Montpellier bu uzun gezimizin son durağıydı. Oldukça canlı, kalabalık ve güzel bir şehir. Biz çok keyif aldık.
Bizim gözümüzden Montpellier;
1- Place de la Comedie: Şehrin merkez meydanı diyebiliriz. Kalabalık, canlı, çok güzel bir meydan.
2- Fabre Müzesi: Bu güzel sanatlar müzesini görmenizi öneririz. Çünkü biz bayıldık.
5- Montpellier Katedrali ( St. Pierre Katedrali): Montpellier Katedrali (Fransızca: Cathedrale Saint-Pierre de Montpellier), Fransa'nın Montpellier şehrinde bulunan ve Aziz Petrus'a adanmış bir Roma Katolik kilisesidir. Montpellier Başpiskoposlarının merkezidir. Gotik tarzda inşa edilen katedral, ulusal bir anıttır. Katedral, başlangıçta 1364'te kurulan Saint-Benoit manastırının kilisesiydi. Bina, Maguelonne piskoposluğunun Montpellier'e devredildiği 1536'da katedral statüsüne yükseltildi. Bina, 16. yüzyılda Katolikler ve Protestanlar arasındaki Din Savaşları sırasında büyük hasar gördükten sonra, 17. yüzyılda yeniden inşa edildi (Wikipedia).
6- Tour De La Babote: 1740'da Languedoc Eyaletleri sur kulelerinden birinin temelleri üzerine bir gözlemevi inşa etmeyi kabul etti. Tour de la Babote 1745'te bir gözlemevi oldu ve Academie des Sciences ve daha sonra Societe Royale des Sciences tarafından devralındı. 1832'de Tour de la Babote telgraf departmanı tarafından devralındı. Günümüzde, tesis Federation d'Astronomie Populaire Amateur du Midi (Güney Fransa Amatör Astronomi Federasyonu) tarafından işgal edilmektedir (https://www.montpellier-france.com/discover/a-thousand-years-of-history/must-sees-in-montpellier/the-tour-de-la-babote/)
8- Promenade du Peyrou: Burası da şehrin önemli bir bölgesi. Vaktimiz varken görmek istedik.
9- Jardin Des Plantes: Yalnızca dışarıdan baktık, bahçenin içine girmedik. Çok güzel görünüyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder