31 Temmuz 2016 Pazar

Atina

Atina hep aklımızda olan ancak yakın olduğu için özellikle bebişle gitmeyi planladığımız bir yerdi. Hazır vizemiz varken İtalya gezimizin son 3 gününü Atina'ya ayırmaya karar verdik. Atina için 3 günün yeterli olduğunu düşünüyoruz hatta yalnızca ikimiz olsaydık 2 gün de yeterli olabilirdi sanırım.

Atina'yı genel olarak çok beğendik. Bizim kültürümüzle çok fazla benzerlikleri olduğunu söyleyebiliriz. Buna ek olarak bir Avrupa şehrinde olduğunuzu da her daim hissediyorsunuz, yani özetlemek gerekirse Atina süper bir karma olmuş.

Gündüzleri kadar geceleri de inanılmaz renkli, gördüğümüz kadarıyla yemek ve içmek onlar için de çok büyük bir keyif..Sabahtan akşama kafelerde frape içip, akşam bizim Nevizade'ye benzer mekanlarda genci yaşlısı ile rakı masası kurmaları çok hoşumuza gitti. Bir dolu mekan var ve İstanbul gibi oraya buraya dağılmadan Akropolis etrafına serpilmişler.


Biz birkaç arkeolojik alanı kapsayan 30 Euro'luk bilet aldık. İçindekiler şunlardı: Akropol, Antik Agora ve müzesi, Roman Agora, Hadrian Kütüphanesi, Olympieion, Kerameikos ve müzesi, Lykeion of Aristotle.  Lykeion of Aristotle'yi gezmedik. Ancak arkeolojiye çok büyük ilginiz yok ise böyle bir bilet almanızı önermeyiz çünkü alanların çoğu açık yani içeri girmeden de bakabilir ve fikir sahibi olabilirsiniz. İlla taşa dokunacağım derseniz siz bilirsiniz.

Bizim gözümüzden Atina'da görülmesi gereken yerler:

1- Akropolis: Atina denince ilk akla gelen yer Akropolis. Biz de ilk durak olarak burayı seçtik, planımız sabah çok sıcak olmadan burayı gezmek ve önemli bir noktayı aklımızdan çıkartmaktı, Planladığımız gibi erken bir saatte oradaydık, ancak dikkatimizi çeken bir şey oldu, biz girmek için sıra beklerken bir grup insanın çıkış yaptığını gördük (bu arada çok sıra beklemedik), giriş saati belliydi, bu kadar kısa surede neden çıkıyorlar acaba diye düşünmeye başladık. Biletlerimizi alıp Akropolis'e girince alanın ne kadar küçük olduğunu gördük ve ufak çapta hayal kırıklığı yaşadık, gerçekten de kısa surede gezip çıkılabilecek bir yerdi. Yanlış anlaşılmasın gerçekten güzel bir yer ancak bizim hayalimizde biraz daha farklıydı sanırım. Böyle hissetmemize neden olan bir diğer konu da Pompei olabilir. Pompei bizim çıtamızı gerçekten çok yukarıya taşıdı. Unutmadan Akropolis'in manzarası çok güzel. Gece de ışıklandırılmış Akropolis manzarası eşliğinde bir şeyler içmek çok keyifli.

Akropolis'de yer alan başlıca yapılar şunlar:

Parthenon


Propylaion


Erekhtheion  (Vikipedi)


Ayrıca bir antik tiyatro da göreceksiniz. Buraları gezmeden önce yapılar ile ilgili bilgi toplamanız gezerken çok daha fazla keyif almanızı sağlayacaktır.


2- Ulusal Arkeoloji Müzesi: Tarihle hiç ilginiz olmasa dahi mutlaka gezmenizi tavsiye ederiz. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi inanılmaz güzel bir müze, Elimizde bulunan broşürde Yunanistan'daki en büyük arkeolojik müze olduğu yazmakta. Müzenin büyük olduğunu ve zaman ayırmanız gerektiğini belirtmekte fayda var. Giriş ücreti 10 Euro



3- Akropolis Müzesi: Girişi 5 Euro olan bu müze de Atina'da ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Binası da oldukça dikkat çekici.


4- Roman Agora: Burası da tarihi kalıntıların yer aldığı önemli bir bölge. İçinde ayrıca antik rüzgar kulesi bulunuyor. Dışarıdan da gözüküyor.


5- Antik Agora: Burası akropol dışında para vererek girilmesi gereken diğer bir arkeolojik alan. Attalos Stoası ve tüm kolonlarıyla dimdik ayakta Hephaistos tapınağı görülmeye değer yapılar. Broşürde yer alan bilgiye göre sosyal ve dini aktiviteler, ticaret, tiyatro gösterileri ve atletizm yarışmaları gerçekleştirilmekteymiş. Antik şehrin kalbi denebileceği yazıyor. Bunun yanında demokrasi merkeziymiş, önemli idari ve politik toplantılar gerçekleştiriliyormuş.



6- Kerameikos ve Müzesı:  Önemli bir diğer arkeolojik alan. Ayrıca bünyesinde güzel ve çok büyük olmayan bir müze barındırmakta, özellikle arkeolojik kazılar sonucunda bulunan çömlekler dikkat çekici.


7- Hadrian Kütüphanesi: Çok küçük bir alan, fazla zamanınızı almayacaktır. Duvar önemli yapılarının başında geliyor. Girmeden dışarıdan görülebilen diğer bir yer.


8- Olympian Zeus Tapınağı: Gene bir diğer dışarıdan da görsek olur tapınağı:) Belli ki çok eskiden büyük bir tapınakmış.


9- Sintagma Meydanı: Parlementonun yer aldığı Yunanistan siyasal tarihinde önemli olaylara ev sahipliği yapmış meydan. Açıkçası meydanda çok fazla zaman geçirmeyi gerektirecek bir atraksiyon yok, parlamentoyu ve askerlerin nöbet değişimini görmek yeterli. Aslında nöbet değişimini de görmek çok gerekli değil ama madem turistik bir faaliyetmiş biz de geri kalmak istemedik:) Meydanın hemen yanında çok büyük ve güzel bir park var, sıcak havada bayağı iyi geldiğini söyleyebiliriz.


10- Monastiraki Meydanı: Atina'nın en hareketli bölgelerinin başında geldiğini rahatça söyleyebiliriz. Oldukça kalabalık olan bu meydanda ve meydanı çevreleyen sokaklarda çok güzel restaurantlar ve cafeler bulunmakta. Meydanda yer alan önemli bir yapı da Tzistarakis Camii, hemen dikkatinizi çekecektir. Ayrıca bu meydana bağlanan yolların her biri güzel yerlere çıkmakta. Plakaya doğru kebapçıların olduğu canlı bir sokak bulunuyor. Yoğurtlu kebabı gerçekten şaşılası derecede güzel. Antik Agora'ya doğru bit pazarını göreceksiniz. Bunun yanında meyhaneler, tavernalar ve cafelerle dolu Adrianou sokağı bulunmakta. Bunun bittiği sokaktan gene sokak satıcılarının bulunduğu ve akrapola çıkan Asomaton sokağı bulunur.



11- Metropolitan Atina Kilisesi: Merkezde yer alan şehrin en büyük kilisesi, önemli dini organizasyonlar burada yapılıyor. Buralara gelmişken bir görmek gerekiyor, Ortodoks kiliselerinin özelliklerini yansıtan güzel bir kilise.


12- Ermou Caddesi: Atina'nın meşhur caddelerinden bir tanesi. Keyifli ve eğlenceli bir cadde. Caddenin ortasında Panaghia Kapnikarea diye tatlı bir bizans kilisesi bulunuyor.


13- Plaka: Atina'nın en meşhur bölgesi diyebiliriz. Eskiden kalma evleri ve sokak yapısı ile herkesin uğradığı bir yer. Plaka merdivenlerine uğramanızı ve civardaki iyi restaurantlarda bir akşam yemeği yemeden dönmemenizi öneririz.


14- Omonia Meydanı: Bize göre pek bir özelliği olmayan bu meydana yalnızca görmek olsun diye gittik açıkçası.

15- Kolonaki: Atina'nın bu bölgesi de güzel cafelerin ve restaurantların bulunduğu Nişantaşı'na benzer bir diğer yer.

16- Central Market: Omonia 'ya çıkan yolda karşımıza merkez pazarları çıktı. Semt pazarları, tıpkı maçlar, konserler ve gösteriler gibi halkı ve yaşayışlarını hafifçe tatmanızı sağlayacak uygun noktalardan bir tanesi. Biz de denk gelirsek zaman geçirmeye çalışıyoruz.  Atina da Avrupa'daki diğer şehirlere uymuş ve herkesin kolayca ulaşabileceği geniş bir alana pazarını kurmuş. Gezinmenizi öneririz.


16- Panathinaiko Stadyumu: 1896'daki ilk olimpiyatlara ev sahipliği yapmış olan stadyum, alanındaki en eski yapılardan biri ve tamamı beyaz mermerden yapılan tek stadyum (Vikipedi).
Biz yalnızca dışarıdan bakmakla yetindik, zaten çok da rahat görebiliyorsunuz. (Atina klasiği, zor bilet satarlar böyle). Ancak tartan pistte bir yürüyeyim, bir oturayım derseniz belirli bir ücret karşılığı girip gezebiliyorsunuz.


14- Psirri: Kaldığımız ev buradaydı. Daha çok gençlere yönelik dizayn edilmiş ve karakteri olan bir bölgeydi. Özellikle Grafitileri ve sokakta yeyip içen insanları ile beraber gezmekten oldukça keyif aldığımız bir bölge oldu. Ayrıca Gazi bölgesi diye bir yerden bahsetmişlerdi ancak gezindik ve bu bölge pek bize hitap etmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder