçi son derece sade olan bu sinagoga zamanınız olursa uğrayabilirsiniz.


14- Adjara Sanat Müzesi: Müzelerden keyif alıyorsanız Batum'un bu önemli ve güzel müzesini ziyaret etmenizi öneririz, girişi 2 Gel.




15- 6 Mayıs Parkı ve Dolphinarium: 6 Mayıs Parkı güzel bir gölü içinde barındırıyor. Çok büyük bir park değil ama keyifli. Ayrıca 'dolphinarium'da ücretli yunus gösterilerini izleyebilirsiniz, fiyatı 15 Gel.



16- Sahil Yürüyüşü: Batum'un sahili çok uzun ve oldukça güzel. O yüzden burada yürüyüşe zaman ayırmanızı öneririz. Ayrıca yeni yapılan veya halen yapılmakta olan birçok bina göreceksiniz. Burası ileride tercih edilecek bir tatil beldesi olacak gibi.



17- Ters Ev ( White Restaurant): Sahilde yer alan bu restaurant değişik bir cephe mimarisine sahip. Ters şekilde duran ev dikkat çekici. Görmekte fayda var, sadece cephesi ters ama, içerisi düz.


18- Su Gösterisi: Sahilde bir de büyük park bulunuyor ve bu parkın bir kısmında çok güzel bir fıskiye sistemi bulunuyor. Buraya bir akşam yol üstü uğrayarak izleyebilirsiniz.


Bunların dışında şehir mimarisi çok düzgün olan bir şehir. Gelişmiş ülkelerin kare bazlı sokak yerleşimini şehrin merkezine yansıtmışlar ve yüksek katlı binalar burada yok, onları merkezin ilerisine doğru sahil şeridine bir bir yerleştiriyorlar. Bundan seneler sonra kumarın finansal gücünün etkisiyle de bu bölgenin en önemli cazibe merkezlerinden biri olacağını düşündürttü bize. 
Şehri tepeden görmek isterseniz Alfabe Kulesi'nden başka Argo Teleferiğine binerek şehri tepeden görebilirsiniz. Çok bir şey olmadığı için biz tercih etmedik.
Tabii buralara gelenlerin çoğu kumarhaneler için geliyor ve asıl çekimin merkezinde bu atraksiyon yer alıyor. Biz de bir tanesine girelim dedik ve Club İvera'ya girdik. İçeri girdiğimizde tüm çalışanların Türkçe bilmesi dikkatimizi çekti. Daha sonra biri bağıra bağıra Fenerbahçe'nin kupa maçını açtırdı tüm televizyonlara ve anladık ki burası Karadeniz Bölgesi'nin bu işler için tercih ettiği şehir olmuş. 


Dönüş yolumuz oldukça heyecanlı ve film tadındaydı. Batum'dan İstanbul'a uçak bileti pahalı olduğu için otobüsle Trabzon aktarmalı gelelim dedik ve kişi başı otobüs biletini 80 liradan aldık. Son gün biraz içki, sigara alalım gelmeden dedik ama son saniye markette bir Türk sadece bir tane limitimiz olduğunu söyledi, biz de geri bırakıp, bir iki tane aldık ve gecenin bir yarısı sabah Trabzon'da olmak üzere yola koyulduk. Sarp Sınır kapısına geldiğimizde bayağı bir hareketlenme dikkatimizi çekti. Herkes pasaport sırasından önce çıkmak için birbirini eziyordu, hatta maalesef orta yaşlı bir teyzeyi bayağı itmek zorunda kaldım, zira kendisi beni oldukça taciz etti pasaport sırasında, X-Ray sırasında da devamlı birileri fazla yasaklı mal sokmaya çalışıyor, tartışmalar, bağrışmalar, neyse.. bir şekil içeri girdik ve Gürcü Duty Free'den bir şey alalım dedik ama gene orta yaşlı insanlar büyük kuyruklar oluşturmuşlar ve ortam oldukça hareketliydi, Türk tarafı da bomboştu. Çıkışta otobüsümüzü bir sürü insanla beraber beklemeye başladık. Otobüs gelince valizleri tekrar koyalım dedik ama bizim otobüsün altına bir anda 5 kat çanta geldi, zar zor yerleştirebildik çantalarımızı. 
Devamında sanırız Rize taraflarında uykulu gözlerimi açtığımda Jandarma bir genç inin aşağıya diye bağırıyordu. Jandarmamız bayağı sert söylemler ile çantanızı açın, sıraya dizilin diye bağırınca ürktük biz de, acaba hangi filmin içindeyiz diye. Herkes bavulundaki içki ve sigaraları çıkarttı, tabi birçoğunda bir sürü bulunuyordu, bir grup çantayı ise kimse sahiplenmedi, onları açtıklarında içlerinden yüzlerce sigara ve içki çıktı. Nihayetinde, bir iki saatin sonunda fazla olanları topladılar, kimileri hakkında tutanak tuttular ve bizi yolladılar.
Bundan sonra otobüsün içinde bir grup vah vah diyerek Trabzon'da aynı yerde 15 kişi falan indiler, meğer ekiplermiş ve hatta anladığımız kadarı ile muavin, şoför falan da her şeyin farkında. Tam bir kaçakçılık tezgahının göbeğinde kaldık anlayacağınız. Başta kararlı komutanlar olmak üzere tüm askerlerimizi çok başarılı bulduk ve başarılarının devamını dileriz, kök söktürdüler vallahi, Allah hepsinin yardımcısı olsun diyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder