29 Ocak 2015 Perşembe

Manchester

Birmingham'dan sabah 09:30'da otobüse bindik ve 12:00'da Manchester'daydık. Ulaşımı Nationalexpress ile sağladık ve kişi başı 6 Pound ödedik. Manchester'da ilk dikkatimizi çeken şehirde yeni ve eski binaların çok güzel şekilde harmanlanmış olmasıydı. Manchester'da konaklama yapmayacağımız için kısa süre içerisinde planladığımız yerleri görmeyi hedeflemiştik. Manchester denince ilk akla gelen Manchester United... Bu kadar gelmişken Old Trafford stadını gezmeden dönmek olmaz dedik, her zamanki gibi stad yollarına düştük.


Okuduğumuz yazılarda meşhur bir kütüphaneden bahsetmişlerdi, kütüphanenin adı John Rylands. İngiliz bir yardımsever ve girişimci olan John Rylands anısına eşi tarafından kurulan bu kütüphane 1900 yılında halka açılmış. John Rylands kütüphanesi ile Manchester Üniversitesi kütüphanesi 1972'de John Rylands Üniversitesi Manchester Kütüphanesi adı altında birleşmiş (Wikipedia). Resimlerde gördüğümüz kadarıyla müthiş bir yapıydı, gittiğimizde de iyi ki gelmişiz dedik, kütüphanede biz gezinirken insanlar ders çalışıyordu, sessiz sessiz fotoğraflarımızı çektik ve aklımız orada kalarak ayrıldık. Görmenizi şiddetle tavsiye ederiz.


Diğer meşhur yer Canal Street, biz çok daha hareketli ve canlı bir sokak bekledik ama pek bir şey göremedik açıkçası, burası gay barların ağırlıklı olduğu, turistlerin mutlaka gidip gördüğü bir sokak. Kanalın hemen yanı, gitmişken siz de görün bence.


Şehrin merkezinde Piccadily Gardens yer alıyor. Yeşil bir alan bekledik ama pek beklediğimiz gibi değildi, bahçe yerine canlı ve güzel bir meydan karşımıza çıktı. Alışverişin en yoğun olduğu cadde Market Street de bu meydanda yer alıyor.


Şehirde bir çok müze de mevcut (Imperial War Museum gibi) ancak yalnızca birkaç saatimiz olduğu için kapalı alanları gezemedik. Ancak Football Museum'ı görmeden olmaz dedik ve hızlandırılmış bir tur yaptık http://www.nationalfootballmuseum.com/. Bahsetmemiz gereken diğer meşhur yer ise Printworks, burası da Manchester merkezde yer alan eğlence kompleksi, aynı zamanda Manchester'ın gece hayatının da merkezi, maalesef çok tecrübe edemedik, o yüzden detaylı bilgi veremiyorum. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla burada barlar, club'ler, restaurantlar, spor salonu ve sinemalar varmış.


Albert Square Manchester'ın ünlü meydanı. City Hall (Belediye Binası) bu meydanda yer alıyor. Meydandaki en meşhur heykel Kraliçe Victoria'nın eşi anısına yapılmış Albert Memorial (Wikipedia).
Diğer önemli yapı ise Manchester Katedrali, şehrin merkezinde yer alan bu Ortaçağ kilisesi şehrin önemli bir katedrali (Wikipedia). Özellikle renkli vitrayları çok güzel.


Söylemeden geçemeyeceğim burada da harika Pub'lar var, çeşit çeşit biralar ve çok güzel atmosfer, Manchester'ı biz çok beğendik, gezmeye değer bir şehir...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder